MAYIS-HAZİRAN 2023 / ÖZEL HABER
TARSİM Genel Müdürü Engürülü: Çiftçi odaklı anlayışla devam edeceğiz
Bekir Engürülü. 38 yıllık meslek hayatı boyunca gerek teorik gerek uygulamalı olarak ülke tarımına hizmet etti. Bakanlık Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanlığında yönetici konumunda uzun yıllar çalıştı. Konunun uzmanı olarak tecrübesinin doruğunda iken birikimlerini kullanabileceği sektör içinde başka bir kuruma, Tarım Sigortaları Havuz İşletmesine genel müdür olarak atandı. Yeni görevinde neler hedefliyor, İşletici Şirketin genel müdürü olmak bakış açısında bir farklılık yarattı mı, dergimiz için anlattı.
İşletici Şirketin genel müdürü olarak hedeflerinizi anlatır mısınız?
Bakanlığımızdaki 38 yıllık memuriyet hayatım süresince, her kademede görevlerde bulundum. Son olarak 2011-2020 yılları arasında Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı ve Ocak 2020’den itibaren ise Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini üstlendim. Bakanlıktan 17 Nisan 2023 tarihinde emekli olarak ayrıldım ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü olarak yeni görevime başladım.
Mesleğe başladığım çalışma hayatımın ilk yıllarında çiftçilerimizin özellikle bir afetle karşılaştıklarında ne kadar zorlandıklarını, bir sonraki yıl üretime devam etmede nasıl güçlükler çektiğini bizzat sahada yaşadık. Her ne kadar afet anında kriz yönetimine geçilerek çiftçilerimize yardım etmeye çalışılsa da tüm taleplere çare olamadığımızı gördük. Bunun için afetlerden etkilenen üreticilerimizin öncesinden tedbir alabilecekleri bir sisteme ihtiyaçları olduğunu tespit ettik. Tüm bu ihtiyaçları karşılamak üzere ülkemizde tarım sektöründe bir devrim olarak nitelendirdiğimiz Tarım Sigortaları Kanunu’nun 2005 yılında yürürlüğe girmesinden itibaren Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi’nin kuruluş ve sonrasındaki tüm aşamalarında bizzat yer aldım. TARSİM'in (Türkiye Tarım Sigortaları Sistemi) gelişim yolculuğuna adım adım şahitlik ettim ve sistemin güçlü bir temel üzerinde yükselmesi için destek olmaya çalıştım.
TARSİM; sigorta tekniği kapsamında riskleri aktüeryal çalışmalarla hesaplayarak primin bir kısmını üreticiden bir kısmını da devlet prim desteği olarak alıp, hasar olduğu zaman meydana gelen zararı karşılamayı sağlamak amacıyla kurulmuş, kâr amacı olmayan sigorta sistemidir. Bu anlamda aslında sistemin başlangıcından itibaren her zaman bilfiil içindeydim. Çalışma hayatım boyunca ülkemiz çiftçisine hizmet etmek benim için her zaman öncelikli oldu. Bundan önce olduğu gibi bundan sonraki süreçte de yola çiftçi odaklı anlayışla devam edeceğiz.
TARSİM bugün ulaştığı başarılı noktada, ilgili tüm taraflar arasındaki uyumlu iş birliğinin büyük bir önemi bulunuyor. Bakanlıklarımız ve tüm paydaşlarımız arasındaki iletişimi daha da güçlendirerek üreticimizin beklentileri doğrultusunda ilgili tüm tarafları da ortak paydada buluşturmak suretiyle sistemi geliştirmeye devam edeceğiz. Özellikle çiftçilerimizin istediği parsel bazlı verim sigortasına geçmek ve gelir koruma sigortasını geliştirmek en önemli hedefimiz. Çiftçimiz için yararına son derece inandığımız tarım sigortasını yaygınlaştırmak üzere var gücümüzle çalışacağız.
