TEMMUZ-AĞUSTOS 2022 / RÖPORTAJ
Küçükbaş hayvancılık işletmesi kuracaklar nereden başlamalı?
Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği Anadolu coğrafyasında tarih boyunca önemli bir yere sahip oldu. Günümüz koşullarında küçükbaş hayvancılık yapmak isteyenler nereden başlamalı, koyunculuk için mera şart mı, Türkiye şartlarında kapalı koyunculuk sürdürülebilir mi, iklimin koyun ırkı üzerine etkisi var mı, gibi sorularımızı Bakanlığımız Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürü Erdinç Veske cevapladı.
Türkiye coğrafyasının küçükbaş hayvan yetiştiriciliği özellikle koyun için uygun olduğu söyleniyor. Bu konuda istenilen noktaya gelmek için neler yapılabilir?
Ülkemizin coğrafi yapısı ile geniş meralarını göz önüne aldığımızda, düşük maliyetli kaliteli hayvancılık yapılabilmesi için gereken potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu meraların büyük çoğunluğu düşük verime sahip olduğundan küçükbaş hayvancılık yapılması daha uygun bir tercih olacak. Yerli koyun ırklarımızın büyük bir çoğunluğu (yaklaşık %90’ı) meraya dayalı yetiştiriciliğe uygun. Bu nedenle, mera alanlarımızın vasıflarının iyileştirilmesi ve olanların korunması hatta mümkünse arttırılması küçükbaş yetiştiriciliği yapılabilmesi için en önemli koşul.
Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapacak olanlar illa bunu mera ile yapmak zorunda mı? Kapalı koyunculuk sürdürülebilir mi? Kapalı koyunculuk yapıp kar ettiğini söyleyenler var bu konuda neler söylersiniz?
Yerli ırklarımızın genetik kapasiteleri ve yapıları dolayısı ile tamamen kapalı olarak yetiştiriciliğe uygun değil. Tamamen kapalı sistemde yem harcamalarının karşılığı olarak elde edilecek et ve süt miktarı karlılığı istenen seviyede sağlamaz. Ülkemizin tek entansif ırkı olan ve koyun varlığımızın yaklaşık yüzde 10’u nu teşkil eden Merinos ve melezlerinde içeride besi faaliyeti yürütülebilse de damızlık koyunların en azından fiziki sağlıkları için merada yayılmaları gerekir. Kısacası, yetiştirici eğer kârlı, sağlıklı ve sürdürülebilir küçükbaş hayvan yetiştiriciliği hedefliyorsa meralardan azami seviyede faydalanması şarttır.
Merinos ırkında veya az sayıda da olsa ithal olarak gelen et verimi yüksek ırklarda, içeride kuzu besisi yapılması karlılık için uygun olur, 45 günlük yaşta besiye alınan kuzu yoğun besi uygulanarak kapalı ortamda 105-120 günlük iken kesime gönderilir. Koyunculuk işletmeleri sadece kuzu temin edip besi yapan az sayıdaki işletme dışında büyük oranda karma işletmelerdir. Bu nedenle büyük oranda mera ihtiyacı bulunur. Yerli ırklarımızda kaba yem kaynağı olarak mera ihtiyacı bulunmasına rağmen, mera alanlarının yeterli ve istenilen kalitede olmadığı bölgelerde zaten değişik oranlarda içeride yemleme yapmak gerekir. Saydığımız tüm faktörler ışığında yetiştirilen ırk ve yetiştiricilik yapılan bölgenin, mera özellikleri beslenme şeklini belirler. Başka bir deyişle, yetiştiricilik şeklini ekstansif(tamamen meraya dayalı) ile entansif (tamamen içeride besleme) arasında değişik noktalarda seyretmesi çevredeki meraların özelliğine bağlıdır.
Haber Görseli
Erdinç Veske Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürü
Koyun yetiştirmek isteyenlerin karar verme kriterleri neler olmalı, girişimci ilk olarak ne yapmalı, hangi imkanlara sahip olması gerekir?
