OCAK-ŞUBAT 2021 / EL SANATLARI

Tarihe tanıklık eden kadim zanaat: Dericilik


Hilal DOĞAN    

15.01.2021 


Kâğıdın icadına kadar uzunca bir süre yazı malzemesi olarak kullanılan deri, insanlık tarihinde tekstilden de önceye dayanır.

Batı Türkçesinde deri olarak ifade edilen sözcüğün aslı, Eski Türkçe “teri”den gelmektedir; en eski yazılı kaynaklardan, Uygur Türkçesiyle yazılmış “Irk Bitig” adlı kitapta geçer.  Doğu Türkistan’da yazılmış olan bu yazılı kaynaklar, yapılan kazı çalışmaları ve Orta Asya’da Pazırık Kurganlarından çıkartılan eserler ışığında deri kullanımının Türklerde çok ileri seviyede olduğu bilinmektedir. Zira yaşam biçimi hayvancılıkla iç içe olan eski Türkler; at koşum takımlarından yiyecek kaplarına, su kırbasından peynir, tereyağı tulumuna, kitap kabından elbiseye, terlik, sandık ve eyere kadar günlük hayatta kullandıkları pek çok şeyi, yenilebilir hayvanların derilerinden imal ediyorlardı.  Atla iç içe olan yaşantıları pantolon ve çizme giymelerini zorunlu kılmış ve ona uygun olan deri pantolon, kuşak ve deri çizme ilk olarak Orta Asya Türk toplumları tarafından yapılmış ve kullanılmıştır. Oldukça zor ve çok aşamalı bir işlem olan derinin tabaklanması işiyle deriyi kullanılabilir hâle getirerek, deriden muhtelif eşyalar ve giyim malzemeleri yapan Türkler, bu yönleriyle dünya toplumlarına öncülük ve örnek teşkil ederek dericiliğin dünyaya yayılmasını sağlamışlardır. 1071’de Anadolu’ya geldiklerinde dericilikte usta oldukları seviye, Selçuklularda, ahilik teşkilatının ve debbağların (deriyi işleyen kimse) piri olarak bilinen Ahi Evran öncülüğünde sürdürülmüş, özellikle cilt ve süsleme sanatlarıyla ününü dünyaya duyurmuş, Osmanlı’da ise zirveye ulaşmıştır. Öyle ki Fatih Sultan Mehmet, fetihler için gereksinim duyduğu deriyi Anadolu’dan temin etmeyi kolaylaştırmak için İstanbul Kazlıçeşme’de büyük bir deri üretim merkezi kurdurmuş ve 360 tane debbağhane-tabakhane (deri işlenen yer) inşa ettirmiş ve bu işin Osmanlıdaki temellerini atmıştır. Saraçhane de Fatih Sultan Mehmet tarafından kurdurulmuştur. 

Haber Görseli

Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Anadolu’nun pek çok yerinde debbağlık mesleğinin diğer esnafların dahi üzerinde olduğunu ve 17. yüzyılda sadece İstanbul’da bile 700 kadar debbağhane olduğunu yazar. 
 
Tanzimat’tan sonra büyük bir gerilemeye maruz kalan dericilik, 2. Mahmut döneminde tekrar canlanmış ve Cumhuriyetten sonra 1950’li yıllardan itibaren gelişme göstererek günümüze değin gelmiştir. 
Deri işlemeciliği ile deri giyim ve eşyaları ayrı bir sanayi olup, halen deriyi tercih edenlere hizmet etmekte ve deriyi zorunlu ihtiyaçtan çok hususî zevk ve sanat anlayışı olarak bizlere sunabilmektedir. İşte biz de Türk Tarım Orman Dergisi olarak, bu sanatı Ankara’da yaşatan, deriyi işleyip çeşitli yöntemlerle delerek, üzerine doğal boyalarla motifler çizen ve kullanabileceğimiz uzun ömürlü eşya ve gereçler üreten bir usta olan Fikriye Ekmekçi’yle beraberiz.

