OCAK-ŞUBAT 2023 / RÖPORTAJ
Tarımsal pazarlamanın olmazsa olmazı örgütlülük
Tarımsal üretim, tarım ve orman ürünlerinin elde edilmesi ile son bulmuyor. Elde edilen bu ürünlerin pazarlama strateji, hedef ve planlarının belirlenmesine yönelik çalışmalarla birlikte tüketiciye ulaştırılması gerekiyor. İşte bu noktada Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarımsal Pazarlama Daire Başkanlığı, üretim yapan tarımsal örgütlerin pazarlama konusunda ihtiyaç duydukları bilgi ve donanımı kendilerine aktarıyor; tarımsal örgütler ile sektörde yer alan perakende yapılar, tedarikçiler, ihracatçılar ile iş birliği geliştirmelerine yönelik çalışmalar yürütüyor. Konunun tüm detaylarını siz değerli okurlara aktarmak amacıyla Tarımsal Pazarlama Daire Başkanı Hüseyin Demir’le bir sohbet gerçekleştirdik.
Tarımsal Pazarlama Daire Başkanlığı olarak tarımsal ürünlerin pazarlanması noktasında çiftçiye nasıl bir yol gösteriyorsunuz?
Öncelikli olarak belirtmek isterim ki Tarımsal Pazarlama Daire Başkanlığı olarak tarım ürünlerinin pazarlanması konusunda operasyonel bir çalışmamız yok. Bu alanda çalışmalarımızı bire bir üreticiler ile değil tarımsal örgütler ile iş birliği halinde yürütüyoruz. Bu kapsamda pazarlama çalışmalarını yurt içi pazarlama ve ihracat olarak ele alıyoruz.
Yurt içi pazarlama olanaklarının geliştirilmesi amacıyla "Tarımsal Örgütlerin Pazarlama Kabiliyetlerinin Geliştirilmesi Projesi"ni yürütüyoruz. Birçok farklı alanda üretim yapan tarımsal örgütlerin pazarlama konusunda ihtiyaç duydukları bilgi ve donanımı kendilerine aktarıyoruz ve daha önemlisi tarımsal örgütlerimiz ile sektörde yer alan perakende yapılar, tedarikçiler, ihracatçılar vb. ile iletişim ve iş birliği geliştirmelerine yönelik çalışmalar yürütüyoruz.
İhracatın artırılması amacıyla öncelikli olarak “Tarım, Gıda ve Orman Ürünlerinde Hedef Ülke Analiz Raporları” hazırlayarak dış pazarlarda mevcut pazarlarımızı artırmak ve yeni pazarlara erişim konusunda analizler yapıyoruz. Tarımsal örgütlerimizin söz konusu pazarlara ihracat yapabilmelerini teminen; eğitim, bilgilendirme, kamu ve ihracatçı yapılar ile iş birliğinin geliştirilmesi konularında çalışmalar yapıyoruz.
Tarım ve orman ürünleri ile ilgili pazarlama hedefleri ile ilgili bilgi verir misiniz? Pazarlama konusunda üreticinin avantaj ya da dezavantajları nelerdir?
Tarım ve orman ürünlerinde pazarlama hedefimiz, üreticinin talep ettiği geliri elde edebileceği, sürdürülebilir bir pazarlama mekanizması geliştirilmesidir. Bu açıdan pazarlama çalışmalarını geniş kapsamlı bir bilim dalı olarak ele alıyoruz. Tarladan çatala değer zincirinin tüm halkalarını göz önünde bulunduran, tüketici eğilimlerini izleyen ve değerlendiren dinamik bir yapıya ihtiyaç var. Bu da birçok kurumun iş birliği yapması anlamına geliyor.
Haber Görseli
Hüseyin DEMİR Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarımsal Pazarlama Daire Başkanı
PAZARLAMA ÖRGÜTLENME İLE OLUR
Pazarlama konusunda üreticimizin birçok avantajı var. Öncelikli olarak ürettiğimiz ürünler kaliteli ve pazarda yüksek talep gören ürünler ancak pazarlamanın olmazsa olmaz koşulu örgütlülük. Ancak iş birliği konusunda eksikliklerimiz bulunuyor. Pazarlama ve gelir konusunun ülke ve küresel makro politikalar ile paralel olduğu düşünüldüğünde, tarımsal pazarlamanın olumlu ve olumsuz anlamda fazlasıyla etkilendiğini söyleyebiliriz.
COĞRAFİ İŞARET MARKA DEĞERİNİ ARTIRIYOR
Ülkemizde tarımsal pazarlama konusunda tüketici eğilimlerini anlatabilir misiniz?
Coğrafi işaretin ürüne piyasa kimliği kazandırması ve ürünü farklılaştırması, ürüne korunmadığı duruma göre daha yüksek bir fiyat verilmesini sağlıyor. Bu fayda, o coğrafi işarete marka değeri kazandırarak ürünün dış pazarlarda da daha iyi bir konum sağlamasına katkıda bulunuyor.
