OCAK-ŞUBAT 2020 / ÖZEL HABER

Türkiye tarımının yol haritası hazır, sıra uygulamada


Müge ÇEVİK    

03.01.2020 

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı ve Şûra Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Metin: “Önümüzdeki dönemde hem çiftçiyi hem de tüketiciyi doğrudan etkileyecek yeni politikalar, yeni uygulamalar devreye girecek. Yeni uygulamalarla tarımsal üretimin artırılması, girdi maliyetlerinin düşürülmesi, üretimin planlanması, üreticiden tüketiciye olan zincirin kısaltılması, güvenilir ve sağlıklı gıda üretimi, fiyat dalgalanmalarının azaltılarak gıda enflasyonunun düşürülmesini hedefliyoruz.”
III. Tarım Orman Şûrası 18-21 Kasım 2019 tarihlerinde "Ortak Akıl Buluşması" temasıyla gerçekleştirildi. Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Şûra’nın kapanış programına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tarım sektörü kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda çiftçi ve yetiştirici katıldı.

 Tarım ve Orman Bakanlığınca, başta sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun birçok kesiminin görüşleri alınarak koordine edilen Şûra’da Türkiye tarımına ilişkin 25 yıllık yol haritası belirlendi. 60 maddelik sonuç bildirgesinin açıklandığı Şûra’da öne çıkan konuları, Şûra’nın yankılarını ve eylem takvimine ilişkin merak edilenleri Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı ve Şûra Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Metin dergimiz için değerlendirdi.

15 yıl aradan sonra gerçekleştirilen III. Tarım Orman Şûrası’nı gerçekleştirme fikri nasıl çıktı, anlatır mısınız?


Sektörümüzün ihtiyaçlarını karşılamak, değişen dünya konjonktürüne uygun bir yapılanma için stratejik eylem planları hazırlamamız ve daha dinamik bir yapı oluşturmamız gerekiyordu. Bunu tepeden inme, yalnızca bizim belirlediğimiz doğrular çerçevesinde yapmamız, vardığımız noktada büyük eksiklikler çıkarabilirdi. Sektör yalnızca Tarım ve Orman Bakanlığından oluşmuyor. Çiftçisinden akademisyenine, sanayicisinden pazarlamacısına, üreticisinden tüketicisine herkesi ilgilendiren devasa bir sektör. Bu nedenle, bu işi yapmanın en doğru yolu, sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirmek ve hiçbir ön koşul koymaksızın herkesi, her kesimi dinlemekti. Sayın Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin talimatları ile en doğru metot olarak, bir Şûra yapma fikri ortaya çıktı. 1’inci Tarım Şûra’sının 1997’de, 2’nci Tarım Şûra’sının 2004’te yapılmış olması ve 15 yıldır böyle bir buluşmanın olmaması nedeniyle bu Şûranın sektör için çok önem arz ettiğine daha da ikna olduk.

BİRÇOK DİSİPLİNİ BİR ARAYA GETİREN İLK ŞURA

Şûra’nın çalışma içeriğinin ve takviminin oluşturulma sürecini değerlendirir misiniz?


Sayın Bakanımızdan talimat alır almaz 17 Mayıs 2019 tarihinde 30777 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tarım Şûrası Yönetmeliği'ni çıkardık. Yönetmeliğe göre şahsımın başkanlığında Şûra Yürütme Kurulunu ve Şûra Genel Sekreterliğini oluşturarak çalışmalara başladık. Başlangıçta Yürütme Kurulu olarak, hedeflerimize uygun, 21 çalışma konusu belirleyerek, 21 çalışma grubu oluşturduk. III. Tarım Orman Şûra’sını diğer Şûralardan ayıran birçok farklı özellik bulunuyor. Bu Şûra; tarım, orman, gıda, su, balıkçılık ve su ürünleri gibi çok geniş ve sayısal olarak çok daha fazla disiplini bir araya getiren ilk Şûra oldu. III. Tarım Orman Şûrası, üç basamaklı olarak planladığımız geniş bir çalışma takvimini içermekteydi.

Birinci basamakta, 17 Temmuz 2019’da, bin 158 sektör temsilcisi katılımcı ile Sayın Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin teşrifleriyle yapılan Tanıtım Toplantısı ile kamuoyunun gündemine taşındı. Akabinde, 81 ilde 7 binin üzerinde katılımcıyla mini İl Şûra’ları ile yolculuğuna başladı.