Haber Görseli
TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Bekir ENGÜRÜLÜ
TARSİM DEVLETİN GARANTİSİNDE
İklim değişikliğinin sonuçlarını belirgin ve sert biçimde yaşadığımız son yıllarda tarım sigortalarında gerek sigorta yapan gerek sigorta yaptıran sizce bu durumdan nasıl etkilenecek? Genel bir değerlendirme yapacak olursanız sigorta şirketleri bu kadar riski karşılayabilir mi?
Dünyanın geldiği nokta itibarıyla insanların gıdaya ulaşması artık küresel düzeyde en önemli gündem maddelerinden birisi hâline geldi. Bunu sağlayabilmek için öncelikle tarımsal üretimin sürdürülebilir olmasını mümkün kılmak gerekiyor. Tarımsal üründe bulunurluk en önemli konudur. Tarımsal üretim, sigorta konusu olabilen diğer mal ve hizmetlere nazaran doğal afetlere ve iklimsel risklere mukayese edilmeyecek derecede fazla maruz kalıyor. Tek bir olay aynı anda binlerce hatta on binlerce çiftçiyi etkileyebiliyor.
İklim değişikliği özellikle son dönemlerde, ülkemizde de tarımsal faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerini arttırdı. Uzun yıllardır oluşturulan istatistik verilerinin zaman zaman saptığına şahit oluyoruz. Hiç dolu yağmayan bir bölgede dolu yağabiliyor ya da dolunun şiddeti artabiliyor. Keza don da sıklıkla karşılaştığımız bir risk. 2 yıl önce 25 Mayıs’ta don hadisesi meydana gelmişti. Burada özellikle sebzeler ciddi düzeyde hasar gördü. Hortumla da sıklıkla karşılaşıyoruz. Bu risk özellikle seraları olumsuz yönde etkiliyor. Sel, eskiden tarımı etkileyen çok büyük bir risk değildi. Şimdilerde ürünleri çok etkileyebiliyor. Çok şükür, bu yıl yağışlardan ötürü tarımsal kuraklıkla ilgili bir şey konuşmuyoruz. Ancak kuraklık da tarımda en korkulan risklerden birisi. Hayvancılık açısından da risklerde durum hiç farklı değil.
Tarımsal risklerin etkin bir şekilde yönetilmesi için bir mekanizmaya ihtiyaç var. Buna “risk yönetimi” diyoruz. Günümüzde tarımda en önemli ve çağdaş risk yönetim aracı da tarım sigortası. Üstlenilen risklerin büyüklüğü, tarım ürünlerinin sigortalanmasını zorlaştırıyor. Diğer alanlara oranla hasarların tespiti ve yönetimini de farklı kılıyor. Tarımsal ürünlerin sigortalanabilmesi, ancak risklerin yaratacağı yükün paylaşılması ile mümkün. Bu da en sağlıklı şekilde devlet destekli modellerle sağlanabiliyor.
ÜRETİCİ GECE RAHAT UYUSUN
2006 yılından itibaren ülkemizde uygulamada olan sistemin genel yapısına ilişkin bilgi vermemiz gerekirse devlet destekli bir sistem olan TARSİM, kamu–özel sektör–sivil toplum kuruluşları iş birliği modelidir. Gönüllülük esasına dayanan sistem, devletimizin garantisindedir. TARSİM poliçeleri, Tarım Sigortaları Havuzu adına sigorta sözleşmesi yapmaya yetkili sigorta şirketlerimizin acenteleri aracılığıyla düzenleniyor. Sistemde, devletimiz üreticilerimize prim desteği sağlıyor. Prim ve risklerin tamamı da Havuz’a devrediliyor. Bu şekilde bir sigorta şirketinin tek başına üstlenemeyeceği kuraklık, don, gibi katastrofik olarak nitelendirdiğimiz riskler ile ihbarı mecburi hayvan hastalıklarından bazıları teminat kapsamına alınabiliyor. Ayrıca reasüransın yeterli olmaması veya olağanüstü hâllerde beklenenden fazla hasar olması durumlarında, Cumhurbaşkanımızın kararı ile ihtiyaç duyulan ilave ödenek miktarı devletimiz tarafından, “Hasar Fazlası Desteği” şeklinde Havuz’a aktarılarak çiftçimizin hasarları tazmin edilebiliyor. Hasar tespit organizasyonu ve hasar tazminatı ödemeleri de yine TARSİM tarafından gerçekleştiriliyor.