EKMEKÇİ: “DERİ ÜRÜNLERİNİ ÖMÜRLÜK KULLANABİLİRSİNİZ”
Öncelikle teşekkür ediyoruz, sanatınızı dergimizle ve okuyucularımızla paylaştığınız için... Bize kendinizden bahseder misiniz? Fikriye Ekmekçi kimdir? 
Aydınlıyım, Ankara’da yaşıyorum. Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü mezunuyum.
 
Bir süre mezun olduğum işi yaptıktan sonra kamu sektöründe 25 yıl çalıştım. Emekli oldum ama liseden sonra güzel sanatlara gidebilmek ve sanatsal faaliyetlerde bulunmak hep içimde kalmıştı. Bu sebepten emekli olmadan önce sanatla ilgili pek çok eğitim yerine giderek kendimi geliştirmeye çalıştım. Saz, ney, takı, çiçek tasarımı, mozaik, sepet örme gibi farklı kurslarda hep arayış içindeydim fakat beni en çok etkileyen deri oldu. 25 yıl resim yapıp sergiler açtım. Deriyle tanışmam da daha önceden tanıdığım birinin aracılığıyla oldu.  O zamandan beri deri işliyorum ve tasarımlar yaparak kendi ürünlerimi üretiyorum. 
 
Ne kadar zamandır bu sanatın içindesiniz? Bu işi nasıl öğrendiniz?
8-9 yıldır deri işinin içerisindeyim. Usta öğreticiliğimi de deri üzerine aldım. İlk önceleri yaptığım ürünler, tanıdıklarıma, eşe dosta hediye olarak gidiyordu. Ürünler biriktikçe ve sürekli farklı tasarım ürünler yapma isteği olduğundan özel kurs yerlerinde, vakıflarda, sığınma evlerinde bazen ücretsiz bazen ücretli dersler vermeye başladım. Bu arada çeşitli fuar ve etkinlik stantlarında da ürünlerimin satışını yapmaya çalışıyordum. Yaptığım ürünler genelde tasarım, estetik ve fonksiyonel olduğundan insanlar tarafından beğenilip tercih ediliyordu. Bunun üzerine ben de daha fazla üretme çabasına girdim.

Haber Görseli

Deri, kullanabileceğimiz hale gelene kadar pek çok aşamadan geçiyor. Siz hangi aşamada deriyi alıyor ve işliyorsunuz? Deriyi nasıl ve nereden temin ediyorsunuz?
Deri hayvandan ilk ayrıldıktan sonra öyle kolay kolay evlerde ya da atölyelerde işlenecek bir malzeme değil maalesef. Onun için bu işi yapan kişilerden genelde bitkisel işlenmiş ve tabaklanmış doğal vaketa derileri alıyorum. Deri şu an piyasada çok pahalı olduğundan dolayı ben de tabakhaneye gidip işlenmiş deri ve boyanmış kuzu ve dana derisi alıyorum. 
 
DERİ İLE BALKABAĞI ÇALIŞMASI YAPTIM
Dericilik zor bir uğraş mı? 
Evet işimiz biraz zor ve sessiz ortamda çalışılması gereken bir sanat.  Farklı çalışmalar ve tasarımları deri ile birleştirilebilir hale getiriyoruz. Deriye transfer olayları da çok güzel eserler çıkartıyor. Örneğin deriye ekoprint (bitkileri kullanarak yapılan baskı tekniği), dantel, yakma, deriyi ahşap ile hatta bir balkabağı ile birleştirdiğimiz çalışmalar var.  Ama ekoprint zaten başlı başına zor bir iş. Yakma deseniz etrafta kötü kokuların yayıldığı iş. Bu yüzden çalışma ortamının uygunluğu çok önemli. 
 
