MART-NİSAN 2018 / HABER
Tarım ve hayvancılık alanında yeni bir dönemin kapılarını aralıyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Çiftçiler Buluşması; Üreten Çiftçi, Büyüyen Anadolu, Gelişen Türkiye" isimli program kapsamında ülkenin 81 ilinden gelen üreticilerle buluştu.
Tarım alanında elde edilen başarılarla yetinmiyoruz, daha ilerisini hedefliyoruz. Bugün açıkladığımız yeni projelerle de tarım ve hayvancılıkta yeni bir dönemin kapısını aralayacağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Çiftçiler Buluşması; Üreten Çiftçi, Büyüyen Anadolu, Gelişen Türkiye" isimli program kapsamında ülkenin 81 ilinden gelen üreticilerle buluştu. Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve Başbakan Binali Yıldırım ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın da katıldığı programda konuşma yapmak için kürsüye yürüyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çiftçiler tarafından "zeytin dalı" hediye edildi. Zeytin dallarını kürsüye iliştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan "Çiftçi kardeşlerimizi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, milletin evinde, bu gazi mekanda ağırlamaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum." diyerek konuşmasına başladı.
Çiftçilerin Külliyeyi onurlandırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Sözlerimin hemen başında sizlerin vasıtasıyla ülkemizdeki tüm çiftçilerimize olan minnettarlığımızı ifade etmek istiyorum. 15 Temmuz darbe girişiminin püskürtülmesinde çiftçilerimiz gerçekten takdir edilecek bir duruş sergilediler. Ak koyun ile kara koyunun belli olduğu o gece, çiftçilerimiz en ön safta FETÖ'cü hainlere karşı mücadele ettiler."
GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN YOLU GÜÇLÜ TARIMDAN GEÇİYOR
Açıklanacak yeni teşviklerin, ülkedeki hayvan yetiştiriciliğine yeni bir soluk ve ivme kazandıracağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zira günümüzde, şu gerçeği artık hepimiz net bir şekilde görebiliyoruz. Bir millet stratejik önemi yüksek alanlarda başarı sağlamadan, geleceğe ümitle bakamaz. Güçlü ülke, sadece ordusu, ekonomisi, diplomasisi güçlü olan ülke değildir. Güçlü ülke, tarım, hayvancılık ve gıda alanlarında da kendini ispatlamış ülkedir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkelerin yükselişi de çöküşü de tarımla başlıyor. Bunun için güçlü Türkiye'nin yolunun, güçlü tarımdan geçtiğini asla unutmamak zorundayız." dedi. Türkiye'nin en başarılı olduğu alanlardan birinin tarım ve hayvancılık olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bunun en yakın şahidi de sizlersiniz, çiftçilerimiz. Bu ülkenin son 15 senede tarım ve hayvancılıkta nasıl mesafe kat ettiğini en iyi sizler biliyorsunuz." diye konuştu. Erdoğan, salonda bulunan çiftçilere, şöyle seslendi: "Sizler, ekmeğinizi topraktan çıkarıyorsunuz. Sizler, her bahar ilahi bir müjdeye, bir mucizeye şahitlik ediyorsunuz. Sizler, toprağa atılan ölü tohumun filizlenmesindeki o ilahi hikmeti bizzat görüyor, toprağın bereketi ile ailelerinizi geçindiriyor, ülkemizi doyuruyorsunuz. Gönül dostları ne güzel söylemiş: Gökte uçan huma kuşu ne bilir dalın kıymatın, kargayı kondurman dala ne bilir gülün kıymatın, çift sürüp ekin ekmeyen, meydana sofra dökmeyen, arının kahrını çekmeyen ne bilir balın kıymatın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son 15 yılda, nasıl ekonomide, ulaşımda, sağlık ve eğitimde ülkemizde çağ atlatmışsak hamdolsun tarım, hayvancılık ve gıda alanında da Türkiye'yi çok farklı bir noktaya taşıdık. Tarım, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde görmediği ilgiye, alakaya ve desteğe bizim zamanımızda kavuştu. Üreticilerimize son 15 yılda 103 milyar lira nakit hibe desteği verdik. Bu 103 katrilyon demek. Ey ana muhalefetin başı, sen böyle bir rakamla hiç tanıştın mı ya? 2002'de göreve geldiğimizde 1,8 milyar lira olan yıllık tarımsal destek rakamını 2012'de 13 milyar liraya çıkardık. O da eski rakamla 13 katrilyon."
