TEMMUZ-AĞUSTOS 2024 / ÖZEL HABER

Tarım ve Orman Bakanlığı kütüphanesi 80 yaşında


Müge ÇEVİK     İbrahim BAĞCI 

13.09.2024 


1944 yılında kurulan ve sürekli gelişerek bugüne ulaşan Tarım ve Orman Bakanlığı Kütüphanesi 80 yaşında. Çağın gereklerine uygun olarak 2018 yılından bu yana dijitalleştirme çalışmaları yürütülen kütüphane hem Bakanlık çalışanlarına hem de tarım alanında çalışma yapan araştırmacılar ve öğrencilere 80 yıldır hizmet veriyor. Bugün, Dijital Tarım Kütüphanesi olarak hizmet veren ve yapay zekâ kullanımı potansiyeline sahip kütüphanenin dünden bugüne hikâyesini Kütüphane Çalışma Grubu Sorumlusu, Tarım ve Orman Uzmanı Mehmet Bilir’den dinledik.

Öncelikle kütüphanenin kuruluş tarihinden kısaca bahseder misiniz?
 
Kütüphaneler bilginin korunması, muhatabına ulaştırılması ve yeni bilgilere temel oluşturması açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir. Osmanlıda da eğitimle ilgili reformlar gerçekleştirildiğinde, günün gerektirdiği şartlarda tarım eğitimi başlatıldığında yetişmiş hocalarla beraber eğitime, birikime, gelişime eşlik edecek bilimsel içeriklerin de oluşturulmasına yönelik çalışmalar yürütülmüştür. Bu çerçevede ilk kütüphanelerin okullarda oluşturulduğu bilinmektedir. İsmail Ergün Moğoltay tarafından Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin Kütüphanecilik Bölümünde hazırlanan lisans tezinde “Bakanlık bünyesi içinde, personelin mesleki araştırmalarına yardımcı olmak amacıyla 1954 tarihinde teşekkül etmiştir.” denilmekteydi. 
 
Daha sonra mesleki alanda ciddi çalışmalar yapmış olan Hadiye Tuncer'in devrin Neşriyat Müdürü Ekrem Üzümeri ile yaptığı röportajda:
 
1944 yılında, Ankara Tohum Islah İstasyonunda çalışıyordum. Bir gün Neşriyat Müdürünün beni aradığını söylediler. Yerinde duramayan, daima didinen, çırpınan, yeni bir şeyler yapmağa uğraşan Ekrem Üzümeri'ni şahsen o gün tanıdım: ‘Vekâlette yeni bir kütüphane kuracağım. Bu kütüphaneyi sizin tanzim etmenizi ve muhakkak benimle çalışmanızı istiyorum’ dedi. Beni kendisine, hocam Şevket Raşit Bey tavsiye etmiş. Tabii derhal kabul ederek işe başladım, ifadeleri yer almaktadır. 
 
1985 yılında hükümetimiz ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) arasında yapılan Zirai Dokümantasyon/Bilgi Merkezi Projesi neticesinde kütüphanemiz, uluslararası kütüphanecilik standartlarına göre yeniden şekillendirilmiştir. Fiziki imkânların yanında araştırma kütüphanesi niteliğinde bir kütüphanenin ihtiyaç duyacağı yerli ve yabancı çok sayıda yayın temin edilmiş, yurt içi ve yurt dışında birçok süreli yayınla karşılıklı değişim ilkesine dayalı olarak iş birliği sağlanmış, yayınlar tarımsal içerikli olmalarından dolayı AGRIS-CARIS Çoklu Sınıflama Sistemine göre sınıflandırılmıştır. Kütüphane varlığı, hazırlanan Dokümantasyon Bültenleri ile kurumlara-kullanıcılara periyodik olarak aktarılmış, Ankara dışındaki kurum personelimize uzun süre fotokopi hizmeti vermiştir.
 
