Okulların açılmasıyla birlikte okul çağı çocuklarında beslenme, ailelerin dikkat ettiği konuların başında geliyor. Gelişim çağındaki çocukların özellikle okul döneminde beslenmesi nasıl olmalı?
Okul çağı, çocuğun toplum yaşamına bilinçli olarak katıldığı 6-12 yaş arasını, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olarak tanımlanabilen adolesan çağ ise 12-18 yaş arasını kapsar. Yaşamın her döneminde sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için yeterli ve dengeli beslenmek temel koşul iken, büyüme ve gelişmenin hızlandığı, öğrenme ve kavrama işlevlerinin önem kazandığı okul çocukları ve adolesanlarda beslenmenin önemi daha da artmaktadır. Hızlı büyüme ve gelişimin sağlanabilmesi için çocukların enerji ve besin ögesi gereksinimlerinin yeterli ve dengeli bir şekilde karşılanması gerekir. Okul çocuklarında enerji ve besin ögelerinin yetersiz alımı, büyüme ve gelişmeyi ve okul başarısını olumsuz yönde etkiler.
Adolesanların önerilen besin ögesi gereksinimlerini karşılama oranları, özellikle 14-18 yaş arasında diğer yaş gruplarına göre daha düşüktür. Bu nedenle adolesanlar diğer yaş gruplarına göre daha fazla besin ögesi yetersizliği riski altındadır. Besin ögesi açısından zengin olan tam tahıllar, süt ve ürünleri, meyve ve sebze tüketiminin yetersizliği, düşük fosfor, magnezyum ve kolin alımına yol açar. Adolesan kızların kırmızı et, kümes hayvanları ve yumurta, balık, kuru baklagil gibi besinleri daha az tüketmesi, yetersiz protein alımına neden olur. Buna ek olarak, adolesan kızlarda demir, folat, B6 vitamini ve B12 vitamini alımı da düşüktür. Adolesan dönemde, büyüme-gelişme hızındaki artış, menstrüasyon ve hormonal değişimler beslenme sorunlarını artırır.
Çocuk ve adolesanlarda, dünyada ve Türkiye’de yaygın olarak görülen beslenme sorunları D vitamini, kalsiyum, iyot yetersizlikleri, demir yetersizliği anemisi, şişmanlık, yeme davranışı bozuklukları ve diş çürükleridir.
OKULLARDAKİ BESLENMEDE AMAÇ ÇEŞİTLİLİK VE SAĞLIKLI ÜRÜNLER ÜZERİNE OLMALI
Çocukların gün içinde beslenmelerini şekillendiren unsurlardan biri de okul kantinleri. Okul kantinlerinde uygulama nasıl olmalı, aileler çocuklarını nasıl yönlendirmeli?
Okullardaki yemek uygulamalarında, çocukların gelişimini desteklemek ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak hedeflenmelidir. Bu amaçla, okullardaki beslenme uygulamaları bir bütün olarak ele alınmalıdır. Kantinlerde, yemekhanelerde veya beslenme saatlerinde çocukların gelişimini desteklemek, sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak, özellikle dar gelirli grupta beslenme kalitesi, besin çeşitliliği, başta süt ve ürünleri ile meyve sebze tüketimini artırmak amaçlanmalıdır. Şekerle tatlandırılmış yiyecek ve içecekler mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır. Çocuk ve adolesanlarda, özellikle şekerle tatlandırılmış içecek tüketiminin artması ve süt ürünlerinin tüketiminin azalması, sağlık açısından endişe verici bir durumdur. Eklenmiş şeker, çocukluk döneminde günlük enerji alımının yüzde 10’unu, adolesan dönemde de yüzde 15’ini oluşturmaktadır. Şekerle tatlandırılmış içeceklerin çoğu (örneğin; gazlı içecekler, kolalı içecekler, sporcu içecekleri, enerji içecekleri) besin grupları ve besin ögesi gereksinimlerini karşılamaya katkı sağlamayan, boş enerji kaynaklarıdır. Eklenmiş şeker tüketimini azaltmak için şekerle tatlandırılmış içeceklerin tüketimini azaltmak, çocuk ve adolesanların sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmasına katkı sağlayacaktır.
HER ÖĞÜNDE FARKLI BESİN GRUPLARINDAN TÜKETİLMELİ
Okul döneminde ders yoğunluğunun da artmasıyla hangi gıdalara ağırlık verilmeli?
Çocuklar, yeterli ve dengeli beslenmek, besin çeşitliliğini artırmak için her öğünde farklı besin gruplarından tüketmelidir. Özellikle meyve, sebze ve protein içeren besinler her gün tüketilmeli, besin değeri düşük ve enerji değeri yüksek yiyecek ve içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır. Bu gruplardan süt ve ürünleri, büyüyen çocuklar ve adolesanlar için kalsiyum ve proteinin önemli bir kaynağıdır. Sağlıklı bir yaşam için su çok önemlidir. İçilen suyun güvenli ve temiz olmasına özen gösterilmelidir. Her çocuğun kendisine ait su kabı olmalı veya okullarda ücretsiz suya ulaşımı sağlayan sistemler bulundurulmalıdır.
