EYLÜL-EKİM 2018 / ÖZEL HABER

Milli parklarımızı koruyarak vatandaşın hizmetine sunuyoruz


Ercan AKSOY     İbrahim BAĞCI 

07.09.2018 

Vatandaşlarımıza; “Eşinizle, çocuklarınızla gelin, tabiat turizminin en güzel mekânları olan milli parklardan istifade edin. Bu tabiatla toprakla hasbihal olun, stres yükünüzü üzerinizden atın öyle dönün’ diyoruz.
Nadir bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri nedeniyle koruma altında olan ya da dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçaları “milli park” diye adlandırılıyor. Turizm, spor, gözlem, piknik, hobi ya da bilimsel amaçlı olarak kullanılabiliyorlar. Aralarında soyu tükenmekte olan canlılara, eski çağlardan kalma arkeolojik kalıntılara ya da ilgi çekici jeolojik oluşumlara sahip olanı da var önemli tarihi gelişmelere ev sahipliği yapanı da. Ülkemizdeki milli parkları, kullanım amaçlarını, özelliklerini kısaca milli parklarla ilgili her şeyi Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Yusuf Kandazoğlu ile konuştuk.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün çalışmaları hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Biz Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak ülkemizin korunan alan potansiyelini ve bu korunan alanlarımızın barındırdığı zenginlikleri korumak ve yönetmekle mesul bir Genel Müdürlüğüz. Korunan alanlar, bünyesinde biyolojik ve yaban hayatının zenginliğini, endemik türleri ve oldukça köklü bir tarihi bünyesinde barındırıyor.

Ülkemizin her noktasında yaptığımız araştırma ve incelemeler neticesinde ortaya çıkan korunmaya değer yeni alanlarımızı kaynak değerlerine göre koruma altına alıyoruz ve aynı zamanda koruma ve kullanma dengesi içerisinde, ülkemizin bu eşsiz tabii güzelliklerini ülkemizin güzel insanlarının istifadesine sunmaya gayret ediyoruz. Yani temel vazifemiz tabiatın korunarak gelecek nesillerimize aktarılması.

Bu çerçevede tür ve alanların korunması için milli tabiat parkı, yaban hayatı geliştirme sahası gibi korunan alanlar ilan ediyor, ayrıca avcılık, sokak hayvanları, biyolojik çeşitlilik gibi konularda da düzenlemeler yapıyoruz. Bugüne dek ülkemizde 43 milli park, 243 tabiat parkı, 30 tabiat koruma alanı, 112 tabiat anıtı, 81 adet yaban hayatı geliştirme sahası ilan ettik.

Peki, milli park kavramı ne anlama geliyor, milli park denildiğinde ne anlamalıyız?

2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nda yer alan tanımlamaya göre milli park; bilimsel ve estetik bakımdan, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçaları anlamına geliyor.

Milli park olma şartı nedir? Milli parklar nasıl belirleniyor, uluslararası bir standardı var mı?

Milli Parklar Yönetmeliği’ne göre milli park olarak ayrılacak yerlerde; Tabii ve kültürel kaynak değeri ile rekreasyonel potansiyeli, milli ve milletlerarası seviyede özellik ve önem taşımalıdır. Kaynak değerleri, gelecek nesillerin miras olarak devralacakları ve sahip olmaktan gurur duyacakları seviyede önemli olmalıdır. Kaynak değerleri tahrip olmamış veya teknik ve idari müdahalelerle ıslah edilebilir durumda olmalıdır.

Saha büyüklüğü, kaynak değerleri yoğunluğu yönünden, özel haller ve adalar dışında, en az bin hektar olmalı ve bu alan bütünüyle koruma ağırlıklı zonlardan meydana gelmelidir. Ama idari ve turistik maksatlı geliştirme alanları bu asgari saha büyüklüğünün dışında kabul edilmekte.

Haber Görseli

MUTLAK KORUMA ALANLARINDA BİLİMSEL ARAŞTIRMA HARİÇ HİÇBİR ŞEYE MÜSAADE ETMİYORUZ

Milli parklar hangi kategorilere göre ayrılıyor?

Milli parkların planlamasını yaparken dört kategoriye ayırıyoruz. Bunlar, mutlak koruma, hassas koruma, sürdürülebilir kullanım ve kontrollü kullanım olmak üzere 4 bölgeleme kategorisinden oluşuyor. Yani biz milli parklar alan yönetimimizi yaparken 4 tane kategori belirliyoruz. Bunların içerisinde sadece kontrollü kullanım bölgelerinde günübirlik olarak gelen vatandaşların ihtiyacını karşılayacak tesisler yapıyoruz. Az önce de ifade ettim, bütün bunları yaparken kesinlikle bir yapılaşmaya müsaade etmiyoruz. Bizim ilan etmiş olduğumuz alanlarda vatandaşların özel mülkiyetleri olabilir, tarımsal faaliyetleri olabilir, buna müsaade ediyoruz. Ama mutlak koruma altında olanlarda bilimsel araştırma hariç hiçbir şeye müsaade etmiyoruz. Dolayısıyla az önce ifade ettiğim gibi koruma ve kullanma dengesi içerisinde kontrollü dediğimiz alanda gelen vatandaşlarımızın günübirlik ihtiyaçlarını karşılıyor, diğer alanlarda da bizim uluslararası ve kaynak değerlerimiz ne ise onlarla alâkalı olarak vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz.