Bölgeye uygun ırk seçimi, hastalıklara ve olumsuz çevresel koşullara karşı dayanıklılık açısından çok önemli. Yetiştiriciliği yapılacak koyun ırkına karar verildikten sonra kaliteli ve üstün damızlık vasfına sahip hayvanların temini de son derece önemli. Ayrıca meraya dayalı üretim yapılacaksa bölgede mera varlığı ile meraya yakın hayvan barınağına da ihtiyaç var. Girişimcinin üzerinde durması gereken diğer bir husus ise koyunlardan elde edeceği et/süt ve yapağı gibi hayvansal ürünleri pazarlayabilmesi.
KOMBİNE IRKLARIN ET VE SÜT VERİMİ DENGELİ
Bir girişimci işletme kurarken süt ve et ırkı tercihi yapmalı mı? İşletme tipine göre, olmazsa olmazları var mı?
Üretim yapılacak alanda hakim ırkların verim özellikleri bu konuda belirleyici oluyor. Örneğin Kıvırcık ırkı et yönünden en önemli ırklarımızdan olmasının yanı sıra süt verimi ile de peynir üretiminde önemli rol oynayan kombine bir ırk. Aynı üretim alanında yetiştirilen Karacabey Merinosu ırkı ise et-yapağı özellikli kombine bir ırkımız olup et verimi Kıvırcığa oranla daha yüksektir fakat Kıvırcık ırkı karlı üretim için 9 ay meraya ihtiyaç duyarken soğuğa dayanımı Merinosa göre daha iyidir. Merinos ırkı ise içeride hazır yem tüketimi fazla olmasına rağmen kârlılığını daha fazla et sağlayarak korumaktadır. Yerli ırklarımızın tamamına yakını yetiştirme modellerine göre kombine ırklar olup bunların et ve süt verimi dengelidir. Kıvırcık, Gökçeada, Akkaraman, İvesi ve Tahirova ırkları kombine ırklarımıza başlıca örneklerdir, süt ağırlıklı olarak üretimi yapılan başlıca ırkımız Sakız iken et üretimi olarak başlıca ırkımız Merinos ve melezleridir.
Küçükbaş işletmesi kuracaklar için bölge ve iklim belirleyici etkiye sahip mi? Bölgelere göre tür vb. önerileriniz var mı?
Koyunların doğaya bağımlılıkları yüksek düzeyde olduğundan, herhangi bir koyun ırkının Türkiye’nin her bölgesinde yetiştirilemeyeceği aşikardır. Koyun ırkları arasında, duyarlılık, otlatma alışkanlıkları, sürü koyunculuğuna uygunluk gibi özellikler açısından ciddi derecede farklılıklar bulunuyor. Bu yüzden ırk tercihi yapılırken, öncelikle koyun ırkının o bölgenin çevresel ve iklimsel koşullarına uyum yeteneğinin ne seviyede olduğuna bakılmalı daha sonra verim özellikleri değerlendirmeye alınmalıdır. Hâlihazırda yerli ırklarımızın yetiştiricilik açısından bulundukları bölgelerin iklim özelliklerine en uygun ırklar olarak kabul gördüklerini söyleyebiliriz. Ülkemiz koyun varlığının yüzde 44’ü Akkaraman, yüzde 20’si Morkaraman, yüzde 12’si Dağlıç, yüzde 8-10’u merinos ve melezleri, yüzde 6’sı Kıvırcık, yüzde 3,5’i Karayaka, yüzde 1,8’i İvesi olmak üzere yaklaşık yüzde 95-96 toplam 7 ırktan oluşmakta. Bir iklim ve bölge koşullarına uyumlu haldeki ırkın farklı bir bölgede yetiştiriciliğinin yapılması alışık olduğu gündüz gece ısıları ve ısı farkları, nem oranı, bitki florası, rakım özelliklerinden farklılık göstermesi öncelikle verimliliği sonrasında da yaşam gücünü etkiler. Örnek vermek gerekirse güneş ışığından daha çok yararlanmayı sağlayan koyu renk Yapağılı Mor karaman ırkı Akdeniz Bölgesi sıcaklarında verimli olmayacaktır. Aynı şekilde Karadeniz bölgesi'nde yüksek rakımlarda yetiştiriciliği yapılan bir koyun ırkının Ege bölgesi'nde deniz seviyesinde yetiştiriciliği verimli olmayacaktır.
