MART-NİSAN 2018 / ÖZEL HABER

Çiftlikten sofraya sağlıklı gıda zincirinin bekçileri: Veteriner Hekimler


Müge ÇEVİK     İbrahim BAĞCI 

25.04.2018 

Veteriner hekimlik mesleğinin başlangıcı, ilk hayvanların evcilleştirilmesinden antik çağ uygarlıklarına kadar ulaşıyor. Mısır, Sümer, Yunan ve Roma imparatorluklarında veteriner hekimlikle ilgili yazıtlara ve İslam uygarlığında baytarnamelere rastlanıyor.
Her yıl Nisan ayının son Cumartesi günü Dünya Veteriner Hekimler Günü olarak kutlanıyor. Yalnızca hayvan hastalıkları değil, hayvandan insana geçen hastalıklar konusunda da önemli çalışmalar yapan veteriner hekimler, gıdaların sağlıklı üretimi ve insan sağlığına etkileri ile ilgili de önemli bir role sahipler. Bu çerçevede veteriner hekimlerin hem halk sağlığı ile ilgili rolleri hem de hayvan hastalıklarına yönelik mücadelelerine ilişkin bilgi almak üzere Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Hayvan Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı Dr. Özhan Türkyılmaz ile bir araya geldik.

Veteriner hekimlik mesleğinin başlangıcı, ilk hayvanların evcilleştirilmesinden antik çağ uygarlıklarına kadar ulaşıyor. Mısır, Sümer, Yunan ve Roma imparatorluklarında veteriner hekimlikle ilgili yazıtlara ve İslam uygarlığında baytarnamelere rastlanıyor. Modern anlamda ilk veteriner fakültesi 1762 yılında Fransa’nın Lyon kentinde açılmıştır. Okulun mezunlar vermesinden sonra salgın hayvan hastalıkları ile mücadelede sağlanan büyük başarı, diğer Avrupa ülkelerinde de yeni veteriner okullarının açılmasını gündeme getiriyor.

Türkiye’de veteriner hekimlik eğitimi ilk kez 1842’de İstanbul’da Askeri Veteriner Okulunda başlıyor. Daha sonra 1889 yılında Sivil Veteriner Okulu kuruluyor. Bu iki kuruluş 1921’de Yüksek Veteriner Okulu adı altında birleştiriliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek eğitim reformları çerçevesinde Veteriner Yüksek Okulu 1933’te tüm akademik ve idari personeli ile Ankara’ya naklediliyor ve Yüksek Ziraat Enstitüsü bünyesine dahil edilerek Veteriner Fakültesi olarak yeniden isimlendiriliyor. Ankara Üniversitesinin 1946’da kuruluşunu takiben Veteriner Fakültesi 1948’de Ankara Üniversitesinin bir parçası oluyor. Veteriner hekimliği; genelde beşeri hekimlik ile karşılaştırılmakta. Bu iki meslek arasında bir takım benzerlikler olduğu gibi farklılıklar da mevcut. Örneğin; tıp hekimliği eğitiminde tek bir canlı türü olan “insan” özelinde eğitim verilirken; veteriner hekimliğinde kedi, köpek, kuş, koyun, keçi, inek, at, domuz, sürüngenler, balık, arı, kene gibi çeşitli hayvan türlerine yönelik karşılaştırmalı eğitim öğretim uygulanıyor.

VETERİNERLİKTE ÖZNE, HEM HAYVAN HEM DE İNSAN

Tıp hekimliğinde sadece “insan sağlığı” ön plandayken; veteriner hekimliğinde genelde “hayvan sağlığı”; özelde ise koruyucu hekimlik, sürü hekimliği, halk sağlığı, gıda güvenliği gibi çok çeşitli hizmetler ön planda yer alıyor. Ayrıca; tıp hekimliğinde özne “insan” ile sınırlı iken; veteriner hekimliğin öznesi hem “hayvan” hem de “insan”dır. Çünkü veteriner hekimler; hayvan hastalıklarında teşhis ve tedavi yapmalarının yanı sıra hayvanların ıslah edilmesi ve verim özelliklerinin arttırılması konusunda da çalışma yaparlar. Veteriner hekimliği mesleğinin ana materyalini oluşturan hayvanlar; sanayi ve teknolojinin de ana materyalini oluşturmaktadır.