Diyette fazla miktarda toplam yağ, doymuş yağ, trans yağ ve kolesterol tüketimi; başta kalp ve damar hastalıkları, diyabet, obezite, kanser vb. hastalıklar olmak üzere beslenme ile ilintili bulaşıcı olmayan pek çok hastalığa neden olmaktadır. Bu nedenle menülerde azaltılması gereken besin ögeleri arasında yer almaktadır. Sebze ve meyve tüketiminin arttırılması ise kalp hastalıkları, inme ve bazı kanser türleri gibi kronik hastalıklara karşı koruyucudur. Menülerde sağlıklı beslenmenin sağlanabilmesi açısından alımının teşvik edilmesi (arttırılması) gereken besin/besin grupları; sebze grubu, meyve grubu, tam tahıl içeren besinler ile süt ve süt ürünleridir. Azaltılması önerilen besin/ besin grupları ise eklenmiş şeker içeren besin ve içecekler, işlenmiş gıdalar, yağ içeriği ile tuz içeriği yüksek besinlerdir.
YOĞUN ŞEKER, YAĞ VE TUZDAN UZAK DURMALI
Abur cubur tüketimi ne boyutta olmalı ya da olmalı mı? Buradan ailelere bu konuyla ilgili özellikle vermek istediğiniz tavsiyeler var mı?
Abur cubur olarak tabir edilen, atıştırmalık amacıyla kullanılan yiyeceklerin içeriğine baktığımızda ilave olarak yoğun şeker, yağ (doymuş yağ) veya tuz içerikli olduğunu görürüz. Büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu okul çağı döneminde tercih edilmemelidirler. Öğün aralarında sağlıklı atıştırmalık olarak tabir edilen enerji içeriği düşük taze ve/veya kurutulmuş meyve-sebze, kuruyemişler, Maraş Tarhanası atıştırmalık/cips tarhana formunda, süt, ayran vb. tüketilerek sağlıklı besin seçimine özen gösterilmelidir. Çocuklara besin etiket bilgilerini okuma alışkanlığı kazandırılmalı, ambalajlı besinlerin yağ, şeker ve tuz içeriği hakkında bilgi sahibi olmaları ve sağlıklı seçim yapmaları sağlanmalıdır.
Çocuklar günde kaç öğün beslenmeli? Bu öğünlerin içeriği nasıl belirlenmeli?
Gün boyu fiziksel ve zihinsel performansın en üst düzeyde tutulabilmesi düzenli olarak ara ve ana öğünlerin tüketilmesi ile mümkündür. Bu nedenle öğün atlanmamalı, günde en az üç ana, iki ara öğün şeklinde beslenilmelidir.
ALERJİK BESİNLERE KARŞI AİLELER DİKKATLİ OLMALI
Çağımızın en büyük problemlerinden biri küçük yaşta başlayan gıda alerjileri. Bir çocukta alerji olup olmadığı nasıl anlaşılır? Alerji tespit edilen çocukta beslenme nasıl olmalı?
Besin alerjisi inek sütü proteini ve yumurta proteini gibi besinlerdeki proteinlere karşı gelişen immün reaksiyondur. Besin alerjilerinin mide ve barsak problemleri (reflü, kolik, bulantı, kusma, diyare), cilt döküntüleri, egzama, ürtiker, solunum güçlükleri (astım, hırıltılı solunum) ağız kenarında yanma, kaşınma, kabarıklık gibi semptomları vardır. Sıklıkla karşılaşılan alerjenler inek sütü, yumurta, soya, kuruyemişler, balık, kabuklu deniz ürünleri ve buğdaydır. Aileler çocuğun alerjisi olan besinler hakkında okula yazılı bilgi vermelidir. Menüde, çocuğun özel diyet gereksinimlerini karşılamak için ikamelere izin verilmeli veya mümkün değilse, ebeveynler kendi ikamelerini sağlamaya özendirilmelidir. Bu besinler uygun bir şekilde etiketlenmiş olarak saklanmalıdır. Tüm çocuklar ve personel yemek öncesi ve sonrası ellerini yıkamalıdır. Böylece alerjen ile oyuncaklar, kıyafetler ve diğer yüzeylerin teması önlenebilir. Besin alışverişlerinde mutlaka etiket okunmalı ve alerjenlere dikkat edilmelidir. Çocukların alerjenlere maruz kalmasını önlemek için yemeklerini yiyebileceği özel bir alan sağlanmalıdır. Çocuğun besinleri, yemek yedikleri çatal, kaşık vb. aletleri değiştirmelerine ve paylaşmalarına izin verilmemelidir.
