ÜLKEMİZDE SENTETİK MADDE KULLANIMI KISITLI
Seralardaki ürünlerde hormon kullanılıyor mu? Ayrıca kullanılan tarım ilaçlarının insan sağlığına etkileri nelerdir?
Hormonlar ile büyüme düzenleyici madde kavramları iç içe olmakla beraber birbirleriyle karıştırılmaması gerekir. Bitkilerin bünyesinde doğal olarak bulunmakta olan hormonlarla beraber, bünyede doğal olarak bulunmasa da hormonların yaptıkları fizyolojik etkilere benzer sonuçlar gösterebilen, sentetik yollarla da elde edilebilen, birçok farklı kimyasal maddeleri de içeren büyümeyi gelişmeyi etkileyebilen tüm organik ya da inorganik kimyasal maddelere de ana başlık olarak büyüme düzenleyici maddeler adı verilir. Önemli olan ayrım büyüme düzenleyici adı verilen her maddenin hormon olmadığıdır. Fitohormonlar olan bitkisel hormonlar doku ve organlarda doğal olarak oluşur. Bitkilerin bünyesinde hormonlar üretilmese ve bulunmasa bitki yaşamından da söz edilemez. Özetle kök, sürgün, yaprak oluşumu, çiçeklenme, meyve tutumu ve gelişimi gibi tüm fizyolojik faaliyetler hormonların bulunması ile gerçekleşiyor. Bitkide doğal olarak üretilen, üstelik yetersizliğinde bitkide çok fazla eksiklikler ve olumsuzluklara neden olabilen, büyüme ve gelişme ve buna bağlı tüm olaylarda zorunlu olan hormonların zararından bitkilerin büyüme ve gelişmesindeki doğal akışında asla söz edilemez. Ancak bitkilere dışarıdan yapılan hormon ve benzeri maddelerin uygulamasında sorunlar sıklıkla oluşabilmektedir. Arzu edilen ve beklenen amaca ulaşabilmek için dozu ve uygulama zamanını bilinçli ve dikkatli düzenlemek gereklidir. Aksi halde beklenen sonuçlara ulaşılamadığı gibi bitkinin yaşamında, ürünlerinde çok farklı olumsuzluklar ve zararlanmalar söz konusu olabiliyor. Pratik kullanım alanında doğal hormonların kullanımı, pahalı olmaları, özellikle uygun olmayan sıcaklık ve ışık koşullarında çabucak bozulup parçalanmaları gibi nedenlerle kullanım alanı kısıtlı kalmaktadır. Ancak sentetik olarak elde edilen kimyasal maddeler daha ucuz maliyette olmaları nedeni ile pratikte çok dar bir alanda bitkisel üretimde kullanım alanı bulabilmektedir. Ülkemizde de pratik alanda uygulama alanları çok yoğun değil.
Özellikle ilaç kalıntısına yönelik tüketicilerin alabileceği önlemler nelerdir?
Tüketicilerin bu konuda alacağı bir önlem yok aslında. Bu tip sebze ve meyveleri GAP belgeli iyi üretim uygulamaları yapan yerlerden alırlarsa ilaç (pestisit) kalıntısı problemi çözülmüş olacaktır. Çünkü bu tip üretim yapan yerler analiz yapmadan raflarına ürün koymuyorlar.
Hormon ve büyümeyi düzenleyici bileşiklerin diğer kullanım alanları nelerdir?
Sultani Çekirdeksiz Üzüm üretiminde tane iriliğini artırmak amacıyla GA3 (Gibberellik asit) kullanılıyor. Kullanılan madde bitki bünyesinde zaten doğal olarak oluşan ve var olan bir hormondur. Uygulanan madde kolayca parçalanmakta olup sağlık yönünden herhangi bir zarar oluşturması söz konusu değil. Yine çileklerde meyve tutumunu artırmada eskiden bazı maddeler kullanılıyordu. Ancak son yıllarda ıslah edilen yeni çeşitlerle doğal olarak iri, sert olan ve meyve tutumu yüksek olabilen çeşitlerin kullanımı ile günümüzde ülkemizde çilekte büyüme düzenleyici madde uygulamasına gereksinim duyulmamakta ve uygulama yapılmamaktadır. Domates, patlıcan, sakız kabağında meyve tutumunu artırmada yalnızca soğuk dönemlerde ve yalnızca uygun özellikte olmayan seralarda üretilen domates, patlıcan ve sakız kabağı sebzelerinde meyve tutumunu sağlamak amacıyla hormon değil ama büyüme düzenleyici madde kullanımı söz konusu.
ŞEKLİ BOZUK OLAN HER MEYVE VE SEBZEYE HORMONLU DEMEK DOĞRU DEĞİL
Seralar düzenli olarak 13 °C altına düşmeyecek şekilde ısıtılabilse büyüme düzenleyicilere gerek kalmaz. Çünkü çiçeklerde erkek çiçek tozlarının yani polenlerin oluşumu 13 °C altındaki sıcaklıklarda sekteye uğrar. Seralarda 13 °C altına düşmeyecek şekilde ısıtma yapılmasının yanında, tozlanmanın oluşabilmesi için serada bitkilerde her gün vibratör kullanımı (titreşim yaratan küçük aletlerle çiçeklere dokunmak) veya bitkilere özellikle salkımlara hafif darbeler halinde vurulması ya da daha kolay bir uygulama olan seralarda düşük sıcaklıklarda dahi çalışabilen Bombus arılarının kullanımı zorunludur. Bu uygulama ile büyüme düzenleyici madde kullanımının da önüne geçilebilir. Şekli ve rengi bozuk, farklı irilikte anormal şekillerde görülen her sebze ve meyveye hormonlu yakıştırması yapılıyor. Bu tür görünümler, gübrelemeden, toprak yapısından (örneğin taşlı veya sıkı bir toprakta garip şekillerde havuç oluşumu gibi), aşırı sıcak ve soğuklardan, döllenme yetersizliğinden ya da aşırı tarım ilacı kullanımından kolaylıkla meydana gelebilmektedir.
