MART-NİSAN 2024 / EL SANATLARI
Eski çağlardan günümüze çarığın dönüşümü: Yemenicilik
Yemeni; kadim dönemlerden beri varlığı bilinen, bilhassa sıcak iklimlere özgü, isminden de anlaşılacağı üzere Yemen’den Anadolu’nun güney bölgelerine giriş yapmış bir ayakkabı türüdür. Bildiğimiz ayakkabılardan farklı olarak; çok daha doğal, zarif, sade ve sanatlıdır. Tamamen hayvansal deri malzemelerle elle yapılması ve ayak sağlığını muhafaza etmesi en önemli özelliğidir. Yemeni; insan ihtiyacından doğan ve ayakları rahat ettirmek, yürüme kolaylığı, ayak sağlığı gibi sebeplerden toplumların yaşam biçimleri ve hayvancılıkla alakaları doğrultusunda gelişmiş bir üründür ve zaman içinde mesleğe dönüşmüş bir zanaattır. Günümüzde kaybolma tehlikesi altında olan yemenilerin ve yemeniciliğin kökeninin; ilk olarak Eski Türklerde kullanılmış olan çarığa dayandığını görüyoruz. Zira Orta Asya coğrafyasında hayvancılıkla iç içe yaşamış Türkler; çarık diye isimlendirilen, altı kösele yani büyükbaş hayvan derisi, üstü deri, topuksuz, hafif ve bağcıkları olan bir ayakkabı icat etmiş ve kullanmışlardı. Yemeni ise çarığın biraz daha değiştirilmiş biçimi sadece.
İnsanların ayaklarına kap olarak tasarlanmış çarık ve ayakkabı kelimelerinin Eski Türkçe olması da bu kültürlerin ilk çıkış yerini işaret etmesi bakımından önem taşıyor. Orhun Yazıtlarında “edik” olarak geçen çizmeye benzer konçlu bir ayakkabıya verilen bu isim de ayakkabı anlamında kullanılmış en eski sözcüktür. Bununla birlikte Osmanlı Devleti döneminde yabancılara Türkçe öğretmek maksadıyla Latin harfleriyle Türkçe üzerine Meninski tarafından yazılmış Thesaurus (1680) sözlüğünde de yemeni sözcüğü “bir tür kaba ayakkabı” olarak geçer. Osmanlı İmparatorluğu döneminde korunup meslek hâline getirilen yemenicilik; ağırlıklı olarak Gaziantep, Kilis, Safranbolu, Afyonkarahisar, Tokat, Sivas gibi illerde az sayıda usta tarafından sürdürülmeye çalışılmaktadır. Biz de Türk Tarım Orman Dergisi okuyucuları için tarihte önemli bir ticaret merkezi olan Asya-Avrupa ana ticaret yolunu Karadeniz’e bağlayan Gerede-Sinop kervan yolu üzerindeki tarihî Safranbolu Yemeniciler Arastasında yemenicilik yapan tek usta Erhan Başkaya ile bu kıymetli zanaat hakkında görüşme yaptık.
Merhaba, öncelikle teşekkür ediyoruz davetimize gösterdiğiniz nezaket için. Uğraşıp ömrünüzü verdiğiniz yemeniciliği bize anlatır mısınız?
Merhaba, Safranbolu’da 1661 yılından bu yana gelen bir meslek yemenicilik. Burası tarihi yemeniciler çarşısıdır. 48 dükkândan 47’si yemenicilik yaparmış geçmişte. O zamanlar Kurtuluş Savaşı döneminde orduya yemeniler buradan gönderilmiş.
Kaç senedir bu mesleği icra ediyorsunuz?
1980’den beri 44 senedir bu işi yapıyorum. 14 yaşında başladım. O zamanlar 30-40 usta vardı ve yemenicilik zor olduğu için öğrenmek isteyeni de ustası da diğer zanaatlara göre azdı. Bedensel engelli olduğum için mi bilmem ama yemenicilik bana hep daha yakın ve uygun gelmiştir. Bir de göz aşinalığı diye bir şey var çok önemli.
Çırağınız var mı?
