MART-NİSAN 2018 / ÖNDER ÇİFTÇİ
Sermayemin yüzde 60’ını 4 ayda geri kazandım
İsmail Tolga PEKŞEN -
Emine YEŞİLÖZ
Sermayemin yüzde 60’ını 4 ayda geri kazandım
İstiridye mantarı yetiştiriciliği son yılların popüler yatırım alanlarından biri haline geldi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hayata geçirdiği projelerle birlikte yıldızı parlayan mantar yetiştiriciliği hakkında bilgileri, bu işe yeni başlayan bir kadın çiftçimizden aldık. Kayseri’de yaşayan Abide Yılmaz, bu işe ne kadar sermaye ile girdiğini, mantar yetiştiriciliğinin zor olan yanlarını ve pek çok bilgiyi bizimle paylaştı.
İstiridye mantarı yetiştiriciliğine nasıl karar verdiniz?
Öncelikle Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın kadınlara vermiş olduğu maddi ve manevi destekler dikkatimi çekti. Kadının üretimdeki yerini bu denli önemsemeleri, benimde onlar kadar kendi gücümü önemsemem gerektiğini düşündürdü bana. Ev hanımı olmam nedeni ile ev işlerimi aksatmadan, katma değeri yüksek ve kadın elinin değmesi gereken hassasiyette olacak tarımsal bir ürün araştırmaya başladım. Araştırmalarım sonucu tam da bu tanıma uyan istiridye mantarı ile tanıştım. Eşimle küçük deneme alanları kurarak üretimle ilgili deneyim sahibi oldum. Daha sonra Bakanlığımızın vermiş olduğu destekleri araştırarak bu işi yapmaya karar verdim.
MANTAR YETİŞTİRİCİLİĞİ İÇİN TÜM GÜN MESAİ HARCAMAMA GEREK KALMIYOR
Mantar üretiminde bir gününüz nasıl geçiyor? Her gün yapılması gereken işler oluyor mu?
İstiridye mantarının istediği hava, ışık, ısı ve nem gibi bazı koşullar var. Bu değerlerin düzgün gidip gitmediğini takip etmek gerekiyor. Ancak bunun için tüm gün mesai harcamama gerek olmuyor. Bu sistemler otomasyon sistemi ile takip edilebiliyor. Sabah imalathaneye gidip oda şartlarını kontrol ediyorum, herhangi bir olumsuzluk varsa müdahale ediyorum. Akşam üzeri yeniden tesisimin kontrollerini yapıp günümü tamamlıyorum. Yaklaşık 30 günlük bir zaman sonunda mantarlarım hasat zamanına ulaşıyor. En çok iş gücü ve zamanı bu dönemde harcıyorum. Tek tek mantarları ellerimle hasat edip pazara sunmak üzere hazırlıyorum. Bir üretim sezonu yani yaklaşık 70-80 günümüz bu periyotta gidiyor. Sonra kompostlarımı ailemin de yardımı ile odadan kaldırıp imalathanemi dezenfekte ederek yeni kompostlarımı koymak üzere hazırlıklarımı tamamlıyorum.
30 BİN LİRASI HİBE OLMAK ÜZERE 55 BİN LİRA İLE BU İŞE GİRDİM
Bu süreçte Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından destek aldınız mı? Bu işi kurmak size ne kadara mal oldu?
Bakanlığın biz kadın girişimcilere destek verdiğini öğrendikten sonra 2017 yılı Genç Çiftçi Projesi'ne başvurdum. Başvurum kabul edildi ve 30 bin lirası Bakanlığın verdiği hibe olmak üzere toplam 55 bin lira sermaye ile bu işe başladım. 100 metrekare betonarme tesisimi kurdum. Ayrıca ilk istiridye mantarı işini yapmaya karar verdiğimden bu güne kadar en önemli desteklerden biri olan teknik desteğimi de Kayseri İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümüzden aldım.
Koyduğunuz sermayeyi ne kadar zamanda amorti ettiniz?
20 Eylül 2017 tarihinde tesisim faal hale geçti. Hibe haricinde harcamış olduğum paranın yüzde 60‘ını ocak ayı itibari ile amorti ettim. Yani yaklaşık 4 ay gibi bir sürede. Geri kalan yüzde 40’lık kısmı ise iki ay içerisinde amorti etmeyi hedefliyorum. Devlet desteği almamış olsaydım 55 bin lira olan maliyetimi yaklaşık 1 yılda amorti etmem gerekirdi. Bu manada bizlerin hızlı yol kat etmemizde Bakanlığın çok büyük rolü var.