Bu kapsamda Genel Müdürlüğümüzce 72 il ve 231 ilçede 1479 tüketici ile yapılan bir anket çalışması, tüketicilerin coğrafi işaretlere benzerlerine kıyasla yüzde 15 daha fazla ödemeye razı olduklarını gösterirken; aynı çalışma 43 il ve 97 ilçede faaliyet gösteren 348 coğrafi işaret üreticisi, coğrafi işaret tescilinden sonra ürünlerinin değerinde yüzde 28 oranında artış olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca yine tüketici eğilimlerini ölçmek üzere bu yıl içerisinde daha kapsamlı bir çalışmanın hazırlığı içerisinde olduğumuzu da belirtmek isterim.
Tarımsal ürünlerin yurt dışına pazarlanmasında üreticiye nasıl bir yol gösteriyorsunuz?
Çiftçiye ihracatla ilgili desteğimizi daha önce de belirttiğimiz gibi tarımsal örgütler üzerinden sağlıyoruz. Bu kapsamda tarımsal örgütlerin ihracat yapabilecekleri ülkelerin belirlenmesi, rakip ülkelerin tespiti, ihracat prosedürleri, ödemeler, standartlar, nakliye vb. alanlarda ihtiyaç duydukları bilgileri sağlıyoruz. Düzenli aralıklarla ihracatçı birlikleri ile bir araya gelmelerini sağlıyor ve ihracat yapmalarının önündeki engellerin ortadan kaldırılması yönünde çaba harcıyoruz.
Coğrafi işaretleme, markalaşma gibi çiftçinin ürününü daha kolay pazarlamasını sağlayan yöntemler konusunda Bakanlık olarak ne tür çalışmalarınız bulunuyor?
Üretim kararının verilmesiyle başlayan bir süreç olan pazarlama anlayışı yıllar içinde değişiklik gösterdi. Üretimin tüketici için yapıldığı noktasından hareketle; kaliteli, marka değerine sahip, yöresiyle özdeşleşen, sağlıklı, güvenilir gıdalara talep gün geçtikçe artıyor. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 34'üncü maddesine göre coğrafi işaret; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işarettir.
Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı tescili tek bir üreticinin haklarını değil, tescil belgesindeki şartlara uygun üretim yapan ve pazarlayanların tümünün haklarını korur. Çünkü tescilin sağladığı haklar belli bir kişiye veya bazı kişilere bağlanamaz. Tarım ve Orman Bakanlığı Merkez Teşkilatı Birimlerinin Görev, Yetki ve Sorumluluklarına Dair Yönerge ile coğrafi işaretlerle ilgili her türlü faaliyet, çalışma ve koordinasyon görevi Genel Müdürlüğümüze tevdi edilmiştir. Bu göreve ilişkin yürüttüğümüz faaliyetler, “Coğrafi İşaretlerde Farkındalığın Artırılması Projesi”nin 2017 yılında hayata geçirilmesiyle ivme kazanmıştır.
COĞRAFİ İŞARETLER KIRSAL KALKINMADA ANAHTAR ROL ÜSTLENEBİLİR
Önemli bir pazarlama aracı olarak coğrafi işaretler, Türkiye’de güçlü ve sürdürülebilir bir kırsal kalkınma için anahtar rolü üstlenebilmektedir. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü olarak; coğrafi işaretler konusunda bilgilendirme, tanıtım, farkındalık oluşturma ve karşılıklı görüş alışverişini amaç edindiğimiz birçok etkinlik düzenledik. Yine Bakanlığımız personeli ile coğrafi işaret tescil/başvuru sahipleri ve coğrafi işaretler konusunda farkındalığın artırılmasının önemli görüldüğü kurum/kuruluşların davet edildiği geniş katılımlı tanıtım, bilgilendirme ve görüş alışverişinin yapıldığı (4 ilde 21 ili kapsayacak şekilde fiziki olarak, 28 ilde online olarak) bölgesel düzeyde etkinliklere 81 ili kapsayacak şekilde devam edilecek. Tarım ve gıda ile ilgili coğrafi işaret ve geleneksel ürün adlarının kullanımının tescilde belirtilen özelliklere uygunluğunun denetlenmesine ilişkin yönetmelik taslağı ise hazırlanmış olup değerlendirmeler devam etmektedir.
ÜRETİCİ İLE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDEYİZ
Bakanlık olarak, üreticilerimizin pazarlama konusunda karşılaştıkları sorunları çözmek, onlarla iş birliği içinde olmak, pazarlamanın, kalitenin, markanın, coğrafi işaretlerin önemini anlatmak, doğru kullanımını yaygınlaştırmak ve tüm dünyada bizi temsil eden ürün sayımızı artırmak için yeni adımlar atıyor, yeni projeler geliştiriyor ve hiç durmadan yola devam ediyoruz.