TEMMUZ-AĞUSTOS 2023 / ÖNDER ÇİFTÇİ
Köyde üretim olmazsa şehirde yaşam olmaz
Hasan ÖZ -
Murat HARMAN
Serdar ÖZÜBEK -
Sefa DÖNMEZ
Kezban Kurnaz bir başka deyişle Gökçekuyu Mahallesinin Kezban Teyzesi, köyündeki herkesin maddi manevi yardımına koşan gönlü bol, köyüne aşık bir kadın.
Gençliğinde ekmek davası uğruna yurt dışında çalışmak zorunda kalan Kezban Teyze, bugün geçimini sağlamak için köyden şehre göçen gençleri tekrar köye döndürmek için var gücüyle çalışıyor. “Frig Vadisi Ekolojik Köy Projesi” adlı bir projeyi gerçekleştiren, kadınları ve gençleri bir araya getirerek kurduğu ‘’S.S. Gökçekuyu Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi”nin başkanlığını yapan Kezban Teyze 73 yaşında verdiği bu mücadeleyle genç çiftçilere ve kadın girişimcilere umut olmayı başarıyor. Henüz 18 yaşında evlenerek büyük bir sorumluluk üstlenen, 1973 yılında Almanya’ya göçen ve tam 40 yıl sonra Eskişehir’in Han İlçesine bağlı, doğduğu köy olan Gökçekuyu Mahallesine dönerek kendisini köyüne hizmet etmeye adayan Kezban Kurnaz ile köylüye, çiftçiye, gençliğe, kadın girişimcilere dair her insana ilham verebilecek bir sohbet gerçekleştirdik.
Kezban Teyze kimdir? Bize kendinizi anlatır mısınız?
Ben bu köyde Gökçekuyu’da 1949 yılında doğdum, büyüdüm. 73 yaşımdayım. Sekiz çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuyum. İlkokulu bitirdim. Bu köyde 18 yaşında evlendim, gelin oldum. O zamanlar fakirlik vardı tabi sonrasında ekmek davası diye yurt dışına gitmek için yazılmıştım ve 1973 yılında Almanya'ya gittim. Sonrasında eşimi yanıma aldım. 2010 yılına kadar yani yaklaşık 40 sene orada çalıştım, orada yaşadım. İki kızım ve bir oğlum, 6 tane de torunum var. Çocuklarım oradalar. Çocuklarıma ilk burada annem baktı, kız kardeşlerim baktı daha sonra onları da yanıma aldım. Ben döndüm ama onlar orada yaşıyorlar. Çocuklarım her ne kadar Almanya'ya gel yanımızda dur deseler de ben köy hayatını köyümü çok sevdiğim için burada yaşıyorum ve artık buradan da ayrılmayı düşünmüyorum. Köyümü çok seviyorum. Gittiğim zaman ki köyüm neyse şimdi de hâlâ öyle. Şehir hayatını bir türlü sevemiyorum, gittiğimde de her zaman köyümü aradım. Bir de köyümde sürekli toprakla uğraşmak gibi stres alan böyle bir uğraşım olduğu için sanırım bana daha cazip geliyor. Çünkü boş duramıyorum, evde oturmayı sevmeyen biriyim. Sürekli bir şeyler yapmalıyım, bahçede bir şeylerle uğraşmalıyım, çalışmalıyım gençlerimize örnek olalım düşüncesindeyim. Rahmetli babam da çok çalışkandı, o da hiç oturmazdı, durduğu yerde durmazdı, galiba ben de ona çekmişim. Yetişme tarzından ileri geliyor diye düşünüyorum. Hiçbir şey bilmeden Almanya'ya gittim. Almanya hakkında hiçbir şey bilmiyordum nereye gideceğimi, ne iş yapacağımı hiçbir bilgim yoktu. Hatta gittikten sonra öğrendim Münih şehrine gitmişiz. Orada bir lokantada çalıştık. Dil bilmiyorum, yer bilmiyorum, gerçekten zor zamanlardı. Geçim sıkıntısı bir gideyim bir yıl sonra dönerim hemen diye gittim ama yaklaşık 40 sene çalıştım Almanya'da. Aslında bir yandan üzgünüm gittiğime, keşke köyümde çalışıp üretseydim, nasip böyleymiş. Tabii o zamanlar böyle imkânlar yoktu, fakirlik vardı. Nihayetinde yine köyüme döndüm, kendi işimi yapıyor, toprağı işliyor ve üretiyorum.
Bahçenizde neler yetiştiriyorsunuz?