MALİYETİN YÜZDE YETMİŞİ YEM
Verimli ve kâr eden bir işletme olabilmesi için mali bir yol haritası çıkarmak mümkün mü? Sermayenin ne kadarı kendine ait olmalı, yem vs. giderlerini nasıl hesaplayabilir? Ne kadar sürede kazanç sağlamaya başlar?
Hayvansal üretimde maliyetlerin yaklaşık yüzde 70’i yem giderleri oluşturuyor. Üretimde kâr ve verimliliğin sağlanabilmesi, girdi maliyetlerinin düşük tutulmasına bağlı olduğundan, işletmede olabildiğince yem giderlerinin düşürülmesi lazım. Bunun da gerçekleşmesi, hayvanların kaliteli kaba yem ihtiyacını karşılayacak işletmeye ait meralar ile yem bitkileri ekilebilecek tarım arazilerinin bulunması ile mümkün. Koyunculuk işletmesinde yeteri kadar mera var ise uygun ırklarda yem giderleri dahil tüm giderler düşük seyretmekte iken, yoğunlukla içeride bakılan Merinos ve melezlerinde bu durum giderlerin yüzde 70’ini bulan yem giderleri ile bizi karşı karşıya bırakmakta. Bu yüzden, koyun işletmesinde kullanılacak kaba ve kesif yem ihtiyacını mümkün olduğunca öz kaynaklardan (buğday, sapsaman vb.) karşılamak çok önemlidir. Bir diğer husus ise önleyici sağlık tedbirleri ile temel biyogüvenlik unsurlarına uymak suretiyle kuzu ölümlerini azaltmak. Böylece üretici damızlık koyun ve koç ile kasaplık satışlarından gelir elde etmek. Koyunculukta optimum işletme büyüklüğü 250 baş hayvanlık sürülerdir. Hayvan kayıpları minimize edilerek, sürü yönetimine dikkat edilerek ilk yıldan itibaren kâr etmeye başlamak mümkündür.
Koyun ve keçi yetiştirmek isteyenler, anaç koyun ve keçileri nereden alabilir?
Koyun yetiştiriciliğinde başarılı olmak isteyen bir girişimci öncelikli olarak, bölgeye ve işletme tipine uygun koyun ırkına karar verip bu ırkın da yüksek verimli sağlıklı bireylerini seçerek başlangıç sürüsünü oluşturması gerekir. Eğer yakınında yetiştirmek istediği ırkta yürütülen “Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Projesi” varsa, öncelikli olarak buradan teminini gerçekleştirebilir. Bu mümkün değilse, anaç koyun ve keçilerin küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde iyi bilinen güvenilir işletmelerden hayvanın verim/performans kayıtları ile dış yapı özellikleri birlikte değerlendirilerek seçilmesi gerekir.
Etrafımızda genellikle şehirde yaşamış insanların, keçi, koyun veya tavuk çiftliği kurma heveslerini görüyoruz. Hayvancılıkta başarı için tecrübe önemli bir faktör mü? Bu düşüncede olanlara tavsiyeniz var mı?
Her işte olduğu gibi hayvancılıkta da başarılı olmak için verilen emek kadar bilgi ve tecrübeye sahip olmak gerekir. Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Projeleri ile asli işi hayvancılık olan üreticilerimiz bile sürü yönetimi, damızlık seçimi, yavru bakımı ve hastalıklara karşı alınacak önleyici tedbirler konusunda bilgi ve tecrübeleri uzman teknik personeller vasıtası ile geliştirildiğinde, üreticilere çok önemli ekonomik kazanımlar sağladığı görülmüştür. Hayvancılıkta başarı için doğru ırk, doğru yer, doğru bakım ve doğru bilgiye ulaşmak gerekmekte olup bunun için gerek Kurumumuz gerekse Bakanlık İl ve İlçe Teşkilatlarımız görevlerinin başındadır.