Kütüphanedeki yayın sayısı nedir? Nadir eserler var mı? Kütüphanenin işleyişi ve kullanımı hakkında bilgi verir misiniz?
 
Kütüphanemiz, içerdiği yayınların tamamına yakınının tarımla ilgili olması hasebiyle Tarım İhtisas Kütüphanesi niteliğinde. Bu yüzden sayıyla ifade edilebilen çokluk değerlerinden ziyade içerik kalitesi ve içeriğin sunumu bizim için çok daha önemli. Merkez kütüphanemizde 22 bini kitap olmak üzere 30 binden fazla yayın bulunmakta. Bakanlığımız Söğütözü yerleşkesinde bulunan kütüphanemizde ağırlığı çevre, orman, su kaynakları, doğa bilimleri olmak üzere 13 bin kaynak bulunuyor. Birim kütüphaneleri de dahil edildiğinde kataloğumuzda kayıtlı yayın sayısı halihazırda 86 bin.

Haber Görseli

Kütüphanemizde Osmanlı Türkçesi alfabesi ile yazılmış 300 eser bulunuyor. Bu eserler de taranmış, okuyucu erişimine açılmış durumda. Ayrıca bu eserlerin Latinceye çevrilip günümüz  diline sadeleştirilmeleri için stajyerlerimiz ve personelimiz ile çeviri çalışmaları da yürütüyoruz.
 
“KAPIMIZ GENÇLERE HER ZAMAN AÇIK”
Tarım kütüphanesi bir kütüphane olarak hizmet vermenin yanında kütüphanecilik -bilgi ve belge yönetimi- konusunda da adeta bir eğitim merkezi gibi çalışıyor. Bu konudaki çalışmalarınızdan ve verilen diğer eğitimlerden de bahseder misiniz?
 
Kütüphanecilik, birkaç günlük-birkaç haftalık eğitimlerle kazanılabilecek bir davranış, öğrenilebilecek bir meslek değil. Belirli bir gelişim ve eğitim süreci gerektiriyor. Üniversitelerin Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümlerinde 4 yıllık bir eğitim programı neticesinde “kütüphaneci” ünvanına sahip olunabiliyor. Pandemi sebebiyle gençler uzun zaman okullarından uzak kaldılar. Biz de bu noktada kendi üzerimizde sorumluluk hissettik. Öğrencilerin uzaktan eğitim ile okullarda aldıkları teorik eğitimleri normalleşme süreci ile birlikte pratik-iş başı eğitimlerle zenginleştirmenin yollarını aradık.  Kariyer Kapısı Sistemi üzerinden zorunlu stajları kabul ederken Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından koordine edilen “gencgonulluler” portalı üzerinden de Gönüllü Kütüphaneciler Mesleki Deneyim Programı kapsamında kütüphanelerimize gönüllü başvuruları kabul etmeye başladık. 
 
2023 yılı yaz döneminde 47 başvuru yapıldı, 14 öğrenci ile gönüllü çalışma yürüttük. Bu yıl yaz döneminde ise 51 başvuru gerçekleşti, 30 öğrenciyi kabul ettik. 10 öğrenci de Staj Seferberliği kapsamında geliyor.  Sadece Hacettepe, DTCF ile sınırlandırmıyoruz. Ankara Yıldırım Beyazıt, Çankırı Karatekin, Kırıkkale, Bartın gibi üniversitelerin öğrencilerini de kabul ediyoruz. Sadece 3-4. sınıflar değil, bir ve ikinci sınıflardan da öğrenci kabul ediyoruz.
 