Haber Görseli

Ülkemizde kaç tane milli park var, önem derecelerine göre daha yoğun olarak bulundukları yerler var mı?

Ülkemizde 43 adet milli parkımız var. Son olarak Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı’nı Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla ilan ettik. Özellikle şu bölgelerde yoğunlaşıyor demek, çok doğru olmaz diye düşünüyorum. Ülkemizin her tarafında var. Ama Ege ve Akdeniz’de tabii milli parklarımız biraz daha yoğunlaşmış durumda diyebiliriz.

Öte yandan aylık ortalama 390 milyon ziyaretçisi ve 95 bin üyesi bulunan Bağımsız Uluslararası Seyahat Sitesi TripAdvisor, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne bağlı 41 korunan alana 4,5-5 yıldız arasında puan verdi.  Derecelendirmede 5 yıldız en yüksek puanı temsil ediyor. Tam puan alanlar arasında Beyşehir Gölü, Boraboy Gölü, İğneada Longoz Ormanları, Spil Dağı, Truva, Küre Dağları Milli Parkları ile Boraboy, Dülükbaba, Güzeldere, İncekum, Karagöl, Yazılı Kanyon gibi tabiat parkları yer alırken Göreme Tarihi Milli Parkı bu yıldızlı puanlama sisteminin de üstüne çıktı.

Haber Görseli

2017 YILINDA 24 MİLYON 700 BİN KİŞİ MİLLİ PARKLARI ZİYARET ETTİ

Milli parkların hangilerinden vatandaşlar yararlanabiliyorlar, bu parkların bünyelerinde neler var?

Milli parklar kamuya açık olup, Uzun Devreli Gelişme Planı kapsamında idare tarafından belirlenen koruma tedbirleri ve uyulması gereken kurallar çerçevesinde ziyaret edilebiliyor.

Milli parklardan vatandaşlar kesinlikle faydalanabiliyorlar. Vatandaşın kullanmadığı kaynak değer neye yarar? Biz bunları vatandaşa en güzel şekilde nasıl sunarız bunun gayreti içerisindeyiz. Bunları da az önce ifade ettiğim gibi dört kategoriye ayırarak yapıyoruz. Korunacak olan kaynak değerlerimize kesinlikle ve kesinlikle bir zarar vermeden kontrollü kullanım bölgelerinde vatandaşların buralara geldiklerinde alacakları hizmetlere dönük çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu alanlarımızın dokusuna göre -bazı yerlerde konaklama gerektirebiliyor- vatandaşların bungalov diye tanımladığı bizim orman köşkleri dediğimiz yapıları inşa ediyoruz, seyir terasları yapıyoruz. Örneğin Uludağ’da hem köşklerimiz, oteller, seyir terasları var  hem de ziyaretçi tanıtım merkezleri. Bu ziyaretçi tanıtım merkezlerinde ne yapıyoruz? Vatandaş buraya geldiğinde bizim o alanda kaynak değer olarak neyimiz var, nereleri görmesi, ne yapması, nelere dikkat etmesi gerekiyor şeklinde bir bilgilendirme çalışmamız oluyor. Tabiat eğitim merkezlerimiz var. Günübirlik olarak gelen vatandaşlarımızın ihtiyaç duydukları dinlenme alanı, kafeterya, tuvalet vb. sosyal donatılarla vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz.

Bütün bunları yapmaktaki amacımız vatandaşlarımızı tabiatla buluşturmak ve tabiattayken onları kendi evlerindeki gibi hissettirmek. Özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum, 2002 yılında alanlarımızı ziyaret eden toplam ziyaretçi sayımız 5,5 milyondu. 2017 yılında ise alanlarımızı ziyaret eden vatandaşlarımızın sayısı 24 milyon 700 bin oldu. Dolayısıyla biz vatandaşlarımıza diyoruz ki bunlar bizim ülkemizin güzelliği, zenginliği. Gelin hafta sonları, buna biz tabiat turizmi diyoruz. Ülkemizde sadece deniz turizmi yok, tabiat turizmi de var. Yürüyüş parkurlarımız var, gelin eşinizle çocuklarınızla oralardan istifade edin yürüyüş yapın.

Bütün bunları yaparken de vatandaşların önerilerini de dikkate alıyoruz. Eksiklikler olabilir, yanlışlar olabilir, kesinlikle ve kesinlikle bize ulaşsınlar. 81 ilde bizim teşkilatımız var.

milli park tabiat parkı doğal park doğa koruma Nurettin Taş milli parklar genel müdürlüğü