PİYASAYA ÜRÜN YETİŞTİRMEKTE ZORLANIYORUZ
Pazarlama sorunu yaşıyor musunuz?
İlk deneme çalışmalarımı 2016 yılında yapmıştım. O dönemde istiridye mantarının henüz sofra kültürümüze yerleşmemesinden kaynaklı pazarlamada sıkıntılar yaşadım. Bu dönemde üreticiler zor zamanlar geçirdi. Ürünü tattırdık, reklam tanıtımları yaptık. İl Müdürlüğümüz bu süreçte sürekli eğitimler ve tanıtımlar düzenleyerek halka üretilebilir ve tüketilebilir olduğu bilincini yerleştirdi. Şu anda istiridye mantarı yüksek besin değerleri sayesinde tanındı ve sofralarımızda yerini aldı. Bu yıl itibari ile piyasaya ürün yetiştirmekte zorlanıyoruz. İstiridye mantarı kendi kendini sattıran bir ürün haline geldi. Ben üretiyorum, pazarlama kısmı ile de eşim ilgileniyor.
Haber Görseli
Yaklaşık 30 günlük bir zaman sonunda mantarlar hasat zamanına ulaşıyor. En çok bu dönemde iş gücü ve zaman harcıyorum.
10 TON KOMPOSTTAN YAKLAŞIK 3 TON ÜRÜN ALIYORUM
Ne kadarlık üretim yapıyorsunuz?
Bir üretim sezonunda üretim haneme 10 ton kompost koyabiliyorum ve 2,5-3 ton kadar üretim yapıyorum. Tabii ki hedefim oda sayımı yükselterek, kademeli üretime geçip piyasaya sürekli ürün arz edebilecek kapasiteye ulaşmak.
Bu işe başlamak isteyenlere ne önerirsiniz?
İstiridye mantarı hastalık ve zararlı açısından diğer kültür mantarlarına göre daha dayanıklı. Özellikle mantar üretmek isteyen, hiç deneyimi olmayan kişiler istiridye mantarı üretimi ile mantarcılığı tecrübe edebilirler. Üretimi yeni olan bu ürünün yetiştiriciliğini piyasadaki bilgi kirliliğine aldanmadan, en doğru adreslerden öğrenmeleri gerek. Bu işe Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerindeki konu uzmanlarından öğrenek, küçük denemeler kurarak girmelerini tavsiye ediyorum.
MANTAR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE HİJYEN ÇOK ÖNEMLİ
Bu işin zorluklarını ve kolaylıklarını sıralayın desek neler söylersiniz?
Bu işi yapmanın bahsettiğim üzere çok büyük zorlukları yok. Üretimde yeterli donanıma sahip bir tesisi kurduysanız, gerekli ısı, ışık, nem ve havalandırmayı sağlayabildiyseniz ve en önemlisi hijyene dikkat ettiyseniz gerisi kendiliğinden geliyor. Bu işin en zor aşamalarından biri doğru kompost temini. Kompostunuzu öyle hemen kendiniz yapamazsınız. Bu işi tecrübe edene kadar mecburen bir kompost üreticisinden temin etmeniz gerekir. Eğer şehrinizde güvenilir bir kompost üreticisi varsa şanslısınızdır, yok ise kompostun geldiği mesafeye bağlı olarak olumsuz koşullar yaşanabiliyor. Kompostunuza daha size gelirken yolda hastalık bulaşabiliyor. Üretimin bu ilk adımına çok dikkat edilmesi gerekli.
Ben hem kompost üretimi hem de üretici varlığı açısından kendi şehrim adına şanslıyım. Üretici haklarımızı korumak adına bir de derneğimiz var. Kısacası bu işte tüm üreticiler bir birliktelik sağlarsa işiniz daha da kolaylaşıyor. Üreticilikte en zorlandığım dönem hasat dönemi. Büyük bir iş gücü ve zamana ihtiyacınız oluyor. Ürünün raf ömrünü ve kalitesini bozmadan hasadınızı tamamlamanız gerekiyor. Ancak onun da aile bireylerimin desteğiyle üstesinden gelebiliyorum. Hele ki bir ev hanımı olarak ev işleri ve çocuklarımızın sorumluklarını düşünürsek bu işlerin altından kalkabilen kadınların başaramayacağı hiçbir şey olduğunu düşünmüyorum.