Her gün sabah ezanında evimden çıkarım, akşam ezanında evime girerim. Bahçemde de yetiştirilebilecek aklınıza ne gelirse her şeyi yapmaya çalışıyorum. Fasulye, nohut, patates, biber, sarımsak, soğan, çilek aklınıza gelebilecek her türlü yeşillik hepsini yetiştirmeye çalışıyorum.
KÖYLER GENÇLERE CAZİP HÂLE GETİRİLMELİ
Gençler köylerine dönsünler diye çok uğraştığınızı öğrendik, gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Köyde üretim olmazsa şehirde yaşam olmaz. Gençlerimiz köye gelsinler diye on sene önce köylülerimizle beraber eğlence düzenledik. Köylerine dönüp kendi işlerinin patronu olsunlar istiyorum. Hem köyde yaşamak daha güzel. Bir gelir kaynakları, sigortalı işleri olsa eminim ki gençler de köyde yaşamak isterler. Şehir hayatı onlara daha cazip geliyor. Bu yüzden köy hayatını gençlerimize sevdirecek, köy hayatını onlara cazip kılacak projeler yapmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü köy olmazsa şehir de olmaz. Köy hayatı üretimin ve yaşamın asıl merkezidir diye düşünüyorum. Köyde üretim olmazsa şehirde yaşam olmaz.
Gençlerimiz için tavsiyem her işin bir zorluğu oluyor elbette fakat köyde yaşamak, kendi işinin patronu olmak, toprağı işlemek, üretmek kadar güzel bir iş yok. Devletimizin güzel projeleri oluyor. Korkmasınlar, bu projelere dâhil olsunlar. Yeter ki inansınlar, gerisi gelecektir.
Eskişehir İl Tarım Müdürlüğünün projesinden nasıl haberdar oldunuz? Projeye nasıl dâhil oldunuz anlatır mısınız?
Ben gençlerimizi köye nasıl döndürürüz, köy hayatını nasıl sevdiririz diye düşünürken Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüzün bir proje tanıtımı için köyümüzde toplantı yapacağını duydum ve toplantıya katıldım. Bu toplantıda İl Müdürlüğünden gelen arkadaşlar "Frig Vadisi Ekolojik Köy Projesini" anlatıp tanıttılar bize. Aslında bu toplantıda hayal ettiğim şeyi buldum. O yüzden duyar duymaz projeyi hemen sahiplendim. Köyümüze çok katkısı olacak, gençlerimizi köye çekecek bir proje olabilir diye düşündüm ve katıldım.
KÖYDE YAŞAMI SÜREKLİ KILALIM İSTEDİK
Frig Vadisi Ekolojik Köy Projesi nasıl bir proje?
Bu projeyle turizm ve tarım birbirini destekleyecek. Bizim köyümüz yüzyıllardır yaşamın devam ettiği kadim topraklar, tarihi Frigya Vadisi. Buralarda Yazılıkaya gibi, yeraltı şehri gibi birçok tarihi kalıntılar bulunuyor. Buraya her yerden turist geliyor. Fakat burada bir organizasyon eksikliği var. Bu proje işte bu organizasyon eksikliğini gidererek bunu köyümüz için bir fırsata çevirecek inşallah. Hem turistlerin tarihi yerleri gezebileceği konaklayabileceği ve bölgede yetiştirilen tarımsal ürünlerden alışveriş yapabileceği bir organizasyon oluşturalım istedik. Köyümüzde üretilen her türlü bitkisel, hayvansal, yöresel ürünlerimizi yerinde ve değerinde pazarlayalım, yerinde istihdamı sağlayarak gençlerimize iş olanakları sunalım, köyümüzün köylümüzün gelirini arttıralım, refah seviyesini arttıralım. Kısacası köyümüzde yaşamı sürekli kılalım istedik. Bu niyetle öncelikle üyeleri ağırlıklı olarak kadınlardan ve gençlerden oluşan bir kooperatif kurduk: Gökçekuyu Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi. Ben de kooperatifin başkanı oldum. Başlangıçta 12 ortakla başladık, şimdi 30 ortağı aştık ve devam ediyoruz.
