TEMMUZ-AĞUSTOS 2020 / ÖZEL HABER

Yaklaşık 3000 fotokapan ile yaban hayvanları izleniyor


Murat ÖZKAN    

22.07.2020 


Sürdürülebilir bir yaban hayatı ve çeşitli sebeplerle tabiatta sayıları azalmış veya nesli tükenme tehlikesi altına girmiş türler için tabii hayatın desteklenmesi gerekiyor. Destekleme çalışmaları kapsamında yemleme, koruma, izleme gibi birçok faaliyet yürütülüyor. Yaban hayatını korumaya dönük yapılan çalışmaların ayrıntılarını Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Yaban Hayatı Dairesi Başkanı Hüseyin Gökçe Meşe’den aldık.

Ülkemizdeki yaban hayatından kısaca bahsedebilir misiniz? Ülkemizde belli başlı hangi türler yaşamaktadır?

Doğada canlı türleri bir ekosistem içinde birbirleri ile etkileşim içinde yaşamlarını sürdürmektedir. Örneğin,  bir ardıç ağacının tohumunun çimlenmesi için ardıç kuşunun sindirim sisteminden geçmesi gerekiyor. Yine boz ayı yediği meyvelerin tohumlarını dışkısı ile çok uzak mesafelere taşıyabilmekte. Böylelikle meyve türlerinin yayılmasını sağlamaktadır. Kendi içinde düzenli bir işleyişe sahip olan bu sistemde bir türün yok olması, o bölgede bulunan yaban hayatını olumsuz olarak etkilemekte, zamanla tüm sistemin yok olmasına neden olabilmektedir. Bu dengeyi sağlamak için mevzuatla Bakanlığımıza yetkisi verilen Koruma Altına Alınan Yaban Hayvanlarının yer aldığı Kara Avcılığı Kanunu ek listeleri güncellenerek uygulanıyor.

Ülkemizde 150 tür memeli, 481 tür kuş ve 130 tür sürüngen kayıt altına alınırken yaban hayvanı türleri içinde yer alan 121 memeli, 378 kuş ve 130 sürüngen olmak üzere toplam 629 tür Bakanlığımızca koruma altına alınmıştır. 10 adet memeli ve 103 adet kuş olmak üzere toplam 113 tür ise av hayvanı olarak belirlenmiştir. Bu türler ülkemizin değişik yörelerinde uygun yaşam alanlarında hayatına devam ediyor.

ÜLKEMİZDE 84 YABAN HAYATI  GELİŞTİRME SAHASI VAR
Yaban hayatı geliştirme sahalarını bize anlatır mısınız? Bu belirlenen sahalarda ne tür çalışmalar yapılmaktadır?


Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları, ülkemizde nesli tehlike altına girmiş av ve yaban hayvanlarının korunması için 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu gereğince ilan edilen bir alan koruma statüsüdür. Kanunda Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları: “Av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu, geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma plânı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği sahalar” olarak tanımlanmaktadır.

Ülkemizde bugüne kadar tescil edilmiş 84 adet Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (YHGS) bulunuyor. Bu sahaların toplam alanı 1 milyon 167 bin 956 hektar olup, ülkemizde nesli tehlike altında olan, yasal mevzuatla koruma altına alınmış veya taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler gereği korumakla yükümlü olduğumuz türler için tescil edilmiş sahalardır.

Bu sahaların türlere göre dağılımına bakıldığında 28 saha yaban keçisi 18 saha kızıl geyik 18 saha ise su kuşları için tesis edilmiştir. Bunların dışında karaca, yaban koyunu, ceylan, çengel boynuzlu dağ keçisi, çizgili sırtlan, alageyik, dağ horozu, sülün, toy, dağ ceylanı, çöl varanı ve kara akbaba gibi türlerimiz için tesis edilen sahalar yer almaktadır.

YABAN HAYVANLARI SON TEKNOLOJİLERLE İZLENİYOR
Genel olarak yaban hayvanlarının korunması ve desteklenmesi için neler yapılıyor?