Bu tür deri işleri ile uğraşan kişilere genellikle rahat ortamları olan çalışma salonları ya da bir atölye ortamı olması gerekmekte. En estetik ve en güzel eserlerin çıktığı bir sanat olan deri işleme sanatı dendiğinde bana göre değişik metal kraftlarla (deri işleme aleti) deri üzerine desenler yapılarak aynı bir bakırcı gibi ortaya deseni çıkarmak akla gelmeli. Bence deri sanatı budur.
 
TASARIMLARIMI KENDİM YAPIYORUM
Deriden hangi ürün ve eşyaları yapıyorsunuz? Yaptığınız ürünlerin tasarımı size mi ait? En çok tercih edilen çalışmalar hangileri?
Deri ile ilgili en zevkli çalışma benim için çantadır çünkü üzerine farklı dövme teknikleri farklı modeller, diğer sanatlardan transfer işlerini yapabiliyorum. Aynı zamanda görseli en öne çıkan, her kadının olmazsa olmazlarının başında çanta geldiğinden, benim için çanta yapmak büyük bir zevk.  Tabii erkekler için yaptığım cüzdan, kartlık, kemer, saat kordonu gibi ürünler de talep gören ürünler arasında ama şu ana kadar ciltlik, defter klasör kapağı, kalemlik gibi kırtasiye ürün benzerleri ve şişe tutacağı, tabure, ayna, deri yelek, yazlık topuklu ve topuksuz sandalet, duvar saati ve hatta gramofon gibi özel kullanım eşyaları da yaptım. 
 
Tasarımlarımı kendim yapıyorum. Bunun için aynı zamanda resim yapabiliyor olmak da gerekiyor. Tasarlama işi üretme isteği doğuruyor ve dışarda gördüğünüz her objeden değişik tasarımlar oluşturabiliyorsunuz.
 
Deri bir çantayı yapmanız ortalama ne kadar sürüyor? 
Deri çantayı üzerine hiçbir iş yapılmayacaksa; tasarlama, kalıp çıkarma, deri kesme, delme craft ile dikiş yerlerini delme, boyama, cilalama, kenarlarını perdahlama işlemlerinden sonra kıskaçlarla tutturup çantayı dikeriz. Aparatlar takılır ve yeniden cilalamaya hazır hale gelir. Sadece bu işler bizim 3- 4 günümüzü alır. Boya hemen kurumaz. Yapılan işlemler özen gerektirdiğinden biraz sürer.
 
Cüzdan yapımı bile en az 2-3 günümüzü alır. Eğer ki bir çanta üzerine iş yapılacaksa ve bu büyük bir çanta ise 15-20 günde ancak biter. Bir bakır tepsiye nasıl bakırcılar minik minik aletlerle döverek şekil veriyorlar ise biz de aynı şekilde minik minik küçük metal aparatlarla deriyi yavaş yavaş ıslata ıslata dövmeye başlarız. Bu dövme işi zaten bir haftamızı alabiliyor. Bunun boyaması delmesi dikilmesi tamamen 15-20 gün sürüyor.

Haber Görseli

Bu iş geçim kaynağınız mı? 
Bana katkı sağlayan bir iş fakat geçimim sadece buradan değil, dericilik ek gelirim. 
 
Kıymetli el emekleri, gereçler, süs eşyaları ve çeşitli ürünler üretiyorsunuz. Örnek alınması gereken bu işi öğrettiğiniz kişiler var mı? 
İnsan yaptıkça ve daha fazla öğrendikçe sanıyorum ürünler hem farklılaşıyor hem de özelleşiyor. 
 
Ben de kimsede olmayan tasarım ürünleri yapmaya çalışıyorum. Usta öğreticiyim ve şimdiye dek vakıflarda, özel kurslarda çalışmalarımı yaparak bu işi öğrettim. Şimdi araya pandemi süreci girdi fakat süreç bittiğinde öğrenmek isteyenlere açığım. 
 