Haber Görseli
Son 15 yılda, nasıl ekonomide, ulaşımda, sağlık ve eğitimde ülkemizde çağ atlatmışsak tarım, hayvancılık ve gıda alanında da Türkiye'yi çok farklı bir noktaya taşıdık. Tarım, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde görmediği ilgiye, alakaya ve desteğe bizim zamanımızda kavuştu.
ÇİFTÇİLERİ MİZİN
MAZOT MALİYETİNİN YARISINI BİZ ÖDEYECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilerin üretimmaliyetini azaltmak
için 2003 yılında ilk kez mazot desteğini başlattıklarına dikkati çekerek,
"Şimdi de 23 Şubat 2018 tarihinden itibaren çiftçilerimizin mazot
maliyetinin yarısını biz ödemeye başlayacağız. Hayırlı olsun. Rabbim inşallah
bununla birlikte bereketini de versin." ifadesini kullandı. “Son 15 yılda,
nasıl ekonomide, ulaşımda, sağlık ve eğitimde ülkemizde çağ atlatmışsak tarım,
hayvancılık ve gıda alanında da Türkiye'yi çok farklı bir noktaya
taşıdık.Tarım, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde görmediği ilgiye, alakaya
ve desteğe bizim zamanımızda kavuştu.” Gübre desteğini 2005 yılında ilk kez
doğrudan çiftçilere kendilerinin verdiğini, 2002'de sadece 4 ürüne verilen prim
desteğini 21 ürüne çıkardıklarını, bu kapsamda 2013-2017 döneminde toplam 30
milyar lira prim desteği verdiklerini belirten Erdoğan, ayrıca üreticilerinuygun
koşullarda finansmana ulaşmasını sağlayarak çiftçilerin omuzlarındaki faiz
yükünü hafiflettiklerini söyledi.
YETİŞTİRİCİMİZİ
SOSYAL GÜVENCE KAPSAMINA ALIYORUZ
Tarım alanında elde edilen başarılarla yetinmediklerini, daha
ilerisini hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, "Rekabetin en yoğun olduğu
sektörlerin başında tarım geliyor. Ülkemizin ve değerli çiftçilerimizin başarı
çıtasını sürekli yukarıya taşıması gerekiyor. Bizler devlet olarak daima
sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz." dedi.
Erdoğan, açıklayacakları destek projesiyle tarım ve hayvancılık
alanında yeni bir dönemin kapılarının aralanacağını ifade ederek şunları
söyledi: "Ülkemizde hayvan yetiştiriciliğini geliştirmek, damızlık koyun
ve sığır sayısını artırmak ve kırmızı et ihtiyacının karşılanmasına önemli katkı
sağlamak üzere inşallah bugün bir adım atıyoruz. Bu projeyle talep eden Tarım
Kredi Kooperatifleri üyesi yetiştiricilerimize TİGEM aracılığıyla Ziraat Bankasından
kredi kullandırarak 300 başa kadar damızlık koyun ve yemini temin ediyoruz. Üreticinin
bakım hizmet bedeli ve sigortasını avans olarak ödüyor, doğacak kuzulara da
alım garantisi veriyoruz. Bunlara evlatlarınız gibi bakacaksınız, ona göre de
bunları yetiştireceksiniz. Yetiştiriciye verilen avansları da üreticilerden alınacak
kuzuların bedellerinden mahsup edeceğiz. Sığır yetiştiriciliğini geliştirmek, damızlık
sığır sayısını artırmak ve kırmızı et ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlamak
üzere ise Ziraat Bankası kanalıyla yetiştiricilerimize hayvan ve yem temini
içinyüzde 10 sübvansiyonlu kredi sağlıyoruz. Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla
damızlık düve veriyor, bu düvelerin, koyunlarda olduğu gibi veterinerlik, aşı
ve küpe hizmetlerini bedelsiz karşılıyoruz. Ayrıca, TARSİM sigortasının
yetiştiriciye düşen kısmını devletin ödemesini sağlıyor, yetiştiricimizi sosyal
güvence kapsamına alıyoruz. Yetiştiricimiz kredi borcunu ilk 2 yılı geri
ödemesiz 7 yılda bankaya ödüyor. Böylece hem başlangıçta imkan sağlayıp, hem de
üretime alım garantisi vererek hayvancılıkta yeni bir dönemin kapılarını aralıyoruz."
