MART-NİSAN 2020 / RÖPORTAJ

Ekolojik dengenin sevimli aktörleri: deniz kaplumbağaları


Murat ÖZKAN    

13.03.2020 


Dünyadaki yedi adet deniz kaplumbağa türünden ikisi ülkemizde bulunuyor. Ekolojik dengeye önemli katkı sunan deniz kaplumbağalarını korumak adına Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü önemli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmaları ve ülkemizde yaşayan iki türün biyolojileri, yaşam koşulları gibi konuları Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Yaban Hayatı Dairesi Başkanlığından Tür Koruma Çalışma Grubu sorumlusu Adem Ağır ve Su Ürünleri Mühendisi Mahmut Akan ile konuştuk.

Dünyada kaç tür deniz kaplumbağası var?  Ülkemiz kıyılarında hangi türler bulunuyor ve ne kadar yuvalama alanı var?
Dünya üzerinde 7 tür deniz kaplumbağası yaşıyor. Bunlardan 2 türü ülkemizde Akdeniz kıyılarında üreyip yaşıyor. Doğu Akdeniz kumsallarımızda Chelonia mydas (yeşil deniz kaplumbağası), Batı Akdeniz kumsallarımızda ise Caretta caretta  (İribaş Deniz Kaplumbağası) yaşamaktadır. Kıyılarımızdaki toplam ergin dişi sayısı Caretta caretta için 500 ila 900 adet, Chelonia mydas türü için de 350-400 civarında. Yaklaşık 13-15 yuvalama alanında 7000-7500 civarında yuva tespit edildi.
SADECE YUMURTLAMAK İÇİN KARAYA ÇIKIYORLAR
Ülkemizdeki deniz kaplumbağalarının biyolojileri, yaşam koşulları, beslenmelerinden söz edebilir misiniz?
Deniz kaplumbağaları yaşamlarının neredeyse tamamını denizlerde geçirirler, sadece yumurtlamak için karaya çıkarlar. 115 milyon yıldır yerkürede yaşadığı tahmin edilen deniz kaplumbağaları mart-nisan aylarında  sahilde sığ sularda çiftleştikten sonra mayıs-eylül aylarında yumurtlamak üzere kumsallara çıkarlar. Bu türler en fazla ülkemizde yumurtluyor.
Aynı üreme sezonu boyunca birkaç kez yumurta bırakabilirler. Eşeysel kromozom bulunmayan deniz kaplumbağalarında yuva sıcaklığı cinsiyeti tayin ediyor. 27 C°’nin altında erkek, üzerinde dişi bireyler çıkıyor. Sahillerimize yılda ortalama 500 bin ila 650 bin civarında yumurta bırakıyorlar, bu yumurtalardan yavruların çıkma ihtimali ise yüzde 80. Bunların birçoğu denizlerde diğer canlılar tarafından yenebiliyor ve tahminen 1000 yavrudan ancak 1 tanesi 50’li yaşlarına ulaşabiliyor. Deniz kaplumbağaları ortalama 100-120 yıl yaşıyor. Akciğer solunumu yaptıkları için su üzerine çıkıp hava almaları gerekiyor. Bu yüzden uzun süre su altında kalamıyorlar.
Eşeysel olgunluğa (17-30 yıl) ulaşıncaya kadar denizlerde yaşayan deniz kaplumbağalarının dişi bireyleri yumurtlamak üzere tekrar yumurtadan çıkmış olduğu kumsala geri dönerek yumurtalarını bırakırlar. Erkek bireyler ise kumsala çıkmaz. Yumurtaları protein ve mineral bakımından oldukça zengin olan deniz kaplumbağaları tek seferde ortalama 70-100 yumurta bırakabiliyorlar. Deniz kıyı çizgisinden 60 metre uzaklığa kadar yuvalarından çıkan kaplumbağalar, denize ulaşma dönemlerinde yumurtadan çıktığında oluşan atıkları kuma bırakırlar, bu sayede daha az koku  ve salgı oluşturdukları için diğer canlılara yem olmaktan bir nebze olsun kurtulabiliyorlar. Ayrıca ürediği alana daha sonra gelebilmek için kumsala izlerini bırakırlar.
 