İkinci basamakta ise 21 çalışma grubunda bin 737 kişilik dev bir ekip, yoğun bir çalışma sürecine girdi. Akademisyenler, çiftçiler, balıkçılar, sivil toplum örgütleri, çiftçi örgütleri, oda temsilcileri, kooperatif temsilcileri, özel sektör örgütlerinin temsilcileri, tarıma dayalı ve tarıma bağlı sanayilerin girişimcileri, konu uzmanları, Bakanlığımızın her branştaki teknik ekiplerinden oluşan tarım orman sektörümüzün nezih topluluğu, tarlalarını, bahçelerini, işletmelerini, kısaca her türlü işlerini güçlerini, bırakarak, belki de yapacakları tatillerinden, izinlerinden feragat ederek, yaz aylarını burada, Ankara’da, 250’den fazla toplantı yaparak geçirdiler. Şûra toplantılarında gerek kürsüden, gerekse bizzat kendilerine teşekkürlerimi ilettim. Ancak, Şûra’da bila bedel fikirleriyle, emekleriyle, katkı sağlayan bu değerli topluluğun hepsine ne kadar teşekkür etsek azdır. Buradan da bir kez daha her bir katılımcıya, ayrı ayrı teşekkür ediyor ellerine sağlık diyorum.

21 çalışma grubu, 3 aydan fazla bir zamanı kapsayan çalışmalarını sürdürürken, yine Tarım Orman Şûrası'na özel olan farklı bir uygulamayı hayata geçirdik. Tarım orman sektörü ile ilgili bir fikri, düşüncesi veya katkısı olan, ancak Şûra salonuna gelemeyip de düşüncesinin Şûra çalışmalarında yer almasını isteyen bütün vatandaşlarımızın ulaşabileceği http://www.tarimormansurasi.gov.tr/ web sitemize GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR butonu koyarak, herkesin fikirlerini ulaştırmalarını sağladık. Ayrıca Şûra haftamızda #Fikrinibildir hashtag’i ile sosyal medyada kampanya başlattık. Şûra web sitesinin GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR bölümüne 23 bin 14 vatandaşımız düşüncesini bildirdi. #Fikrinibildir  hashtag’imizle birlikte bize fikir ve görüş ulaştıran vatandaş sayımız 50 binin üzerine çıktı. Web sitemize ve sosyal medyamıza gelen bütün fikirler, görüşler tasnif edilerek, ilgili çalışma gruplarına, değerlendirilmek üzere iletildi ve Şûra çalışmalarına dahil edildi.

Üçüncü olarak son basamağını da 21 komisyonumuzun yaptığı üç günlük bir çalışmanın akabinde ortaya çıkan Şûra Bildirgemizi, Külliye’de Sayın Cumhurbaşkanımız teşrifleri ve bizzat zat-ı alileri kamuoyuna ilan ederek, çalışmalarımızı taçlandırmışlardır.

Şûra’nın paydaşlara duyurulması için basılı ve görsel medyanın yanı sıra, bütün sosyal medya mecraları da kullanıldı. ÇKS’ye kayıtlı 1 milyon 498 bin 217 çiftçimize, Orman Genel Müdürlüğümüzde telefon kayıtları bulunan 11 bin 469 orman köylümüze, Bakanlığımızda kayıtlı telefon numarası bulunan 147 bin sektör paydaşına ve Sayın Bakanımızın bizzat talimat verdiği bin 303 üreticimize, SMS mesajı ile III. Tarım Orman Şûrası duyuru ve bilgilendirmeleri yapıldı.

Haber Görseli

Bu süreçte yaşanan zorluklar ve kolaylıklar nelerdi, bahseder misiniz?

Her işin kendi içinde zorlukları ve sorunları olur.  İş üretmenin kimyasında bu vardır. Böylesi tarihi öneme sahip ve çoklu paydaşlı büyük işlerde de bazı zorlukların yaşanması kaçınılmazdır. Biz bunlara ekipçe hazırlıklıydık. Hamdolsun, iyi bir planlamayla da ekipçe üstesinden gelmeyi başardık.  Çalışma gruplarındaki paydaşlarımıza verimli bir çalışma ortamı hazırlayarak; konaklama ve transferlerinde onları hep rahat ettirmeye çalıştık. Onlar da sağ olsunlar bize büyük tolerans gösterdiler. Zaten sektörümüzün insanları yüce gönüllü, fedakar insanlardır. Allah hepsinden razı olsun. Büyük ve yaklaşık 6 aylık bir süreci kapsayan zorlu bir organizasyonu, çiftçimiz ile bütün paydaşlarımızın özverisi ve katkılarıyla büyük bir zorluk yaşamadan tamamladık.