Yaban hayvanlarının korunması için Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları ilan edilerek avlamaya kapatılmaktadır. Bu alanlarda yapılacak faaliyetler izinler çerçevesinde belirli kriterlerin sağlanması ile gerçekleştiriliyor. Yine yaban hayvanlarının sayılarının azaldığı alanlarda Merkez Av Komisyonu Kararı ile çeşitli alanlar ava kapatılıyor. Yine doğadaki yaban hayvanlarını desteklemek maksadı ile üretme istasyonlarında üretilen yaban hayvanları uygun alanlarda doğaya yerleştiriliyor. Ağır kış şartlarında yemleme çalışmaları yapılıyor.

Koruma ve izleme çalışmalarında teknolojik imkânlardan da faydalanılmakta, bu amaçla fotokapanlar ve GPS (Global Positioning System: Küresel Konumlama Sistemi)-GSM’li (Global System for Mobile Communications- Mobil İletişim İçin Küresel Sistem) tasmalar kullanılıyor.
Bu cihazlar ile tabiattaki yaban hayvanlarının hayatta kalma başarıları, bu başarıyı etkileyen faktörlerin ortaya çıkarılması, üreme, yavru büyütme, beslenme ve su ihtiyaçları için kullandıkları alanların ve yaşam koridorlarının belirlenmesi, göç yollarının ve bu yollarda karşılaştıkları sorunların ortaya çıkarılması, insan-yaban hayvanı çatışması olaylarında risk faktörlerinin ve riskli bölgelerin belirlenmesi, yırtıcı yaban hayvanları ile bunların avı konumundaki yaban hayvanları arasındaki etkileşimin belirlenmesi gibi sürdürülebilir yaban hayatı için önemli verilere ulaşılmaktadır. Elde edilen bu veriler türlerin korunması amacıyla kullanılmaktadır.
 

Haber Görseli

Kanatlı ve memeli yaban hayvanı üretip uygun yaşam ortamlarına salmak suretiyle yaban hayatı nasıl destekleniyor? Yılda ne kadar hayvan yetiştirilmekte? Genelde hangi aylarda salım yapılmaktadır?

Bakanlığımız, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ile bu Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelikler kapsamında bilinçsiz ve aşırı avlanma, yaşama ortamlarının bozulması ile kontrolsüz ve aşırı zirai ilaç kullanımından dolayı tabiattaki sayılarında azalma görülen kanatlı av hayvanlarının ve nesli tehlike altındaki memeli yaban hayvanlarının üretimi , tabii yaşama ortamlarına yerleştirme çalışmalarını uzun yıllardır sürdürmektedir.

1959 yılında İstanbul Sarıyer’de geyik üretmek üzere kurulan ilk üretme istasyonunu takiben ülkemizin değişik yörelerinde 8’i kanatlı, 12’si memeli yaban hayvanları olmak üzere toplam 21 adet üretme istasyonu bulunmakta olup, bu alanlarda üretim faaliyetleri devam etmektedir. Bu tesislerde geyik, alageyik, ceylan, anadolu yaban koyunu, Hatay dağ ceylanı, keklik, sülün ve kelaynak kuşlarının üretimi yapılmaktadır.

Tabiata yerleştirme çalışmaları: üretim, yerleştirme için uygun alanların seçimi, seçilen alanlara hayvanların uygun bir biçimde nakli ve yerleştirilmesi, yerleştirilen hayvanların izlenmesi gibi safhalardan oluşmaktadır. Her bir safha teknik ve idari açıdan hassasiyetle çalışılması gereken bir süreçtir.

Haber Görseli

Genel Müdürlüğe bağlı keklik ve sülün üretim İstasyonlarında toplamda 95 bin civarı keklik ve sülün üretimi yapılmaktadır. Üretilen Kanatlı Yaban Hayvanları 15 Haziran ile 1 Eylül tarihleri arasında önceden belirlenen habitatlarına uygun alanlara yerleştirilmektedir. 2001-2019 yılları arasında 690 bin keklik, 300 bin sülün olmak üzere yaklaşık 1 milyon adet kanatlı av hayvanı tabiata salındı.
Memeli türlerdeki yerleştirme çalışmaları ise türlerin özelliklerine göre farklılıklar gösteriyor. Yürütülen memeli yaban hayvanı yerleştirme çalışmaları kapsamında: 2002 yılında kızılgeyik, 2004 yılında Anadolu yaban koyunu, 2005 yılında ceylan, 2010 yılında alageyik yerleştirme çalışmalarına başlanmış olup, daha önce doğadaki popülasyonları yok olmak üzere olan Anadolu yaban koyunu, ceylan ve alageyiklerin tekrar doğaya dönmeleri sağlanmıştır. Bu çalışmalarda 2003-2020 yılları arasında 2990 yaban hayvanı üretilirken bu süreçte 1322 yaban hayvanı doğaya yerleştirildi.