Haber Görseli

DENİZ ANALARINI TÜKETEN
TEK CANLI TÜRÜ
C. caretta etçil ve 200 m derinlere dalabilirken, C. mydas ise otçul ve 20-50 m derinliklerde dolaşabilmektedir. Deniz analarını tüketen tek canlı türü olan deniz kaplumbağaları denizde beslenip karada yumurtlamaları özelliği ile deniz ve kara arasındaki besin geçişini sağlarlar. Böylece ekolojik dengeye önemli bir katkı sağlarlar.
Deniz kaplumbağalarının dişleri olmamasına rağmen çok güçlü bir çeneye ve testere benzeri bir damağa sahiptirler. Yakaladıkları yengeç, balık vb. canlılarla beslenirler. Açığa çıkan besin artıklarıyla ise diğer canlılar beslenmektedirler.
DAHA ÇOK İNSAN ODAKLI  TEHDİTLERLE KARŞI KARŞIYALAR
Deniz kaplumbağaları ve yavru yumurtaları hangi tehditler altındadır?
Daha çok insan odaklı  tehditler ön plana çıkmaktadır. Bunlar kaçak yapılaşma, arazi edinme, denizden kaçak kum alımı, turizm ve balıkçılık faaliyetleri, ışıklar ve plastik atıklar gibi nedenler. Tabi bir de diğer canlıların örneğin başı boş köpekler, yabani hayvan (tilki, porsuk) saldırıları kaplumbağaların yavru yumurtaları için risk oluşturuyor.  
21 YUVALAMA ALANI VAR
Ülkemizde ne kadar yuvalama kumsalı bulunmaktadır? Türlerin ve habitatlarının korunması için neler yapılmaktadır?
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları iş birliğiyle her yıl Deniz Kaplumbağaları İzleme ve Koruma Projeleri kapsamında koruma, izleme ve yuva tespit çalışmaları yürütülüyor.
Ülkemizde yapılan bilimsel çalışmalar sonucu Hatay ilinden başlayarak batıya doğru Muğla  Dalyan’a (Muğla, Antalya, Mersin, Adana ve Hatay) kadar belli alanlar  çevre düzeni planlarına işlenmiş, 21 adet önemli deniz kaplumbağası yuvalama alanı belirlenmiştir. Ve bu kumsalların yuvalama yoğunluğu daha fazla olan 13-15’inde her yıl düzenli olarak yuva tespit çalışmaları yürütülüyor. Bu 21 alanın 6 tanesi Özel Çevre Koruma Bölgesi alanında yer alıyor. Tüm bu alanlarla ilgili ulusal ve uluslararası koordinasyon Genel Müdürlüğümüzce yapılıyor. 2 yeni yuvalama alanı ile ilgili çalışmalar da devam ediyor.
Bu çalışmalar esnasında kumsalı kullanan turistlerin, sanayicilerin ve yöre halkının kumsalı nasıl kullanacakları konusunda bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları da yürütülüyor. Yuvalarda kum altı ve üstü kafesleme çalışmaları yapılıyor. Su altında kalan kafesler daha kuru kumul ortamlara taşınıyor. Kaplumbağalara uydu cihazları takılarak beslenme, kışlanma alanları belirleniyor. Yapılan çalışmaların kamuoyuna duyurulması ve anlatılması amacıyla hem uluslararası hem de ulusal sempozyumlar tertiplenmekte, her iki yılda bir bilim komisyon toplantıları düzenlenmektedir.
Aslında bu alanlarda kaplumbağaları korurken, alanda yaşayan diğer canlıları da korumuş oluyoruz. Bu alanları koruduğumuz bölgede kum zambakları çıkıyor veya başka bir tür gelişiyor. Bu sayede başka türler de korunmuş oluyor. Kaplumbağaların üremelerini takip etmek için de turistler bu bölgelere gelerek bölge turizmine de katkı sağlanıyor.