Kültürümüze has olan deri işiyle uğraşmak ve bir el sanatını icra etmek, size ne hissettiriyor? 
Derinin farklı bir kişiliği var.  Deriye dokunduğunuz anda bile bir varlık hissedersiniz.  O asildir bana göre. Çünkü yıllarca bize eşlik eder. Sizinle birlikte yaşlanır. Siz kendinize bakım yaparsanız deri de bakım ister. Deri ürünleri modellerine göre her giysiye ve her renge çok kolay uyum sağlar.  Estetik bir görünüm, şıklık, incelik ve güven duygusu kazandırıyor. 
 
DOĞAL DERİ İKİNCİ PLANDA
Çok eski ve yaygın bir kullanım malzemesi olan deri, günümüzde yerini suni malzemelere bıraktı. Bu durumun sebebi sizce nedir ve bu, sanatınızı nasıl etkilemektedir? 
 
Günümüzde deri ürünlerin az ve pahalı olması, insanların farklı arayışlara girerek farklı modeller, farklı fantezi ürünler istemeleri ve doğal ürünlerin piyasaya yeterli gelmemesi, farklı derileri ön plana çıkardı. Çin piyasası tüm dünyaya suni derileri sürdü. Ucuz olduğu için, daha kolay yolla yapıldığı için doğal deri ikinci plana itildi. Deri malzeme üretimi gerçekten zaman isteyen hem de suni deriye göre çok çok pahalı olduğundan insanların hakiki deriye ulaşmaları çok zorlaştı. Bunun sonucu olarak deri işiyle uğraşan kişilerin, sanatçıların yaptığı ürünler artık sadece belirli kişilere hizmet etmeye başladı.
 
Deriden yapılma ürünlerin kullanılmasını tavsiye eder misiniz? Neden? 
Suni deri ile yapılmış bir ürün aldığınızda bunun ömrü 1 ya da 2 yıldır. Üzerinde pul pul dökülmeler başlar. Eğer siz gerçek deri ürününe 6 ayda bir vazelin ile bakım yaparsanız ömür boyu sizinle birlikte kalacaktır. Deri ürünleri gerçekten kullanılmaya değer ve size kendinizi özel hissettirir. Sadece bir sakıncası var, zamanımızda insanlar artık moda kavramı adı altında kullandığı her ürünü farklı modeller ve yeni sürümleriyle kullanıyorlar. Çok sık model değişikliği oluyor. Fakat deri bir çanta modeli 20 yıl da olsa aynı kalacağı için belki kişiler yıllarca aynı model çantayı kullanmak istemem diye bir tavır geliştirebilirler. Onun için tasarım diyorum.
 
Deri işleme sanatı sizce yeterince yaygın mı ve insanlar tarafından biliniyor mu? 
Günümüzde deri ürünler suni derilerle savaşıyor fakat deriye rağbet az da olsa yine de devam ediyor. Çünkü bunlar bizim uzun vadede eskimeyen yıpranmayan ürünlerimiz olduğu için bilinçli olan tüketiciler tercih ediyorlar. Şu anda belediyenin açmış olduğu bazı kurum ve kuruluşlar yöresel el sanatlarımıza sahip çıkıp, ön plana çıkarmak için değişik kurslar açmakta ve kişileri yetiştirmeye çalışmaktadır. Bu durum, sanatımız için iyi bir gelişme. 
 
HAYALİM EYER YAPMAK
Şimdiye dek sanatınızla alakalı herhangi bir kurumsal destek aldınız mı? Deri sanatına dair neler yapabilmeyi isterdiniz? 
 
Kurumsal destek hiç almadım. Ama ben bazı vakıflara ve sığınma evlerine ücretsiz eğitim verdim. Hayalim dediğim ve yapmak istediğim en büyük şey ise atların üzerine eyer yapmak.Ama bu eyer öyle böyle değil. Her tarafı nakışlı, görsel olarak ön plana çıkan, deseni hiç kimsede olmayan bir eyer yapmayı çok istiyorum. Ama bunun için bazı bilgilere ihtiyacım olduğunu da biliyorum.

Dericilik FikriyeEkmekçi