Şûra’nın Türk tarımına getireceği kısa, orta ve uzun vadede kazanımlar nelerdir?

Öncelikle Şûra süresince 81 ilde yapılan çalıştaylarla her taşra teşkilatımız, kendi iline dair mevcut durum tespiti ve yereldeki sorunlarını görerek, yapacağı hizmetlere dair hedeflerini oluşturma fırsatı yakaladı. Ayrıca tarım orman sektörünün bütün paydaşlarının ve sektörden mal ve hizmet temin eden bütün vatandaşlarımızın görüşlerini aynı pota içerisinde dinleme imkanı elde ettik. Sorunlarımıza çok boyutlu bakabildiğimiz bu Şûra’yı, çözüm üretmede Ortak Akıl Fırsatına dönüştürme imkanı elde ettik. Bu sayede Bakanlık olarak, Şûra bildirgesindeki kararları stratejik eylem planlarına dönüştürerek, proje ve hizmetlerimizi bu planlar çerçevesinde yürüteceğiz.

ÖNCELİĞİMİZ YAPISAL SORUNLARI ÇÖZMEK

Hem Bakanlık birimleri hem de diğer paydaşlar Şûra’ya yönelik çok sıkı çalıştılar. Sonuçta da önemli kararlar alındı. Sizce bu Şûra’nın en dikkat çeken ve ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini düşündüğünüz konuları hangileridir?


Bu Şûra’nın her görüşü, her maddesi kıymetlidir. Ancak Sayın Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli Bey’in altını çizdiği konular diğerlerinin önüne geçmiştir. Bunları, özellikle yapısal sorunlarımızın temelini oluşturan maddeler olarak niteleyebiliriz. Nedir bu öncelikli odaklanmamız gereken konular: su odaklı destekleme politikası, sözleşmeli üretim, üreticiden tüketiciye ucuz ve sağlıklı gıda, kooperatif marketleri, arazi bankacılığı, gıdada taklit ve tağşişle etkin mücadele.

Önümüzdeki dönemde hem çiftçiyi hem de tüketiciyi doğrudan etkileyecek yeni politikalar, yeni uygulamalar devreye girecek. Yeni uygulamalarla tarımsal üretimin artırılması, girdi maliyetlerinin düşürülmesi, üretimin planlanması, üreticiden tüketiciye olan zincirin kısaltılması, güvenilir ve sağlıklı gıda üretimi, fiyat dalgalanmalarının azaltılarak gıda enflasyonunun düşürülmesini hedefliyoruz.

Türk tarımının ana sorunları olarak, “planlama, girdiler, örgütlenme, finansman, gıda güvenliği, ulaşılabilir fiyatlar ve ürünün pazarlanması” başlıkları öne çıkmakta. Ayrıca Şûra kararları içerisinde yer alan özellikle şu iki hedefi oldukça önemsiyoruz: Birincisi, arazi toplulaştırma ve sınıflandırma projelerinin hızlandırılarak on yıl içerisinde tamamlanması, toprak bilgi sistemine dayalı “tarımsal arazi kullanım planlarının” hazırlanması. İkincisi, atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması için Arazi Bankacılığı ve Birlikte Üretim gibi alternatif modellerin oluşturularak yaygınlaştırılması, miras mevzuatı geliştirilerek tarım arazilerindeki intikal sorununun çözülmesi. Niçin bu maddeleri önemsiyoruz? Tarım yapmak için olmazsa olmazınız toprak. Toprak üretemeyeceğiniz bir kaynak. Her sorununuz toprağın, dolayısıyla arazinizin kullanımına, korunmasına dayanıyor. Çok parçalılık, küçük parseller, boş ve atıl tarım arazileri; bir yanda üretime hevesli ancak toprağı olmayanlar, diğer yanda üretimden uzaklaşmış, ancak toprağın mülkiyetini elinde bulunduranlar. Bu sorunu çözdüğümüzde, diğer yapısal sorunlarımızın çözümünde çok daha hızlı yol alabileceğimiz kanaatindeyim. Şûra üyelerimiz de zaten bu hususu birçok çalışma grubunda tekerrürlü olarak dile getirdiler.

Haber Görseli

Şûra’nın sonuç bildirgesinde ortaya konan kararların uygulanması için belirlenen takvim hakkında bilgi verir misiniz? Kararların uygulanması nasıl takip edilecek? Şûra Sekreterliği bu yönde de çalışmaya devam edecek mi?