TARSİM’in hem devlet destekli yapısının olması hem de doğal afetlerin ve risklerin tarımsal faaliyetleri giderek daha fazla olumsuz yönde etkileyerek çiftçilerimizin sırtında ağır bir yük oluşturması, tarım sigortasına olan ilgiyi gün geçtikçe artırıyor. Sistemin başlangıcından itibaren Türkiye genelinde ve tüm tarım sigortası branşlarında 22,3 milyon adet poliçe düzenlendi. 970 milyar TL’lik tarımsal varlık sigortalandı. Çiftçi ve yetiştiricilerimize 14 milyar TL’lik hasar ödemesi gerçekleştirildi. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı alan üzerinden baktığımızda da tarımda sigortalılık oranı %22,8’e ulaştı. Sigortalılık oranı, Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortasında %28,7 ve Küçükbaş Hayvan Hayat Sigortasında ise %22,6 bandında yer alıyor.
Üretimin ve üreticinin yüzyılında, bizim de en temel hedefimiz tarım sigortalarını daha fazla yaygınlaştırmak olacak. Çiftçimizin emeği bizim için çok kıymetli. Yapması gereken kültürel önlemleri alan üreticimizin gece başını rahatça yastığa koyarak, yarın ne olacağını düşünmeden uyumasını istiyoruz. Değişen iklim koşulları karşısında ortaya çıkan ihtiyaç ve beklentileri tespit ederek, talepleri en hızlı şekilde yerine getirmek arzusundayız. Her daim yanlarında olduğumuzu daha fazla hissettireceğiz. Yeni dönemde tüm paydaşlarımız ile koordinasyonu ve iş birliğini artırmayı amaçlıyoruz.
DEPREM BÖLGESİNE 36 MİLYON TL HASAR ÖDEMESİ YAPTIK
Şubat ayında asrın felaketi sayılabilecek çok büyük bir deprem yaşadık. Binlerce insanımız hayatını kaybetti. Mal canın yongası derler. Depremden tarım arazileri ve çiftlik hayvanları da zarar gördü, dolayısıyla tarımsal üretim de etkilendi. TARSİM adına bu noktada neler söylersiniz?
6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkemize tekrar geçmiş olsun diyorum.
TARSİM olarak depremin ardından çok hızlı bir şekilde aksiyon aldık. Özellikle Hayvan Hayat Sigortaları branşında kayıplarımız oldu. Bitkisel üretimde çok fazla kayıp yaşamadık. Özellikle arazilerdeki kaymalardan kaynaklı küçük çaplı kayıplar meydana geldi.
Bu dönemde iş süreçlerimizi mümkün olabildiğince hızlandırmaya gayret ettik. Normal şartlarda bir hasar durumunda, öncelikle eksperin gelip tespitlerini yapmasının ardından hasar dosyası işlemlerinin tamamlanmasını takiben üreticilerimize tazminat ödemelerini gerçekleştiriyoruz. Biz bu dönemde doğrudan çiftçinin beyanı, hasara ilişkin fotoğraflar, İl-İlçe Hasar Tespit Komisyonu’nun hazırladığı raporlar gibi somut olarak bize ne sunulabilecekse kabul ettik. Hayvan Hayat Sigortaları branşındaki hasar tespit organizasyonunda herhangi bir aksaklık olmaması için, deprem hadisesi gerçekleşen illere yakın illerden eksper konusunda destek sağladık. Ayrıca deprem bölgelerinden Çağrı Merkezimizi arayan veya diğer kanallardan sigortalılarımız tarafından iletilen taleplere öncelik verdik. Vefat eden sigortalılarımızın yakınlarına resmî evrak sürecini işletmeden hasar ihbarlarının açılmasında kolaylıklar sağladık ve bu şekilde ihbar süreçlerini hızlandırdık. Bitkisel Ürün Sigortası kapsamında, bazı ürünlerdeki poliçe son kabulü tarihini ileri bir tarihe öteledik. Deprem bölgesindeki sigortalı üreticilerimize yaklaşık 36 milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirdik.