BESİN GRUPLARI ALIM ÖNERİLERİ
Süt ve ürünleri grubu: Süt ve yoğurt, peynir, kefir gibi sütten yapılan ürünlerden oluşur. Bu grup yüksek kalitede protein, kalsiyum, fosfor, çinko, B2, B6, B12 vitamini olmak üzere birçok besin ögesi için iyi kaynaktır. Bunun yanı sıra A, E ve K vitaminlerini de içerir. Çocuk ve adölesanlarda kemik ve diş sağlığı için önemlidir. Tüketilmesi önerilen günlük miktar; okul çağı çocukları ve ergenler için 3 porsiyondur. 6-10 yaş grubundaki çocuklarda kahvaltıda sütün her gün verilmesi önerilmektedir. Kahvaltıda süt verilen günlerde ikindi ara öğününde süt yerine taze meyve suyu/meyve çayı verilebilir. 11-17 yaş grubu çocuklara ise haftada 2 gün kahvaltıda süt verilmelidir. Sabah kahvaltıda süt verildiğinde meyve çayı, meyve suyu, ıhlamur verilmesine gerek yoktur.
Et, yumurta, kurubaklagiller ve yağlı tohumlar grubu: Et, tavuk, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi besinlerin yanı sıra ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumları içerir. Bu grup iyi kaliteli protein, demir, çinko, fosfor, magnezyum gibi mineraller ile B1, B6, B12 ve A vitamini için iyi bir kaynaktır. Hücre yenilenmesi, doku onarımı ve görme işlevinde, kan yapımında, sinir sistemi, sindirim sistemi ve deri sağlığında görevi olan besin ögeleri en çok bu grupta bulunur. Yumurta protein kalitesi en yüksek olan besindir. Bunun için çocukların her gün bir adet yumurta tüketmesi önerilir. Kuru baklagillerin yağ içeriği düşük, bitkisel protein ve posa içeriği yüksektir. Kalsiyum, çinko, magnezyum, demir ve B grubu vitaminleri (B12 vitamini hariç) yönünden de zengindir. Yağlı tohumlar daha çok B grubu vitaminleri, mineraller ve yağ içermektedir. Tüketilmesi önerilen günlük miktarlar yaş gruplarına göre değişmekle birlikte; okul çağındaki çocuklarda ve ergenlerde et-tavuk-balık-yumurta için; 1,5-2 porsiyon, kuru baklagiller için; 3 porsiyon ve yağlı tohumlar için; 0,5-1 porsiyondur.
Sebze ve meyve grubu: Bitkilerin her türlü yenilebilen kısmı sebze ve meyve grubunda yer almaktadır. Bu grupta yer alan besinlerin bileşimlerinin önemli bir bölümü sudur. Özellikle folat, A, E, C, B2 vitamini, potasyum, demir, magnezyum ve posadan zengindir. Hücre yenilenmesi, doku onarımı, deri ve göz sağlığı, diş ve diş eti sağlığının korunmasında, hastalıklara karşı direncin oluşumunda etkindir. Posa içeriği nedeni ile bağırsak çalışmasının düzenlenmesine yardımcı olur. Sebzeler için tüketilmesi önerilen günlük miktarlar yaş gruplarına göre değişmekle birlikte; erkek için ortalama 2-4 porsiyon ve kızlar için ortalama 2-3,5 porsiyondur. Meyveler için tüketilmesi önerilen günlük miktarlar yaş gruplarına göre değişmekle birlikte okul çağı çocuklar ve ergen erkekler için ortalama 2-3 porsiyon ve kızlar için ortalama 2-2,5 porsiyondur.
Ekmek ve tahıllar grubu: Ekmek, pirinç, makarna, erişte, kuskus, bulgur, yulaf, arpa ve kahvaltılık tahılları içerir. Bu grup vitaminler, mineraller, karbonhidratlar (nişasta, posa) ve diğer besin ögelerini sağlamaktadır. Tahıllar vücudun temel enerji kaynağıdır. Tüketilmesi önerilen günlük miktarlar yaş gruplarına göre değişmekle birlikte; okul çağı çocuklar ve ergen erkekler için ortalama 2,5-8 porsiyon ve kızlar için ortalama 2,5-5 porsiyondur.
Sıvı Alımı: Su tüketimi her yaş grubu için önemlidir. Su gereksinimi hesaplanırken günlük enerji gereksinimine uygun olması gerekmektedir. Bu miktar her bir kilokalori için 1 mL olarak hesaplanmaktadır.
Kaynak: Türkiye Beslenme Rehberi (TÜBER)
Toplu Beslenme Sistemleri (Toplu Tüketim Yerleri) İçin Ulusal Menü Planlama ve Uygulama Rehberi