515 BİN KİLO YEM BIRAKILDI
Yaban hayvanlarının ağır kış şartlarına karşı desteklenmesi amacı ile neler yapılmaktadır?


Hava sıcaklıklarının düştüğü durumlarda ve yoğun kar yağışının olduğu alanlarda, yem bulmakta güçlük çeken yaban hayvanları için tabiatta uygun yerlere yem bırakılmaktadır. Yapılan yemleme çalışmaları ile ağır kış şartları sonucunda aç kalan hayvanların yerleşim yerlerine yaklaşarak can ve mal kayıplarına sebep olmaları engellenirken, yaban hayvanları popülasyonu da desteklenmektedir. Örneğin 2019-2020 kış sezonunda tabiata 515 bin 484 kilogram yem bırakıldı.

Yemleme çalışmalarında bazı memeliler için kasaplardan alınmış artıklar, sakatat, et parçaları ve ekmek bırakılmakta geyik, karaca, yaban keçisi için yulaf, mısır, yonca kullanılabilmektedir. Kuşlar için ise kırık buğday, mısır, arpa bırakılmaktadır.

Haber Görseli

Nesli tehlike altındaki türler ile ilgili olarak yaban hayatının desteklenmesi noktasında özel çalışmalarınız var mı?

Ulusal ve uluslararası mevzuatlarımız kapsamında korunması gereken nesli tehlike altında olan türlerin korunması kapsamında Tür Eylem Planı çalışmalarına öncelik verilmiştir. Bu çerçevede Tür Koruma Çalışmaları 2013 yılında Bakanlığımızın Stratejik hedeflerinin belirlenmesi ile her yıl en az 10 adet Tür Eylem Planı planlanarak 100 Tür Eylem Planı tamamlanması hedeflenmiştir. Eylem Planının oluşturulması süreci 2013’te başlamış; 2019 yılı sonunda 100 türün eylem planı tamamlanmıştır Tamamlanan eylem planları 5'er yıllık sürelerle izlenmektedir. Bu türlere örnek olarak; alageyik, saz kedisi, dağ horozu, turna, çizgili sırtlan, Hopa engereği, toy, Hatay dağ ceylanı, tepeli pelikan verilebilir. Yerleştirme çalışması yapılan yaban hayvanları GPS-GSM vericili tasmalar ve fotokapanlar ile takip edilmektedir.

Son yıllarda sıkça gördüğümüz foto kapanlarla yaban hayvanlarının doğal ortamlarında izlenmesi çalışmalarından da kısaca bahsedebilir misiniz?

Yaban hayatı, doğası gereği çalışması oldukça zor bir alandır. Ülkemizde yakın zamanlara kadar yapılan çalışmalar, daha çok doğrudan gözleme dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Teknolojinin gelişmesiyle Genel Müdürlüğümüz de bu imkânlardan azami derecede istifade etmeye başlamıştır. Fotokapanlar ile yapılan çalışmalarda yaban hayvanları, insan faktöründen mümkün olduğunca az etkilenmektedir. Bu da elde edilen verilerin doğruluk ve güvenilirlik oranını yükseltmektedir.

Ülke genelinde yaklaşık 3000 fotokapan ile türlerin yayılış alanları, popülasyon dinamikleri, popülasyon yoğunlukları, bireylerinin teşhisi vb. bilgiler kesin veriler ile ortaya konabilmektedir. Tür Eylem Planı, Yönetim ve Gelişme Planı çalışmalarımızda ve türlerin korunması faaliyetlerimizde bu verilerden faydalanmaktayız.

yabanhayatı fotokapan