Sigortalı üretici ve yetiştiricilerimizin hasar ihbarları konusunda işlem sürelerini kısaltmak amacıyla, TARSİM Çağrı Merkezi numaramız olan 0850 250 82 77’yi Alo TARSİM 172 olarak değiştirdik.
Hayvan Hayat Sigortaları branşında şunu bir kez daha anladık; hastalık riskinin de dâhil olduğu geniş kapsamlı tarifede sigorta yaptırılmasa dahi hayvancılıkla uğraşan yetiştiricilerimizin mutlaka dar kapsamlı dediğimiz yani deprem, heyelan, yıldırım düşmesi, sel-su baskını vb. gibi doğal afet risklerinin yer aldığı tarife ile sigortasını yaptırmaları son derece önemlidir.
TARIM SİGORTASIZ OLMAZ
Son söz olarak ne söylemek istersiniz?
Tarım açık alanda gerçekleştirilen bir faaliyet. Tarımla uğraşıyorsanız, risklerden etkilenmeye gayet açıksınız demektir. Stratejik bir alan olarak değerlendirdiğimiz tarımsal üretimdeki riskleri yönetmek ve sürdürülebilirliği mutlak surette sağlamak gereklidir.
Çok şükür ki ülkemizde 2006 yılından itibaren çiftçimize hizmet eden, çalışma şekli ve yapısı itibarıyla bugün sadece ülkemizde değil dünyada hakikaten övgüyle bahsedilen ve değer gören TARSİM gibi bir sistem var. Elbette her şey tam, mükemmel demiyoruz ve sistemin yaygınlığını arttırmak, sigortalılık oranını yükseltmek, istikrarlı büyümeyi sürdürmek, Azerbaycan'da ve ilerleyen dönemlerde, Özbekistan da olduğu gibi yeni sistemlere rehberlik etmek, deneyimlerimizi paylaşmak bizim şu an en çok odaklandığımız noktalar. Bununla birlikte, hızlı büyüyen ve gelişen bu sistemin sürdürülebilir olması ve ihtiyaçlara cevap verebilmesi için teknolojik gelişmeler de yakından takip edilmekte ve ihtiyaçlara uygun çözümler sistemlere entegre edilmekte olup, bundan sonraki dönemde de aynı anlayışla çalışılacak.
Tarım ve Orman Bakanlığımız ve Hazine ve Maliye Bakanlığımız adına Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) en başta olmak üzere ilgili Bakanlıklarımızın teşkilatları, üye sigorta şirketleri, sivil toplum kuruluşlarımız ve tüm taraflarımız, paydaşlarımız, kuruluşundan bugüne kadar geçen süreçte TARSİM’in daima yanında yer alarak, hızlı ve istikrarlı yükselişine kıymetli ve özverili katkılar sağladı ve sağlamaya da devam ediyor.
Bizler de bugün artık başarısı sınırlar ötesine ulaşan TARSİM’i, "Türkiye Yüzyılı" vizyonu ışığında daha iyi noktalara taşımak üzere büyük bir heyecanla daha çok çalışmaya, çiftçimizin yanında daha çok yer almaya ve değişen iklim koşulları çerçevesinde tarımın sigortasız olmayacağını hiç durmadan anlatmaya devam edeceğiz.
Son söz olarak “Evvela tedbir sonra tevekkül” anlayışı içerisinde tarımsal üretimde afetlere karşı tedbirimiz tarım sigortası olsun diyorum. Üreticilerimizin bol bereketli bir üretim yılı geçirmelerini temenni ediyorum. “TARIM SİGORTASIZ OLMAZ”.