Bu soruya sondan başlamak lazım, Şûra kararlarının kurumsal bir yapıya kavuşturulmasını ve Şûra Genel Sekreterliğinin bu konudaki hizmetinin devam etmesini düşünüyoruz. Şûra bildirgesinin son maddesi, Sayın Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli Bey’in teklifiyle bir sonraki Şûra’nın 2024 yılında yapılmasıdır. Ayrıca Sayın Bakanımız Tarım Orman Şûrası'nın bir bitiş değil, başlangıç olduğunu ifade ederek, ilk 2 aylık süreçte yol haritasının belirleneceğini söyledi. Yol haritasının belirlenmesinin ardından uygulama aşamasında, mevzuat, bütçe, zaman, insan kaynağı ve etkin iş birliği kıstaslarını dikkate alarak, bir eylem planı ortaya koyacağız. Böylece başta çiftçilerimiz olmak üzere, önümüzdeki çeyrek asrın yol haritasını birlikte çizmiş olacağız. Ve Şûra'nın takip sürecini ciddiyetle yöneterek, çıkacak olan eylem planının uygulanması konusunda yasal veya kamusal her türlü tedbiri alacağız.
  
ÜRETİCİYE DESTEK TÜKETİCİYE DESTEKTİR

Sonuç bildirgesinde yer alan ve en çok dikkat çeken konulardan biri “Tarım sektörünün yapısını iyileştiren, doğal kaynakları ve çevreyi koruyan, en az üç yıllık dönemi kapsayacak, aktif çiftçi odaklı üretim, kalite, ulaşılabilir fiyatlar ve sürdürülebilirliği esas alan yönlendirici bir destekleme sisteminin oluşturulması” maddesi. Bu çerçevede üreticilerin beklentilerini daha çok karşılayacak bir destekleme programı geliyor diyebilir miyiz?

Desteklemeler konusu yalnızca Tarım ve Orman Bakanlığının karar verebileceği bir konu değil. Bunun, gerek Hazine ve Maliye Bakanlığı ile gerekse Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığımız ile müzakere edilerek yürütülmesi gerekiyor. Sayın Bakanımızın talimatları ile bütün paydaşlarla birlikte alternatif çalışmaları yürütmekteyiz. Üreticiye desteğin özellikle tüketiciye destek olduğunu her kesime izah etmek zorundayız. Bir üründen eğer çiftçimiz geçinebilir bir gelir elde edemiyorsa, bunun sürdürülebilirliğinden bahsedemeyiz.  Tarımın sürdürülebilirliği, üreticilerimizin kazancına, refahına ve her şeyden önemlisi, beklemiş olduğu vatan topraklarında kalmaya devam etmesine bağlıdır. Hükümet olarak bizim ana gayemiz, üreticiyi sürdürülebilir tarıma teşvik eden, ederken de doğru kişiye, yeter gelirli bir destekleme rakamının ulaşmasını temin etmektir. Çok destekleme her zaman hedefi vurmayabilir. Verdiğiniz destek üretici yerine başka yerlere gidiyorsa, doğru destekleme yaptığınız anlamına gelmez. Bu Şûra’dan çıkan da zaten budur. Doğru miktarda, doğru kişiye, doğru zamanda destekleme vermeliyiz. Ayrıca, çiftçinin önünü görebilmesi bakımından desteklemelerde en önemli husus: en az 3 yıllık destekleme kalemlerini ve rakamlarını önceden bilmeleri ve kendilerini buna göre planlamalarıdır. Bu durum, doğal olarak üretim ve rekabet güçleri ile kabiliyetlerini artıracaktır.

Haber Görseli

ARZ AÇIĞINA KARŞI GIDA DEPOLARININ TAKİBİ ÖNEMLİ

Fiyat spekülasyonları ile ilgili stok takip sistemi ve gıda depolarında izlenebilirliğin sağlanması hedefi doğrultusunda planlanan projeler var mı?