Diğer taraftan her köyü bir işletme mantığıyla ele alıp bitki
üretimine de farklı bir vizyon kazandıracaklarını bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla üreticilerimizin girdi
teminlerini kolaylaştırıyor, elde ettikleri ürünlere yine alım garantisi veriyoruz.
Böylece inşallah Bakanlık ve çiftçinin üretimin her aşamasında birlikte hareket
ettiği, koordineli çalıştığı bir sistemi hayata geçiriyoruz. Girdi teminiyle çiftçilerimizin
ekim sezonu öncesindeki finans problemini çözüyor, aracılara olan bağımlılığı
azaltıyoruz."
TARIMA VERİLEN DESTEKLER GELECEĞE YATIRIM ANLAMINA GELİYOR
"Çiftçiler Buluşması; Üreten Çifti, Büyüyen Anadolu, Gelişen Türkiye" programında konuşan Başbakan Binali Yıldırım ise sınırların ötesinde Afrin'de destan yazan kahraman Mehmetçik'e başarı dileğinde bulundu. Başbakan Yıldırım, 16 yıldır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'yi her alanda kalkındırmak için canla başla çalıştıklarını, bir yandan ülkeye musallat olan terör örgütlerini, darbe ve vesayet girişimlerini bertaraf etmeye çalışırken bir yandan da Türkiye'yi büyütmeye, milletin refahını artırmaya gayret ettiklerini bildirdi.
ÖNCELİĞİMİZ İNSANIMIZIN REFAHI VE MUTLULUĞU
Bütün sektörlerde ülke ekonomisini hem içeride hem de dış pazarlarda daha güçlü hale getirmenin çabasını verdiklerini, üretimi, istihdamı, ihracatı artırırken, uluslararası rekabet güçlerine güç kattıklarına işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:"Önceliğimiz insanımızın refahı ve mutluluğu. Bunun için hep 'önce insan' dedik. Her daim Türkiye'nin hukukunu milletin refahını amaçlayan bir siyaset takip ediyoruz. Üreticiler, çiftçilerimiz başta olmak üzere toplumun bütün tabakalarının hayat standardını geliştirmeyi öncelikli işimiz olarak gördük, görmeye devam diyoruz. "
TARIM HER DEVRİN VAZGEÇİLMEZ SEKTÖRÜDÜR
Tarım sektörünü kalkındırmak, üretimi geliştirmek ve çiftçilerin alın terinin karşılığını vermek için birçok destek sağladıklarının, reform ve projeleri hayata geçirdiklerinin altını çizen Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu: "15 yıl önce kişi başına kırmızı et tüketimi Türkiye'de 5 kilo idi. Şimdi 15 kiloya çıktı. Üç kat artış oldu. Hayvancılıktaki artış hızlı olmadığı için geçici süre de olsa bir miktar ithalat yapmak suretiyle fiyat kontrolünü sağlıyoruz. Ancak ana hedefimiz, damızlık sayısını artırarak, burada da dışa bağımlı olmaktan kurtulmaktır. Bunun için Bakanlığımız bir proje başlattı. Konuyu büyük bir titizlikle takip ediyoruz. Teknolojide ilimde ne kadar iyi olursanız olun, tarım her devrin vazgeçilmez sektörüdür. İnsanlar, yiyecek, içecek ve hayat devam edecek. O bakımdan tarıma verilen destekler, geleceğe yatırım anlamına geliyor. Türkiye tarımda ihracatçı ülke konumundadır. Tarım ihracatımız 3,7 milyar dolardan 17 milyar dolara çıktı."