Dolayısıyla veteriner hekimler; sağlık hizmetlerinin yanında ülke ekonomisine de önemli bir katkı sağlar. Bir veteriner hekim; çiftlikteki inekten elde edilen sütün peynir, yoğurt, ayran, kefir gibi süt ürünlerine; inek, koyun, keçi gibi geviş getiren hayvanlardan elde edilen etlerin pastırma, sucuk, sosis, salam gibi et ürünlerine dönüştürülmesinde ve bu hayvansal kökenli ürünlerin sağlıklı bir şekilde halkın tüketimine sunulmasında hayati rol oynar. Veteriner hekimlerin hizmetleri sadece et ve süt ürünleri ile sınırlı değildir. Örneğin; kümes hayvanlarından elde edilen et ve yumurta; arılardan elde edilen bal; üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde su ürünleri ve balıkçılık; geviş getiren hayvanların yün, yapağı, tiftik ve derileri de veteriner hekimlerin ana materyali olan hayvanların çeşitli ürünleri olarak insanlığın hizmetine sunulmaktadır. Bütün bu ürünlere ek olarak; veteriner hekimlerin doğada yaşayan vahşi hayvanlar ve bizlerle ortak bir yaşamı paylaşan evcil hayvanların sağlığı, doğal ortamlarında ve refah içinde yaşamaları için verdikleri özverili hizmet de göz ardı edilmemelidir.

Haber Görseli

Türkiye’de kamuda ve serbest olarak çalışan veteriner hekimlerin sayısı kaçtır?
Ülkemizde 8 bin civarında veteriner hekim kamuda, 6 bin 500 veteriner hekim serbest olarak çalışıyor. Ayrıca ülkemizde veteriner hekimlerin görev yaptığı ve Bakanlığımızca ruhsatlandırılan 6 bin 119 muayenehane, 63 poliklinik, 55 hayvan hastanesi, 38 veteriner teşhis ve analiz laboratuvarı ile 137 deney hayvanı kuruluşu bulunmakta. 

Veteriner hekimlerin hayvan hastalıkları dışındaki çalışma alanları hakkında bilgi verir misiniz? Örneğin zoonoz hastalıklarla ilgili veteriner hekimlerin çalışmaları nelerdir?
Veteriner hekimler, pet, küçük ve büyükbaş hayvanlar ile kümes hayvanlarının yetiştirilmesi, üretimi, nesillerinin iyileştirilmesi, verimliliklerinin artırılması, sağlıklarının korunması, hastalıklarının tedavisi, salgın hastalıkların önlenmesi, hayvanlardan insanlara geçen hastalıklarda koruyucu hekimlik görevlerinin yerine getirilmesi, hayvansal ürünlerin niteliğinin ve insan sağlığına uygunluğunun kontrolü, çevre kirliliği, canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin pazarlanması konularında eğitim-öğretim, araştırma ve uygulama yaparlar. Zoonoz hastalıklar; hayvanlardan insanlara bulaşan, hayvanlarla insanların ortak hastalıklarıdır. Bu hastalıkların etkenleri viral, bakteriyel, fungal (mantar) ve paraziter olabilir. Bugün için Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından 200 civarında bir zoonoz hastalığın varlığından bahsedilmekle birlikte, değişik zamanlarda bu hastalıklara yenileri eklenerek bu sayı sürekli olarak artmakta ve dünya kamuoyu zoonoz karakterli önemli halk sağlığı problemleri ile karşı karşıya gelmekte. Önümüzdeki yıllarda da zoonoz kökenli hastalıkların, son yıllarda olduğu gibi yeni hastalıklar eklenerek artacağı da ilgilileri tarafından ifade edilen bilgiler arasında. Zoonoz hastalıkların, gerek sayılarının çokluğu ve gerekse yayılma alanlarının genişliği bakımından günümüzde ve gelecekte insan sağlığını ciddi derecede tehdit edeceği değerlendirilmekte.

MİKROBİK HASTALIKLARIN BİRÇOĞU HAYVANSAL KÖKENLİ
Veteriner hekimler hayvansal gıdaların sağlıklı üretimi ve insan sağlığına etkileri ile ilgili de önemli bir role sahipler. Bu çerçevede veteriner hekimlerin halk sağlığı ile ilgili rollerine ilişkin bilgi verir misiniz?
Günümüzde insanlarda görülen mikrobik hastalıkların birçoğunun hayvansal kökenli olduğu değerlendirilmekte. Uzmanlar bu oranın son otuz yıl içinde ortaya çıkan hastalıklarda giderek artış gösterdiğini söylemektedir. Bu nedenle güvenilir gıda temini açısından, çiftlikten sofraya gıda zincirinde veteriner hekimlik öncü bir role sahiptir.İlaç sanayi, kozmetik ürünleri, teknolojik araştırmalar ve sağlık bilimleri araştırmalarında deney hayvanı kullanımından dolayı veteriner hekimlere büyük ihtiyaç duyulmakta. Bu kapsamda deney hayvanları birimlerinde de veteriner hekimler aktif görev yapmaktalar.

