MAYIS-HAZİRAN 2018 / AYIN KONUSU
Yaşamın devamı toprağın varlığına bağlı
Toprak yaşamın kaynağıdır. Sadece insanlar için değil, karada yaşayan tüm canlıların varlığı toprağa bağlıdır. Toprak insanlık için barış, huzur ve zenginliktir.
Bu yılki Toprak Bayramı sebebiyle Türkiye’deki tarım arazilerinin durumunu detaylı olarak incelemek istedik. Toprak varlığımız ne durumda, toprağın doğru işlenmesi konusunda neler yapılabilir, tarım arazilerinin ıslah çalışmalarında son durum ne, çiftçiye düşen görevler neler gibi soruları Tarım Reformu Genel Müdür Metin TÜRKER Yardımcısı Metin Türker'e yönelttik.
Cumhuriyet’in ilanını izleyen yıllarda tarımsal üretimi artırmak amacıyla, toprak sahibi olmayan köylülere toprak verilmesi için mevcut yasalar çerçevesinde farklı zamanlarda toprak dağıtımı yapıldı ancak bu uygulamalar yeterli olmadı. Toprakta reform gereğinin ertelenemeyecek ölçüde artması karşısında hükümet bu konuda bir tasarı hazırlayarak Meclise sundu ve 11 Haziran 1945 tarihinde Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu kabul edildi. Bu tarihten sonra her yıl 11 Haziran’ı takip eden Pazar günü Toprak Bayramı olarak kutlanmaya başlandı.
Bu yıl 17 Haziran’da kutlanacak Toprak Bayramı sebebiyle tabiatın var oluş kaynağı toprak konusuna daha çok değinelim istiyoruz. Canlılar için vazgeçilmez olan toprağın önemini bir de sizden dinleyebilir miyiz?
1945 yılında kabul edilen 4760 sayılı Toprak Bayramı Kanunu ile her yıl 11 Haziran’ı takip eden ilk Pazar günü ülkemizde Toprak Bayramı olarak kutlanıyor. Giderek artan dünya nüfusu, başta toprak olmak üzere, yenilenemeyen doğal kaynakların daha verimli kullanılma zorunluluğunu beraberinde getiriyor. Günümüzde toprak, en az gelişmiş ülkeden, en gelişmiş ülkelere kadar önemini sürdürmeye devam ediyor. Bunun en önemli nedeni; toprağın ikamesi olmayan tek üretim aracı olması. 1 cm toprak ortalama 1000 yılda oluşuyor. Toprak insanoğlunun kısa vadeli gereksinimleri doğrultusunda kullanılırken, günümüz dünyasında, toprağın kullanımı doğal kaynaklara kalıcı zarar vermeyecek şekilde olmalıdır.
Toprak, doğar ve yaşlanır; bir geçmişi vardır. Toprak insan ilişkileri insanlık tarihi kadar eskidir. Dünyamız pek çok farklı toprak çeşidiyle kaplı. Çünkü topraklar sabit kalmaz, sürekli bir değişime uğrarlar. Her birinin farklı bir öyküsü bulunur. Kendine özgü renkleri ve katmanlarıyla, zaman içinde nasıl değiştiklerinin ipuçlarını verirler. Toprak, yaşamın kaynağıdır; su ve hava gibi, tüm canlıların ortaklaşa kullandıkları bir hazinedir. Dünya üzerinde yaşamın sürekliliği bu hazinenin varlığına bağlı.
Ülkemizde toprak kayıpları ne durumda?
Ülkemizde erozyon, amaç dışı ve yanlış arazi kullanımları sonucu; yılda 1 mm toprak kaybı dolayısıyla 10 yılda 1 cm toprak yok olmaktadır. 1 cm toprak oluşması için 1000 yıl geçmesi gerektiği düşünülürse toprak kaybını önleyici projelerin yapılması zorunlu bir hal
aldı diyebiliriz.
OVALARIMIZ TARIMSAL SİT GİBİ KORUNUYOR
Topraklarımızın korunması konusunda hangi çalışmalar yapılıyor?