Haber Görseli

Yaralı deniz kaplumbağalarının tedavileri yapılarak iyileştikten sonra denize bırakılıyor. Bu kapsamda 5 ilde (Hatay Mustafa Kemal Ünv. (HADEKİM), Mersin (Davultepe), Muğla Dalaman-Sarıgerme (DEKAMER), Çanakkale(DEKUM), İstanbul(İstanbul Akvaryum) olmak üzere 5 adet kurtarma, tedavi ve rehabilitasyon merkezi bulunuyor.
Hangi kuruluşlarla veya örgütlerle iş birliği yapmaktasınız?
Deniz kaplumbağalarının korunmasına yönelik tüm çalışmaların koordine edilmesi için Bakanlıklar düzeyinde Ulusal Komisyon kurulmuştur.  Bu Ulusal Komisyonda Tarım ve Orman Bakanlığından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Denizcilik Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Bilim Komisyonu Temsilcileri yer alıyor. Komisyonun Başkanlığı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülüyor.
Bilimsel çalışmaları yapmak, yaptırmak, yürütmek ve izlemek için de Bilim Komisyonu kurulmuştur. Bilim Komisyonu  akademisyenler ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinden oluşuyor. Bölgedeki çalışmaların yapılması ve takip edilebilmesi için yerel komisyonlar kurulmuştur.
ELLE BESLEME YAPILMAMALI
Koruma çalışmalarınızı yürütürken yöre halkından ve vatandaşlardan beklentileriniz nelerdir?
Yörede yaşayan halkımızın ve turistlerin kaplumbağa üreme sezonu boyunca kumsal kullanımlarını kısıtlamaları ve kumsallardaki şezlong ve şemsiye kullanımı gibi konularda dikkatli davranmaları gerekiyor.
Ayrıca, sahillerdeki işletmelerin de üreme sezonu (mayıs-eylül) boyunca aydınlatma ışıklarının önünü kapatabilecek şekilde perdeleme yapmalarını veya düşük basınçlı sodyum lambalarını kullanmalarını ve deniz kaplumbağalarını elle beslememeleri konularına dikkat etmeleri gerekiyor.
 

Haber Görseli

ÜLKEMİZDE YAŞAYAN DENİZ KAPLUMBAĞALARINA DAİR İLGİNÇ BİLGİLER

  • Deniz kaplumbağaları yaşamlarının neredeyse tamamını denizlerde geçirir ve sadece yumurtlamak için karaya çıkarlar. Deniz kaplumbağaları mart-nisan aylarında  sahilde sığ sularda çiftleştikten sonra mayıs-eylül aylarında yumurtlamak üzere kumsallara çıkarlar.
  • Sahillerimize yılda ortalama 500 bin ila 650 bin civarında yumurta bırakıyorlar bu yumurtalardan yavruların çıkma ihtimali ise  yüzde 80 oranında.
  • 21 adet önemli deniz kaplumbağası yuvalama alanı bulunuyor ve bu kumsalların yuvalama yoğunluğu daha fazla olan 13-15’inde her yıl düzenli olarak yuva tespit çalışmaları yürütülüyor. Bu alanlarla ilgili tüm çalışmalar Tarım ve Orman Bakanlığınca koordine ediliyor..
  • Hatay, Mersin, Muğla, Çanakkale ve İstanbul olmak üzere 5 adet kurtarma, tedavi ve rehabilitasyon merkezi bulunuyor.
  • Kıyılarımızdaki toplam ergin dişi sayısı Caretta caretta için 500 ila 900 adet, Chelonia mydas türü için de 350-400 civarında.
  • 1000 yavrudan ancak 1 tanesi 50’li yaşlarına ulaşabiliyor. Deniz kaplumbağaları ortalama 100-120 yıl yaşıyor.
  • Dünya üzerinde 7 tür deniz kaplumbağası bulunuyor. Bunlardan 2 türü ülkemiz Akdeniz Kıyılarında üreyip yaşıyor. Doğu Akdeniz kumsallarımızda Chelonia mydas (yeşil deniz kaplumbağası), Batı Akdeniz kumsallarımızda ise Caretta caretta  (İribaş Deniz Kaplumbağası) yaşıyor.
  • Deniz analarını tüketen tek canlı türü.

Deniz Kaplumbağası ekolojij denge