Talebe, “bilgiye talip olan” demektir. Bizimle çalışmak isteyen, bizden mesleki alanda deneyim kazanmak isteyen tüm Bilgi ve Belge Yönetimi Bölüm öğrencilerine kapımız ardına kadar açık. Geçtiğimiz günlerde Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü mezuniyet töreninde idik. Mezun olan öğrencilerin yarıya yakını bizim de öğrencimizdi. Onları mesleki bilgi ve birikimle özellikle yüz akı projemiz olan dijitalleştirme ve dijital kütüphanecilik hizmetleri ile donanımlı hâle getirmek, hem derslerinde ciddi katkılar sağlıyor hem de mezuniyet sonrasında tercih edilir, parmakla gösterilir olmalarını sağlıyor.
 
Kapımızda Benjamin Franklin’e atfedilen şu söz asılıdır:
 
“Bana bir şey anlatırsan unuturum. 
Öğretirsen hatırlarım. 
Ama beni işe dâhil edersen öğrenirim.”
Gençlerimizin her başarısı bizi mutlu ediyor ve haberlerini aldıkça aklımıza deniz yıldızı hikâyesi geliyor: “Bak, onun için çok şey değişti.”

Fotoğraf Galerisi

YAPAY ZEKÂYA HAZIRIZ
Sizin önderliğinizde gerçekleştirilen Dijital Tarım Kütüphanesi Projesi hakkında neler söylersiniz? Projeye başlarken hedefleriniz nelerdi?
 
Bakanlığımız kütüphanesinin dijitalleştirilmesi ile ilgili ihale 2018 yılında yapıldı. İhale tüm kitapların taranması yerine kurum uzmanları tarafından seçilecek olan kitapların taranması, dijitalleştirilmesi, sunucu temini, kütüphane yönetim portalının kurulması, yapılan dijitalleştirmelerin metin içerisinde arama yapılabilir formatta elektronik yayın olarak erişime açılması, dijitalleştirme işleminin devamı ve sürdürülebilirliği  için cihaz ve yazılım temini, mevcut sistemlere entegrasyonu ve tüm bu iş ve işlemlerin eğitimlerini kapsıyordu. 600 bin poz (1 milyon 200 bin sayfa) olarak ihale edilen iş 2019 yılı sonunda tamamlandı, toplamda 7 bin yayın dijitalleştirilerek sisteme aktarıldı ve okuyucu hizmetine sunuldu. Akabinde eğitim verilen kurum personeli ile dijitalleştirme faaliyetleri sürdürüldü. Hâlihazırda Bakanlığın görev ve faaliyet alanları ile ilgili 20 bin yayın (yaklaşık 5 milyon sayfa) tarandı, dijitalleştirildi. Bu yayınların tamamı, içeriğinde arama yapılabilecek şekilde tam metin içerik tarama imkânı ile hizmete sunuldu. Projede her yayının OCR (Optik Karakter Tanıma) başarısı irdelendi, yapılan örneklem sonucunda yüzde 95’in altında kalan yayınlar yeniden işleme alındı. Yapılan dijitalleştirme işleminin kelime bazlı OCR başarısı yüzde 98. Telifle ilgili yasal izin süreçleri tamamlanan 17 bin yayın tam metin olarak erişime açıldı. Yeni gelen yayınlarla süreli yayınların tarama, dijitalleştirme ve erişime açma faaliyetlerine ilave olarak Bakanlıkça veya diğer kurum-kuruluş-kişilerce üretilmiş olan e-kitapların sisteme dâhil edilme süreci devam ediyor. Çok basit bir hesapla biz 5 milyon sayfada, yaklaşık 1 trilyon kelime arasından yaptığımız sorgulamayı 5 saniyede tamamlayabiliyoruz. 
 
Ülkemizde yürütülen dijitalleştirme faaliyetlerinde kalite kriteri olarak ilk defa Dijital Tarım Kütüphanesi Projesi’nde uygulanan bu kriter, fiziksel ortamdan sayısal ortama aktarılırken elde edilen bu başarı, ileriki zamanlarda dijital teknolojilerin, sanal öğrenme nesnelerinin, yapay zekânın da kullanımına sunulabilir potansiyele sahip. 