BÜYÜME DÜZENLEYİCİ UYGULANAN DOMATESTE TOHUM OLMAZ
Döllenme sonucu oluşan domateslerden enine kesit aldığımızda içerisinde döllenme sonucu oluşan tohumları görebiliriz. Büyüme düzenleyici uygulanan domateslerde ise tohum oluşmaz. Döllenme olmadan partenokarp denilen tohumsuz meyveler oluşur. Bu tür meyvelerde çiçek burnunda hafif meme oluşumu da gözlenmektedir. Öncelikle şunu belirmemizde büyük yarar var. Bitkilerde yalnızca yukarıda bahsedilen türlerde kullanılan büyüme düzenleyici maddeler yerine keşke hormon kullanabilseydik. Çünkü bunlar bitki bünyesinde zaten var olan maddelerdir. Sağlık yönünden bir zarar oluşsa idi sebze ve meyveleri hiç tüketmememiz gerekirdi. Çünkü bu maddeler bitki bünyesinde zaten doğal olarak var olan maddelerdir. Büyüme düzenleyiciler ise sentetik kimyasal maddelerdir. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde tarım ilaçları ve büyüme düzenleyici maddeler konusunda kullanımda sınır değerleri çok düşük tutulmuş hatta yok düzeyine getirilmiştir. Bazı ülkeler ise sıfır düzeyinde kalıntıyı kabul etmektedir. Yapılan araştırmalarla belirlenen toksik olabilecek dozların çok altında değerleri talep ederek tüketicisini korumaktadır.
HORMON VE BÜYÜME DÜZENLEYİCİLER BİRBİRİNE KARIŞTIRILAN İKİ KAVRAM
İnsan nüfusunun hızla artış gösterdiği günümüzde tarım ürünlerinde verimliliği yükseltmek bir hedef. Bunu yaparken insan sağlığını göz ardı etmemek de mutlak gereklidir. Bilinçsizce yapılan medya haberleri, konuda uzman olmayanların açıklamaları yanlış bilgilenmelere neden oluyor. Sonuçta ülkemizde sebzelerde meyve tutumu amacıyla kullanılan maddelerin hormon olmadığı bilimsel bir gerçek olmasına rağmen hala hormon kullanımı adıyla yanlış açıklamalara rastlamaktayız. Bu aysbergin görünen yüzüdür. Aslında dikkat edilmesi gereken tüm tarımsal ürünlerde çok büyük önem taşıyan tarım ilaçlarının kurallarına uygun olarak kullanılmasıdır.
TARIM İLAÇLARININ KULLANIMINDA DOZA DİKKAT ETMEK GEREKİYOR
Tarım ilaçlarını kullanırken nelere dikkat etmeliyiz?
Tarım ilaçları konusunda uygulama dozları önemli. Esas tehlikeyi oluşturan budur. Bu konuda üretici bilinçlendirilmeli. Son yıllarda özellikle biyolojik tarım ilaçlarının kullanımı görülmektedir. Diğer tarım ilaçlarına göre pahalı olan bu yöntemin belirli oranlarda sübvanse edilmesi ve denetlenmesi mutlak gerekli yollardan birisidir. Özellikle seralarda ısıtma yaparak, arı kullanarak yapılan üretimde serada bulunan arıya bile zarar vermeyen bu tür ilaçların kullanımının teşvik edilmesi hatta zorlayıcı kurallar getirilmesi tüketicinin korunması yönünde önemli bir adım olacaktır.
Ruhsat almayan bitki ilaçlarının kullanımı yasak
Ülkemizde bitki ve bitkisel ürünlerin yetiştirildikleri ve muhafaza edildikleri ortamlarda zararlı organizmalara karşı kullanılan herbisitler, fungisitler, insektisitler, bitki gelişim düzenleyiciler, bio-pestisitler, tuzak ve feremonlar gibi bitki koruma ürünleri ruhsatlandırılarak üreticinin kullanımına sunuluyor. Bitki koruma ürünlerinin ruhsatlandırılması 5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu” çerçevesinde “Bitki Koruma Ürünlerinin Ruhsatlandırılması ve Piyasaya Arzı Hakkında Yönetmelik”e göre yapılıyor. Bu Yönetmeliğe uyan ürünler, toksikoloji, ekotoksikoloji, kalıntı, biyolojik etkinlik, fiziksel ve kimyasal özellikleri yönlerinden değerlendirilip Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca ruhsatlandırılıyor. Ülkemizde Bakanlığımızca ruhsatlandırılmamış bir bitki koruma ürününün imalatı, ithalatı, satış ve kullanımı mümkün değildir.