DÜVE SAYISININ ARTMASI İÇİN BİRÇOK YENİ PROJEYİ HAYATA GEÇİRİYORUZ
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ise programda yaptığı konuşmada tarladan sofraya hayatın her aşamasındaki sorumluluklarının farkında olarak millete hizmet etmenin gurur ve heyecanını yaşadıklarını söyledi. Toprağı, tohumu, düveyi, kuzuyu önemsediklerini anlatan Fakıbaba, "Büyükbaş hayvancılığın anası olan düve sayısının artması için birçok yeni projeyi hayata geçiriyoruz. Düve adayı olan buzağıların korunması ve geliştirilmesi için ciddi önlemler aldık. 2018'i 'Buzağı Yılı' ilan ettik. Amacımız, hayvan hastalıklarını önlemek ve buzağı kayıplarını azaltarak hayvan varlığımızı artırmaktır. Küçükbaş hayvancılığımızın geliştirilmesi ve ihtiyacımız olan anaç koyun sayısını elde etmek için projelerimizi yakın zamanda uygulamaya başlayacağız." diye konuştu. Esas amaçlarının insanların doğduğu yerde doymasını, huzurla yaşamasını sağlamak olduğunu vurgulayan Fakıbaba, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu sağlayabilmenin yolu da kadın, erkek, genç çiftçilerin refahını artırmak ve onları toprağında, köyünde tutabilmek. Bunun için Birlikte Üretim Modeli ve Sözleşmeli Aile İşletmeciliği projelerini yakın zamanda hayata geçiriyoruz." Fakıbaba, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak 7 gün 24 saat vatandaşların hizmetinde olduklarını vurgulayarak,"Tüm çalışanlarımız, tarlada, bahçede, ağılda, ahırda değerli çiftçilerimizle birlikte olmaya devam edecekler. 3 milyon çiftçimiz ve 75 bin personelimizle büyük bir aileyiz. Çalışmalarımızda çiftçi, tüketici, esnaf, tüccar, sanayici olarak tarımın tüm paydaşlarıyla ortak aklın bereketinden yararlanmayı kendimize şiar edindik." değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fakıbaba ve illeri temsilen sahneye davet edilen 81 çiftçiyle aile fotoğrafı çektirdi.
Haber Görseli
300 baş koyun projesi
300 baş koyun projesi
ÜRETİCİ SEÇİM KRİTERLERİ
• Üretim yapacağı yerin mera alanı,
• Kaba yem üretebilirliği,
• Hayvan varlığı,
• Cinsiyet ve yaşı,
• Hayvan barınağına sahip olması,
• Halen hayvancılıkla uğraşıyor olması gibi kriterler göz önüne alınıp değerlendirilecektir.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
TİGEM, Ziraat Bankası aracılığı ile;
• Üreticiye kredi kullandırarak 300 başa kadar koyun ve yem temini sağlayacak.
• Bakım, besleme ve hayvan sağlığı masrafları için avans verecek.
• Doğacak kuzuların alımını garanti edecek ve taban alım fiyatını önceden belirleyecek.
• Üretilecek yapağı ve süt yetiştiricinin olacak.
• Üretim sürecinde, yetiştiriciye bakım ücreti ve sigorta bedelini avans olarak verecek.
• Sözleşme imzalayacağı yetiştiricilere kendi işletmelerinde eğitim verecek.
• Sütten kesimi müteakip kuzular alınıp masraflar düşülerek hak edişi üreticiye ödeyecek.
• Hayvanlara TARSİM sigortası yaptırılacak.
BAŞVURULAR NEREYE YAPILACAK?
Projeye başvurular TİGEM internet sitesi üzerinden gerçekleştirilecek. En az 1666 üreticinin dahil edileceği projede, üretici başına toplam 300 başa kadar küçükbaş hayvan verilecek. Başvuru ve bilgi için https://300koyun.tigem.gov.tr adresine girilebilir.