Haber Görseli

VETERİNERLER ZOR VE RİSKLİ ORTAMDA ÇALIŞIYOR

Türkiye’de veteriner hekimlik mesleğinin en üst kuruluşu Türk Veteriner Hekimleri Birliği. Veteriner hekimlik mesleğinin sorunları ve çözüm önerilerini aldığımız Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Talat Gözet, veteriner hekimlerin özlük hakları ile ilgili sıkıntılara işaret etti. Taşrada görev yapan veteriner hekimlerin, köylerde, mezralarda ahır şartlarında, mesai mefhumu gözetmeksizin çalıştıklarını belirten Talat, bu nedenle riskli çalışmalarda görev alan mesleklere verilen fiili hizmet zammının, veteriner hekimler için mutlaka verilmesi gerektiğini söyledi. Veterinerlikte uzmanlık eğitiminin ihtiyaç olduğunu belirten Başkan Gözet “ Mesleğin gelişimi açısından olmazsa olmaz uzmanlık eğitimi ise 1983 yılından itibaren kaldırıldı. Halen yeni bir düzenleme yapılmadığından veteriner hekimler uzmanlık eğitimi alamıyor. Veteriner hekimlik eğitimi 5 yıllık zorlu bir eğitim sürecini kapsadığı gibi mezuniyet sonrası veteriner hekimler sağlık alanında önemli sorumluluklar üstleniyor.”dedi
Gözet, "1954 yılında yürürlüğe giren 6343 sayılı kuruluş yasamız, sorunların çözümünde yetersiz kalıyor. Bu Yasamızda acilen değişiklik yapılması gerekiyor. Laboratuvarlar ve pet hayvanları (kedi, köpek, kuş, akvaryum balığı gibi) hariç, mesleğin uygulama alanı, köy ve mezralar ve ahırlardır. Veteriner hekimler, 200’den fazla zoonoz hastalık riski ile karşı karşıya. Bu kadar zor ve riskli bir ortamda çalışan veteriner hekimlerin öncelikle haklarının teslim edilmesi gerekir.” dedi.

Alt yapısı ve öğretim kadroları oluşturulmadan açılan veteriner fakülteleri nedeniyle, eğitim kalitesinin düştüğüne ve işsiz veteriner hekim sayısının arttığına dikkat çeken Gözet, “Ülkemizde, ihtiyaçtan çok fazla veteriner fakültesi mevcut. Veteriner fakültesi sayısı bu gün 29’a ulaşmış durumda. Yetersiz alt yapı ve öğretim kadroları ile açılan bu fakülteler, eğitim kalitesinin düşmesine neden oluyor. Bu gün, hayvan varlıkları bakımından ülkemize yakın olan Almanya'da 5 Fransa'da 4 veteriner fakültesi bulunuyor. Bu ülkeler, çok sayıda fakülte yerine, alt yapısıyla, öğretim kadrosu ile nitelikli fakülteler oluşturma yolunu seçmişler. Veteriner hekimliği eğitimi, en maliyetli eğitimlerden biri.” şeklinde konuştu.

Haber Görseli

ÜNLÜ VETERİNER HEKİMLER

Tarihte ilgilileri hariç veteriner hekim kimliği bilinmeyen birçok ünlü isim bulunuyor. Bunlardan ilki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında bir konferans salonuna da ismi verilen İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy. 1889 yılında kurulan Sivil Veteriner Okulunun ilk öğrencilerinden olan Ersoy, bu okulu birincilikle bitirmesinin ardından 26 Aralık 1893 tarihinde Orman, Meadin ve Ziraat Nezareti Beşinci Umur-i Baytariye ve Islah-ı Hayvanat Şubesi (Orman, Maden ve Ziraat Bakanlığı Beşinci Veteriner İşleri ve Hayvan Islahı Şubesine) memurluğuna tayin edilmiştir. Ersoy, birkaç ay sonra aynı bölümün müfettiş muavinliğine getirilmiş ve veteriner hekimlik mesleğine 20 yıl emek vermiştir. Veteriner hekimlik tarihinin en önemli isimlerinden biri de ülkemizin yetiştirdiği ilk veteriner hekim Merver Ansel. 16 Ağustos 1902 tarihinde Kazakistan’da doğan Ansel,1935 yılında Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesini bitirerek ‘İlk Türk kadın veteriner hekim’ unvanını kazandı.