İklim değişikliği, yanlış arazi kullanımı dolayısıyla erozyon ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada her yıl yaklaşık 24 milyar ton toprak maalesef denize dökülüyor. Türkiye’de de dünya ortalamasının üzerinde toprak kayıpları mevcut. Bakanlığımız ve ilgili paydaş Bakanlıklarla beraber vejetatif ve mekanik erozyon önleme çalışmaları yapmaktayız. Toprakların korunması için ise ülke genelinde 6.23 milyon hektar alanda 205 adet büyük ova Bakanlar Kurulu Kararıyla koruma altına alındı. Böylece ovalarımızın tarımsal sit gibi korunmasını amaçlıyoruz.
Yanlış uygulamalar sonrasında tarımsal verim alınamayan topraklarda, iyileştirme yapmak mümkün mü?
Kuru tarımdan sulu tarıma geçildiği ilk dönemlerde yüksek verim artışı amacıyla çoğu sulama projesi tarla içi hizmetleri ve açık tahliye kanalları tamamlanmadan ve çiftçilere sulama eğitimi verilmeden hayata geçirildi. Bunun sonucunda verimli topraklarda taban suyu yükselmeleri, tuzlanmalar ve çoraklaşmalar başladı. Tarımsal verim alınamayan topraklarda arazi ıslahı ve toprak muhafaza tedbirleri alınarak drenaj( açık-kapalı tarla içi drenaj), arazi ıslahı (tuzluluk, alkalilik), yüzey tahliyesi, toprak koruma, taşkın ve sel koruma, tesviye, teraslama, taş toplama vs. işlemleri yapılarak, tarım alanlarının kaybedilmesinin önüne geçiliyor.
BAKANLIK NİTRAT KİRLİLİĞİNİN ÖNÜNE GEÇİYOR
Çiftçinin gübreyi doğru kullanması konusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yaptığı çalışmalar nelerdir?
Avrupa Birliği müktesebatına uyum sürecinde 18 Şubat 2004 tarihinde Resmi Gazete' de yayımlanan Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği, 23 Temmuz 2016 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete'de revize edilerek yürürlüğe girdi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı su kalitesi izleme altyapısını desteklemek üzere 20 adet mobil laboratuvar satın aldı. Alınan mobil laboratuvarlar ile halen 40 ilde izleme çalışmaları yürütülürken diğer 41 ilde ise arazide kullanıma uygun analiz cihazları kullanılarak izleme çalışmaları yürütülüyor.
Yönetmelik çerçevesinde oluşturulan tarımsal kaynaklı nitrat kirliliği izleme ağında 2005 yılında izleme çalışmalarına başlandı. Elde edilen analiz sonuçları web tabanlı Nitrat Bilgi Sistemine gerçek zamanlı olarak kaydediliyor ve değerlendirmeler yapmak amacıyla kullanılıyor. Nitrat Bilgi Sisteminde su kalitesi izleme, rakım-eğim, yıllık yağış miktarı, arazi kullanım, hayvansal ve kimyasal gübre kullanımı, toprak yapısı gibi veriler kullanılarak nitrata hassas bölgeler dinamik olarak belirlenebiliyor. Yine Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı personeline nitrat direktifinin uygulamaları konularında kapasite artırmaya yönelik eğitim programları yapıldı ve bugüne kadar 2 bin kişi eğitildi.
Haber Görseli
Metin TÜRKER - Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı
GÜBREYİ UYGUN DEPOLAYAN VE KULLANANA DESTEK VERMEYİ PLANLIYORUZ
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yanlış gübre kullanımının tarım arazilerine zarar vermesinin önüne geçmek amacıyla aldığı tedbirlerden bir diğeri Sularda Tarımsal Faaliyetlerden Kaynaklanan Nitrat Kirliliğinin Önlenmesine Yönelik İyi Tarım Uygulamaları Kodu Tebliği. Bu Tebliğ, nitrata hassas olan ve olmayan bölgelerde çiftçiler tarafından uyulması gereken kuralları ve iyi tarım uygulamaları kodunun uygulanması ile ilgili hükümleri içeriyor. Ayrıca hayvansal gübreyi uygun depolayan ve gübre yönetim planı yapan hayvancılık işletmeleri ile kanatlı işletmelerine bir destek vermeyi planlıyoruz. Verilmesi planlanan bu desteğin nitrat kirliliğinin önlenmesine katkı sağlamasını amaçlıyoruz.