Çırak yetişmiyor çünkü gerçekten zor bu iş. Rahatlık arayışı diye bir şey olmamalı öğrenmek isteyen kişinin kafasında. Şimdi çıraklık yaşındaki gençler rahatlık arıyor. Bir de insanlar hemen para kazanmak istiyorlar. Bizim işlerde hemen para gelmeyebiliyor. Bu durum da gençlere hitap etmiyor. Eskiden ilkokuldan itibaren çırağa verilirdi, meslek öğretilirdi. Şimdi herkes üniversiteye yönlendiriliyor, meslek öğrenemiyor çocuklar.
Yemeniye ayakkabı diyebilir miyiz? Günlük her mevsim giyilebilir mi?
Buna tam olarak ayakkabı diyemeyiz. Çünkü sadece yazın giyilebilir olarak tasarlanmış. Taban kısmı suya karşı oldukça hassastır. Sıcak ve kuru mevsimlerde güz dönemine kadar giyilebilir.
TABANI MANDA DERİSİ
Yemeni yaparken kullandığınız malzemeler tamamen doğal mı? Hepsini elle mi yapıyorsunuz?
Evet, tüm malzemeler doğal, tamamı deriden ve makine değmiyor elle yapıyorum. Yemeninin özelliği budur. Tüm aşamaların usta eliyle yapılması. Tabanı manda, üstü büyükbaş astarı keçi, ayağa temas eden yer ise sığır derisidir.
Yemeni yaparken kullandığınız aletler neler?
Birçok araç gereç, alet kullanıyoruz. Bu iş olalı beri kullanılan malzemeler aşağı yukarı aynıdır ve geleneksel olarak böyledir. Şu şekilde sıralarsak:
Çekiç: Yemeni yapımında kösele ve deriyi düzleştirmek için kullandığımız baş kısmı demirden, sapı tahta olan tokmaklı alettir.
Örs: Yemeni yapılırken çivinin çakılması için alttan destek olan kalıp şeklindeki çelikten alettir.
Kalıp çekeceği: Yemeni kalıplarını çekmek için kullandığımız alet.
Masat: yemeni bıçaklarını temizlemek ve bilemek için kullandığımız demirden aletin adıdır.
Kerpeten: Yemeni yaparken yanlış çakılan çivi ve benzeri parçaları yemeniden ayırmaya yarayan iki tarafı kesici makas biçimindeki alet.
Dişli: Yemeni derisini kalıba geçirmeye yarayan alettir.
Biz: Yemeniyi dikerken delik açmaya yarayan sivri demir uçlu, ince, sapı tahta alet.
Yemeniye talepler nasıl? Fiyat aralığı hakkında bilgi verebilmeniz mümkün mü?
Maddi durumu iyi olan insanlar alıyor yemeniyi. Yazın işlerimiz daha iyi. Fiyatlar bin ile iki bin arasında değişiyor.
Bir yemeniyi yapmanız ne kadar sürüyor?
1 günde ancak 1 adet yemeni yapabiliyorum. Çünkü tek başımayım.
Yemeni, kaybolma tehlikesi altındaki geleneksel el sanatlarımızdan biri. Tekrar canlandırmak mümkün mü?
Açıkçası bunun pek mümkün olduğunu düşünmüyorum. Tecrübelerime dayanarak söylüyorum, şu aşamadan sonra bu mesleğin yayılmasını sağlayacak birilerinin çıkması zor görünüyor. Çünkü bu işi yapmak isteyen kişinin senelerini vermesi lazım. Bu iş, beceri ve yatkınlık işi. Canlandırmak için kurs da verdim ancak sürelerinin yeterli olması gerekiyor. Öğrenmek isteyenler de düzenli devam etmeli. Bu zanaat, düzenlilik, sebat ve seneler vermeyi gerektiriyor.
Son olarak eklemek istediğiniz buradan okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir şey var mı?
Kültür kurumlarının ve ilgili tüm birimlerin, kaybolmaya yüz tutmuş bu sanatlarımızı ve geleneklerimizi koruması ve desteklemesi gerekir.
Yararlanılan Kaynaklar
Türk Dili Sözlüğü
Safranbolu Kaymakamlığı, Ahmet Demirezen Yemenicilik Müzesi
Türk Turizmi Araştırmaları Dergisi, Gaziantep İlinde Yemenicilik, 2017, cilt 1, sayı.4, s.23