MART-NİSAN 2020 / ÖNDER ÇİFTÇİ

Çocuğumuza yediremeyeceğimiz hiçbir şeyi üretmiyoruz’


Ayşegül ULUCAN ŞAHİN    

16.03.2020 

“Türkiye’de ilk defa organik sertifikalı kekiği, ekinezyayı, sarı kantaronu, adaçayını ürettik”
Fizikçi anne ve eczacı baba, oğulları Temmuz’u düşünerek Konya’da Takkeli Dağı’nın eteğinde kurdukları organik çiftlikte, organik sertifikalı tıbbi aromatik bitkiler ile meyve ve sebzeler yetiştiriyor. Temmuz Organik Çiftliğinin hikayesini dergimiz okurları için Emine Merve ve Muammer Şen’den öğrendik.

Fizikçi Emine Merve Şen ve Eczacı Fitoterapi Uzmanı Muammer Şen, 7 yıl önce Konya’ya 13 kilometre uzaklıkta bulunan Takkeli Dağı’nın eteğinde verimsiz olarak nitelendirilen arazide 20 bin metrekare alana kurdukları çiftlikte tamamen organik ürünler yetiştiriyorlar. Şen çifti oğulları Temmuz’un adını verdikleri çiftlikte Tarım ve Orman Bakanlığından onaylı organik tarım sertifikası olan çeşitli tıbbi aromatik bitkiler ile meyve ve sebze üretimi yapıyor. Adaçayı, kekik, ekinezya, sarı kantaron, melisa, lavanta gibi tıbbi aromatik bitkiler üretilen çiftlikte, 6 yıl verilen emekten sonra organik sertifikalarını alan çift, Türkiye’de ilk defa organik sertifikalı kekiği, ekinezyayı, sarı kantaronu ve adaçayını üretmenin mutluluğunu yaşıyor.

Çiftliğinizi nasıl kurdunuz?

Aslen Karaman Taşkaleliyim. İlköğretim ve lise eğitimimi Karaman’da tamamladım. Selçuk Üniversitesi Fizik Bölümü mezunuyum. 2008 yılında iletişim ve pazarlama alanında yüksek lisansımı bitirdim. 2 yıl bir ilaç firmasında ürün tanıtımı yaptım. Ardından 8 yıl bankada portföy yönetimi ve sermaye danışmanlığında görev aldım. 2013 yılında eşim Eczacı Fitoterapi Uzmanı Muammer Şen ile evlendim.

Evlendiğimde bankadan istifa etmiştim. O yıl oğlum Temmuz’a hamile olduğumu öğrendim. Bir anne adayı olarak çocuğumun geleceği, beslenmesi daha dünyaya gelmeden endişelendiriyordu beni. Bu endişemin kaynağı ise bilinçsiz şekilde kullanılan tarım ilaçlarıydı.
Gün geçtikçe artan nüfusa uyum sağlamak adına yapılan niteliksiz üretimler sonucu toplumda ve özellikle geleceğimizin teminatı çocuklarımızda, olmadık hastalıklar arttı. Ben hamile iken eşimin reçete kontrollerinde yanında bulunurdum. Çocuk reçeteleri gelince kullandıkları ağır ilaçları konuşarak değerlendirirdik.

Haber Görseli

Bu kaygı beni ilk önce ailem ve çocuklarım için üretim yapmaya sevk etti. Bunun bilincinde olan kitlenin bir bireyi olarak hamileliğimde tedirginliklerim artarken bir şeyler yapmanın arayışına girdim. Eşimden bu konu ile ilgili öğrendiklerimden yola çıkarak daha fazla bilgi sahibi olmak için araştırmam ve çabalarım arttı. Çiftliğimizi eşimin tıbbi bitkiler ile ilgili çalışmalarından dolayı bu ürünlere dönük olarak kurduk. Temmuz Organik Çiftliği olarak nitelikli tarım yapmaya başladık. Organik sertifikalı tıbbi bitkiler yetiştirmekteyiz ve yetiştirdiğimiz bitkilerden ikincil, üçüncül ürünler üreterek ilaç sanayiine ham maddeler temin ettiğimiz gibi, son tüketiciye eczaneler ve internet sitemiz üzerinden ürünlerimizi ulaştırmaktayız.

Ne kadar üretim yapıyorsunuz?

80’e yakın bitki çeşidimiz var. Yetiştirdiğimiz bitkilerin önce bölgemiz iklim ve toprağına uygun olup olmadığına bakıyoruz. Adaptasyonunu sağlamış olanların analizlerini yapıp uygun olanların üretimini artırarak devam ediyoruz. Üretimi artırırken özellikle gelen talepleri göz önüne alarak ürünlerimizi artırıyoruz.

İlaçsız, organik sertifikalı üretim yapıyoruz. Salatalık, domates, çilek, armut, şeftali, acur, üzüm, yumurta. Çocuğumuza yediremeyeceğimiz hiçbir şeyi üretmiyoruz. Her şeyi dalından silmeden yiyebilsin istiyoruz.

Ürünlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Temmuz Organik Çiftliğinde yetiştirdiğimiz ürünlerin kışlık versiyonlarını da yapıyoruz. Turşuları, salamuraları kendi yaptığımız sirkeyle oluşturuyoruz. Kaparinin tomurcuklarından, meyvelerinden ve koruklarından salamura yapıyoruz. Kapari çayını da eczanemizden tüketicilere ulaştırıyoruz.