Projede hangi aşamadasınız, neler yaptınız? Projenin içeriği hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Projeye 2021 yılı sonunda başladık, şimdi ikinci senenin içerisindeyiz. Geçtiğimiz süre içerisinde projemizi hayata geçirmek için köylülerimizle bir araya gelip toplantılar yaptık. Sağ olsunlar hem Tarım İl Müdürlüğünden gelen arkadaşlar hem muhtarımız öncülük etti. Kısa sürede organize olup projeye başladık. Yaklaşık 200 dönüm kadar lavanta dikimi gerçekleştirdik. Lavantalarımız çiçek açmaya başladı. Yine proje kapsamında köyümüzde bulunan eski köy okulunun Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından kooperatifimize tahsis edilmesini istedik, sağ olsunlar onlar da bizi kırmadı okulumuz kooperatifimize tahsis edildi. Okulun bahçesine bir tane kıl çadırı, yörük çadırı kurduk. Ürünlerimizi satabileceğimiz bir stant, bir irtibat noktası oluşturduk. İnşallah bu yapılan yörük çadırımızda misafirlerimizi ağırlamayı, yöresel yemeklerimizi tattırmayı, yine köyümüzde ürettiğimiz gerek tarımsal gerek hayvansal ürünleri Gökçekuyu köyümüzün eski ismi olan "Kulapa" ismi ve "Ekolojik Köy Gökçekuyu" markasıyla ile yerinde pazarlamak istiyoruz. Projemizi Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün öncülüğü ve koordinasyonunda 16 tane kamu kurum ve kuruluşunun katkılarıyla gerçekleştiriyoruz. İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün yanı sıra Han Kaymakamlığı, Han İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, Devlet Su İşleri 3. Bölge Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Millî Parklar Eskişehir Şube Müdürlüğü, İl Millî Eğitim Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi, Han Ziraat Odası Başkanlığı, S.S. Han Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, S.S. Gökçekuyu Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifinden oluşan toplamda 13 kurum/kuruluşun iş birliği; Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı, Eskişehir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, BEBKA (Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı) ve diğer sponsor kişi, kurum ve kuruluşların finansal desteği ile projemiz uygulanmaya başladı. Başta Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olmak üzere projeye katkı sağlayan emeği geçen tüm kişi ve kurumlara teşekkür ediyorum.
KÖY HAYATINA ÖZLEM DUYANLARI KÖYÜMÜZE BEKLİYORUZ
Bu projenin en temel amaçlarından birisi de şehirde yaşayan insanımıza köy hayatını yaşatmak. Buraya şehirden bir misafirimiz geldiğinde örneğin bir bahçede fide dikebilecek, bir keçiden veya bir inekten süt sağıp onları besleyebilecek, tavuklara yem verip kümesten yumurta toplayabilecek ve köyümüzde yetiştirilen her türlü meyve ve sebzeyi dalından toplayarak yemenin hazzını yaşayabilecek. Yani biz burada nasıl yaşıyorsak, ne işlerle uğraşıyorsak onların da aynısını yaşayabilecekleri bir ortam hazırlıyoruz. Sadece bununla kalmıyor tabii. Tarihi Frig Vadisini, tarihi kalıntıları, yer altı şehrimizi, lavanta bahçelerimizi gezecek. Misafirlerimize köy evlerimizde kuracağımız pansiyonlarda kalabilecekleri bir imkân da sunacağız. Çiftlik hayvanı ziyaret ve bitkisel ürün üretim durakları oluşturarak şehirde yaşayan insanımıza bir nebze de olsa köy hayatını yaşatabilmeye çalıştık. Yani aslında şehirde yaşayanların buraya gelmesiyle yaşayacak, canlı kalacak bir proje. Bu nedenle şehirde yaşayıp köy hayatına özlem duyan herkesi köyümüze bekliyoruz. Özellikle gençlerimiz için köy hayatını öğrenmek ve yaşamak adına harika bir fırsat bu proje.
Biraz daha detay verebilir misiniz? Yani “Frig Vadisi Ekoljik Köy Projesi” ile ziyaretçilere tek tek sayarsak ne sunulacak? Sizin deyiminizle köy yaşamına ilgi duyan kişiler Ekolojik Köy Gökçekuyu’ya geldiğinde nelerle karşılaşacak?