Fotoğraf Galerisi

20 BİN YAYINI DİJİTALE AKTARDIK
Bu proje ile dijital erişime açılan yayın sayısı nedir? Proje hedeflerine ulaşıldı mı? 
 
Dijitalleştirme projesi kapsamında ilk olarak 7 bin kaynak tarandı. Bu taranan kaynakları okuyucuya ulaştırabilmek için bir bilişim altyapısı kuruldu. Tarama ve dijitalleştirme faaliyetlerinin devam edebilmesi için bazı donanım ve yazılımlar temin edildi. Sunucu sistemi planlanırken yüzde 25’ini kullanıp yüzde 75’ini gelecek için planlıyorduk. Ama yapılan taramalar, kullanılan yazılımlar sayesinde ortaya çıkarılan iyileştirmelerin de etkisiyle şu anda sistemimizin yüzde 10’unu bile dolduramadık.
 
Diğer taraftan 7 kitap tarayıcı daha ekleyerek kapasitemizi geliştirdik. Tüm personelimiz ve stajyerlerimiz eğitimlerini tamamlayarak tarama işlemini gerçekleştirebiliyor. 7 bin ile başladığımız dijitalleştirme serüvenimizde şu anda dijital ortama aktarılmış yayın sayımız 20 bini geçti.
Kütüphane bünyesinde kurulan altyapı ve sistem, tarımsal alanda üretilen tüm basılı yayınları bünyesine dâhil edebilecek kapasitede olup kütüphanecilik standartlarına uygun şekilde tasarlandı. Dijital Tarım Kütüphanesi, ülkemizin tarımsal bilgi merkezi olarak hizmet vermeyi hedefliyor.  Sadece ülkemizle de sınırlı kalmasından yana değiliz. Son yıllarda Türk dünyasına yönelik dikkat çekici projelere biz de katkı sunmak istiyoruz. 
 
80 yıldır Bakanlık çalışanlarından öğrencilere, akademisyenlerden tüm araştırmacılara hizmet veren kütüphanenin geldiği nokta hakkında neler söylemek istersiniz?
 
Geldiğimiz nokta, herkesin parmakla gösterdiği, “İyi ki bugüne kadar korunmuş ve iyi ki siz bu kaynakları dijital dünyaya taşımışsınız” dedikleri nokta. Hedefimiz ise ülkemizde üretilmiş 100-150 yıllık tarımsal içerikli bilgi birikimini günün gerektirdiği şartlarda yapay zekânın, insanlığın hizmetine sunabilmek. 
Geldiğimiz noktada şu hakkı da teslim etmek  gerekir: Parmakla gösterilen, kütüphanecilik camiası tarafından gıpta ile izlenen, bilgiye ulaşmak isteyen herkes tarafından yoğun bir şekilde kullanılan kütüphanemizde elde edilen bu başarı bizden ziyade kütüphaneyi kuran, geliştiren, günümüze kadar taşınmasını sağlayan kahramanlarındır. Kütüphanenin kurulması kararını alan dönemin Neşriyat Müdürü Ekrem Üzümeri, bir yandan bilimsel çalışmalar yürütürken diğer yandan kütüphanenin kuruluşunu gerçekleştiren Hadiye Tuncer, günün şartlarına göre yeniden yapılandırılmasını sağlayan Mustafa Keten ile Mustafa Çetin Baydar, bir kitap bile kaybolmasın diye sırtıyla raf-kitap taşıyan 30 yıldan fazla süre Kütüphane Şube Müdürlüğü yapan Mustafa Pamuk, kütüphanedeki kitapları defalarca elden geçirerek nitelikli bir kütüphane olması için yıllarca emek vermiş meslek duayenimiz Oğuz Tuna, özverili çalışmalarıyla bugüne gelmemizi sağlayan kütüphane personelimiz ve daha niceleri… Her birine ayrı ayrı şükranlarımızı sunuyoruz. 

tarım kütüphanesi