Boş arazilerin tarıma kazandırılması noktasında yapılan projelerden bahseder misiniz?
15 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe giren “Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un 8/K maddesinde yer alan “Arazi Edindirme İş ve İşlemleri” başlığı altında bulunan konular, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının çalışma alanlarına yenilikçi bir yaklaşım getirdi. Hâlihazırda 40 milyon malik ve parsel bazına 13 olan hisselilik oranı azaltılacak, böylece kullanılmayan tarım arazilerinin, fiili olarak üretim yapan işletmelere devri sağlanmış olacak. Tarım Arazileri Edindirme ve Değerleme Projesi kapsamında pilot olarak belirlenen 15 ilde 17 köyü içine alan 35 bin 53 adet parsel ve 25 bin 335 hektar alan tarım arazisinde, tarım arazilerinin edindirme ve değerlemesine ait çalışmalar ise devam ediyor.
YAKLAŞIK 6 MİLYON HEKTAR ALANIN ARAZİ TOPLULAŞTIRMA ÇALIŞMALARI TAMAMLANDI
Tarım arazilerinin iyileştirilmesi için Genel Müdürlük olarak yaptığınız faaliyetleri kısaca anlatır mısınız?
2017 yılı sonu itibari ile Türkiye'de 6,1 milyon hektar alanda arazi toplulaştırma çalışmaları tamamlandı. 2,1 milyon hektar alanda ise toplulaştırma çalışmalarına devam ediliyor. Toplam 14 milyon hektar alanda arazi toplulaştırma çalışmalarının 2023 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor. Genel Müdürlük olarak, Şanlıurfa, Adana, Amasya, Osmaniye, Denizli, Çorum, Mersin illerinde toplam 98 bin 560 hektar alanın ıslahı, 14 milyon 357 bin 160 metre drenaj borusu döşenmesi, 5 milyon 987 bin 163 m3 açık drenaj kanal temizliği ve 1 milyon 141 bin 591 metre iyileştirme işi yapıldı.
4 MİLYON 200 BİN TARIM PARSELİ BÖLÜNMEKTEN KURTULDU
Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçildi. Bu çalışmalardan nasıl sonuç alındı?
Kanun'un yayımı tarihinden itibaren geçen üç yıllık süre içinde ülkemizde 1 milyon 201 bin 593 kişi vefat etmiş, bunlardan 579 bin 925 muris üzerinde tarımsal arazi varlığı tespit edilerek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından takibe alınmıştır. Vefat eden kişilerden tarımsal araziye malik olanların oranı yüzde 48 olarak gerçekleşti. 116 bin 311 murisin 586 bin 380 mirasçısına tebligat gönderilerek 3 ay içinde intikallerin tamamlanması talep edildi. Tebligat sonrasında, 56 bin 70 murisin üzerindeki tarımsal arazilerin intikalleri mirasçıları tarafından gerçekleştirildi.
2015, 2016 ve 2017 yıllarında toplam 4 milyon 222 bin 407 adet tarım parselinin bölünmeksizin mirasçılara intikali sağlanarak bu arazilerin bölünmesinin önüne geçildi. 2016 yılında mirasçılara yapılan tebligatlar nedeniyle, 2015 yılına göre intikali yapılan parsel sayısında 592 bin 230 adet artış oldu. Bu artış, intikal vergileri, döner sermaye ücreti ve tapu harçları gibi ödemeler sayesinde 250 milyon TL’nin üzerinde devlete artı gelir sağlanmış oldu.
Haber Görseli
Aşık Veysel Şatıroğlu
BENİM SADIK YARİM KARA TOPRAKTIR
Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır
Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yârim kara topraktır
Âdem'den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yârim kara topraktır
Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yârim kara topraktır
İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır
Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yârim kara topraktır