Ekolojik Köy Gökçekuyu’da ziyaretçilerimizi bir dizi ziyaret durakları bekliyor olacak. Ziyaretçilerimiz “Frig Standı”mızda köyümüzde üretilen her türlü hayvansal ve bitkisel gıda ürünleri ile geleneksel el sanatları ürünlerimizi temin edebilecek;
“Dört Mevsim Çilek Seramız”da ve açık alanlarda kendilerine sunulan sebze ve meyve bahçelerimizde bir meyveyi dalından kopararak yemenin hazzını yaşayacak. Toprakla haşır neşir olabilecek, üreticilerimizle beraber bahçe bakımı yapabilecek ve taze ürünleri kendi elleriyle hasat ederek sofralarınıza kazandırabilecek;
“İnatçı Arkadaşlardan Süt İkramı” durağımızda keçilerimizle iletişim kurarak onları besleyebilecek, dilerlerse kendi elleri ile keçilerimizden sağdıkları sütleri taze olarak içme imkânı bulabilecek;
“Kulapa Mandırası”nda peynirin ve yoğurdun hikâyesini dinleyebilecek ve nasıl yapıldığını öğrenerek süte maya çalabilecek;
“Yaramaz Oğlakların Seyir Tepesi”nde sevimli oğlaklarımızla iletişim kurabilecek, onları besleyebilecek, sevebilecek ve tüm afacanlıklarını görebilecek;
“Frig Kuzu Kreşi, Frig Koyunu Dinlenme Alanı ve Koyun Kuzu Kavuşma Alanları”nda anne ve yavru arasındaki müthiş bağı en iyi şekilde gösteren koyun ve kuzuların kavuşma anını izleyerek harika bir an yaşayabilecek;
“Mutlu Buzağı Kampı”nda sevimli buzağılarımızla iletişim kurabilecek, onları besleyebilecek, sevebilecek ve masumiyetlerine şahit olabilecek;
“Arkadaşım Eşek Diyarı”nda sevimli uzun kulaklı eşeklerimizle tanışabilecek ve onlarla arkadaşlık kurabilecek;
“Midas Tavuk Krallığı”nda tavukları, civcivleri beslemenin keyfini yaşayabilecek ve kendi elleri ile folluklardan topladıkları köy yumurtalarını kahvaltı sofralarına taşıyabilecek;
“Frig Kafesi” durağında kıl çadırda köy kahvaltısı yapabilecek veya yöresel yemeklerimizden tatma imkânı bulabilecekler.
Kısacası buraya gelen ziyaretçilerimiz; toprak, bitki ve hayvanlarla haşir neşir olarak tam bir köy hayatı yaşama ve Frigya’nın kalbi Han ilçemizin doğal ve tarihi güzelliklerini görme imkânı bulabilecekleri bir gezi keyfi ile monoton şehir yaşantısının üzerlerinde biriktirdiği negatif enerjiden arınarak evlerine mutlu bir şekilde dönme imkânı bulabileceklerdir.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
"Ekolojik Köy Gökçekuyu" sakinleri olarak bizler kurduğumuz Gökçekuyu Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi vasıtasıyla bu projeyi gerçekleştirmeyi gerçekten çok istiyoruz. Tarımı ve turizmi bir araya getirerek köyümüzün kalkınmasını istiyoruz. Hem köyümüzün gelirini artırmak hem de diğer köylerimize örnek olmak istiyoruz. Devletimiz hem maddi anlamda hem de özellikle Tarım İl Müdürlüğümüz teknik bilgi ve işleyişler hakkında sağ olsunlar bize çok büyük destekler sağlıyor. Şu an hem köyde yaşayıp hem de kooperatifimize üye olan köylülerimiz var ve aynı zamanda şehirde yaşayıp köye gelmek isteyen köyüne dönmek isteyen üyelerimiz de var. Bizler projemizi tam anlamıyla hayata geçirip işler hâle getirdiğimizde eminim ki hem şehirde yaşayan kooperatif üyelerimiz hem de bir fırsat olsa da köyüme dönsem diyen gençlerimiz bu projeye dâhil olacak, köylerine dönecek, köylerinde yaşayacak, köylerinde üretmeye başlayacaklardır. Ben buna inanıyorum. Gençlerimiz de yeter ki inansınlar ve istesinler, ardından gerisi gelecektir. Ayrıca proje kapsamında oluşturduğumuz lavanta bahçemizi 1500 dekara çıkararak büyütmeyi hedefliyoruz.
Ve şehirde yaşayan vatandaşlarımıza, yurt dışında yaşayan insanlarımıza seslenmek istiyorum. "Köyde üretim olmazsa şehirde yaşam olmaz." Ekolojik Köy Gökçekuyu çok yakında faaliyetlerini tamamlayarak hizmetinize açılıyor. Sizler de dilerseniz projemize ortak olabilirsiniz. Nasıl mı? 2023 yılı Eylül/Ekim ayı itibarıyla sizleri ağırlamaya hazırlanan "Ekolojik Köy Gökçekuyu" Mahallemizi ve Frigyanın Kalbi Han ilçemizi ziyaret ederek. Bu imkânınız yoksa “Bir Fidan Bağışınızla” projemize ortak olabilirsiniz. Sizler de isterseniz projenin bileşenlerinden olan ve gerekli kaynak bulunduğu takdirde köyümüzde oluşturulması planlanan 1500 dekarlık lavanta bahçesinin oluşturulmasına katkı sağlayarak projemize ortak olabilirsiniz. Köy yaşamına özlem duyan, merak eden herkesi Ekolojik Köy Gökçekuyumuzda bir meyveyi dalından kopararak yemenin hazzını yaşamaya, lavanta kokan köyümüzün yollarında dolaşmaya ve fidan bağışlarıyla bir ilçenin kaderini nasıl değiştirdiğini görmeye bekliyoruz."