Tarım ve Orman Bakanlığından destek aldınız mı? İşinizin maliyeti hakkında bilgi verir misiniz?

Gübre, mazot ve organik sertifika desteği olmak üzere 3 bin TL bedelinde destek aldık. İşimizin maliyeti oldukça yüksek, her yıl kazancımızı çiftliğimize yatırım yaparak değerlendiriyoruz. Üretim arttıkça ihtiyaçlar da artma doğrultusunda, her yıl aşama aşama üretimi artırarak ilerledik. İlk yıllarda öz sermayeden ciddi masraflar yaptık tabii.

Haber Görseli

Hedefleriniz nelerdir?

Başlangıçta eşimin ihtiyacı olan tıbbi bitkiler ve evimin mutfak ihtiyaçlarını yetiştirmekle yola çıktık. Süreç içinde, toprağa biz baktıkça beklentimizden kat ve kat daha fazla vermeye başladı. Yetişen ürünleri değerlendirmek gerekiyordu. Ben de bu konuda yakın çevreme ürünlerimizi satışa sundum ve çok beğenildi. Bir yandan da eşim ile birlikte, daha iyi nitelikli, doğru üretim nasıl olur hep araştırdık ve uygulayarak deneyim kazandık. Zaman içerisinde eşimin uzmanlık alanı olan tıbbi bitkiler üzerinde yoğunlaştık. Bu yolda ilerlerken eşim ile bilimin yolundan çıkmadık ve bilimsel yenilikleri takip ettik.

Bizim için temel prensip: kaliteli, nitelikli ve doğru üretimdi. Hedefimiz bu üretim modelinin yaygınlaşması ile küçük topraklı köylülerin ekonomik değeri yüksek ürünler üreterek kalkınmasını sağlamak. Farmakope standartlarında ilaç ham maddeleri üretip, ülkemiz ilaç sanayisine ve yurt dışına ham madde satabilmek de hedeflerimizin arasında.

Şehrinize ve ülke ekonomisine yaptığınız katkıları anlatır mısınız?

Çoklu tarım ile çiftçilere alternatif üretim çeşitlerinin de olduğunu anlatıyoruz. Üretim yapmak, üretmek ülke ekonomisine başlı başına bir katkıdır.  Ülkemizin zengin tıbbi bitki çeşitliliğini kültüre alarak  yetiştirmekle tıbbi bitki türlerinin de yok olmasının önüne geçmekteyiz. Bu deneyimlerimizi yıl içerisinde belli dönemlerde eğitim yaparak başka çiftçiler ile paylaşmaktayız.

Haber Görseli

Kendi işinizle ilgili işini büyütmek isteyenler için tavsiyeleriniz var mı?

Öncelikle çalışkan ve ahlaklı olup nitelikli üretim yapmaya çalışmalıdırlar.

ORGANİK TIBBİ BİTKİLER YETİŞTİRİYORUZ

Emine Merve Şen’in eşi Muammer Şen de şu bilgileri veriyor: “Çiftlikte 35’ten fazla organik tıbbi bitki ile organik gıda üretimi yapıyoruz. 6 yıldır organik sertifikalı üretim yapıyoruz. Gojiberi’yi eczaneler kanalıyla tüketicilere ulaştırıyoruz. Kurutma odalarında Gojiberi’yi ve diğer tıbbi bitkileri güneş ışığı ısısını yoğunlaştırarak kurutuyoruz. Tozdan, sinekten, haşereden koruyarak temiz bir şekilde kurutuyoruz.

Bitkilerimizde yeşil gübre kullanıyoruz. Ayrıca hayvan gübrelerini zenginleştirerek bekletiyoruz, bir kış geçiyor üzerinden. Onları toprağa karıştırıp bitkilere besin olarak veriyoruz. Toprağımız çok nitelikli olmamasına rağmen aldığımız ürün niteliği çok iyi. Biyolojik mücadeleye çok önem veriyoruz. Tıbbi değer taşıyan lavanta, kekik, adaçayı gibi bitkilerimizi tarlanın sınırlarına dikiyoruz. Mentha piperipa (bahçe nanesi) çok ciddi mentol yayarak dışarıdan gelecek zararlılara karşı kalkan görevi görüyor. Melisa üretimi çok kıymetli, antiviral etkisi ve bitkisel protein değeri yüksek, yüzde 28 oranlarına varıyor. Vejeteryan beslenmesinde çok önemli. Anadolu’nun endemik bitkilerinden birisi olan Anadolu adaçayının üretimine bu sene başladık. Sarı kantaron, kapari gibi toplamda 35 tıbbi bitki yetiştiriyoruz. Bu bitkileri eczacılarımız vasıtasıyla hastalara ulaştırıyoruz.  "Bitkidir zararsızdır" mantığı çok doğru değildir. Her bitkinin, her kimyasal maddenin kendine göre zararları ve faydaları vardır. Doğru kullanmazsanız hastalara zarar da verebilirsiniz. Doktorların reçete etmesi ve eczacıların da hastalarına sunması ile tıbbi bitkiler hastalarımız için yeni bir seçenek olarak gündeme gelmektedir.

Emine Merve Konya organik tarım