Gıda enflasyonu ülkemiz için çok pahalı bir problem haline gelmiştir. Eski tarımsal üretim ve planlama yöntemleri ile bu sorunumuzu çözmemiz mümkün değildir. Eskiden ülkede yaşayan 4 kişiden 3’ü kırsalda yaşarken, kentte yaşayan bir kişinin gıda ihtiyacını karşılıyordu. Bir ürünün arz açığını, kırsal kesim, kendi öz tüketiminden feragat ederek karşılayabiliyordu. Şimdi ülkemizde yaşayan her 5 kişiden neredeyse 4’ü kentte yaşarken, ancak 1’i kırsal kesimde yaşıyor. Eski tarım düzeninin oluşturulduğu o zamanlar ülkeye 200-300 bin turist gelirken, mülteci kavramının varlığından bile haberdar değildik. O yıllarda ihracat 2 milyar dolar civarındaydı. Şimdi kırsal kesimde yaşayan bir tarımsal üretici, kendisini doyurduğu gibi, kentte yaşayan 4 kişiyi de doyurmanın yanında, 50 milyona dayanmış bir turist sayısı ile birlikte 5 milyon mülteciyi de besleyecek üretimi yapmak zorunda. Üstüne üstlük, 25 milyar dolarlık tarımsal ihracat hacminin gerektirdiği fazladan üretimi de yapma zorunluluğu cabası.

İşte böyle bir tabloda, gıdanın ve tarımın son derece profesyonelce planlanması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Gıdanın kaynağı olan tarım ekonomik faaliyetlerle ilgili arz açığına maruz kalabileceği gibi, tabiat şartlarına açık üretim yapısından dolayı da tabii afetler kaynaklı arz açığı da oluşturabilir. Bu nedenle; mutlaka üretim dönemi sonunda elinizdeki ürünü, stoku bilmeniz gerekir. Gıda depolarının izlenebilirliği, hem gıda güvenliğinde izlenebilirlik hem de arz açığında piyasaya müdahale zamanlamanızı tespitte kolaylık sağlayacaktır. Sektörümüz ve vatandaşlarımız, Şûra’dan çıkan kararlar doğrultusunda atıcağımız hızlı adımları görecektir.

KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIĞA İLAVE DESTEK

Bir diğer dikkat çeken konu da kırmızı et sektöründe küçükbaş hayvan eti tüketiminin özendirilmesi ve pazar payının artırılmasına yönelik karardı. Bu çerçevede ne gibi çalışmalar öngörülüyor?


Kırmızı et sorununu yalnızca sığır eti üzerinden çözebilmiş, büyük ve kalkınmış bir ülke göstermek imkansızdır. Elhamdülillah Müslüman bir ülke olmamız hasebiyle sığır etine alternatif aradığımızda gidebileceğimiz tek üretim dalı, küçükbaş hayvancılıktır. Koyun ve keçi yetiştiriciliğini hükümet olarak destekliyoruz. Gerek geleneklerimiz, gerekse mevcut mera yapımız, bize koyun ve keçi yetiştiriciliğine daha fazla önem ve teşvik vermemiz gerekliliğini göstermektedir. Şûra heyeti bu doğrultuda öneri getirmiş, Sayın Cumhurbaşkanımız da bu kararla ilgili her türlü desteği vereceklerini talimatlandırmışlardır. Bu konuda birçok proje ve ilave destek programını gelecek süreçte Bakanlık olarak açıklayacağız.

Son olarak Şûra’nın genel yankıları ve kamuoyunda bulduğu karşılık yönünden oluşan geri bildirimleri anlatır mısınız?

Şûra, yaklaşık 6 aylık bir çalışmanın ürünü olarak bir bildirgeyi kamuoyunun önüne getirdi. Şûra ile ilgili lehte veya aleyhte her türlü görüş, yazı, kişi ve kuruluşla Sayın Bakanımız başta olmak üzere ekibimiz, birebir iletişim kurarak herkesi ve her kesimi dinleyerek olağanüstü bir demokratik platform oluşmasını sağlamıştır. Herkesin sizinle aynı fikirde olması gerekmez. Demokrasilerde farklı fikirlerden herkes faydalanır. Sayın Bakanımızın bizlere talimatlandırdığı gibi, biz de herkesin görüş beyan etmesinden, kırmadan, dökmeden, tarım ve orman gibi devasa bir sektörün tartışılmasından, katkı sunmasından son derece mutluyuz. Her olumlu veya olumsuz eleştirinin bize farklı bir ufuk açtığını düşünüyoruz. Ortak aklı arama anlayışı ile yola çıkmıştık. Buna ulaştığımızı düşünüyoruz. En sert bulduğumuz pesimistlerin “Şûra’dan bir şey çıkmadı” eleştirisinde bile tarımın konuşulur olmasını anlamlı buluyoruz. Canları sağ olsun diyoruz. Son olarak Şûra’ya katılan, katkı sunan, kafa yoran herkese şükranlarımı arz ediyorum. Alınan kararların yerine getirilmesi noktasında Bakanlık olarak şimdiden çalışmaya başladığımızı ifade ediyorum.

FatihMetin Bakanyardımcısı şura