KASIM-ARALIK 2021 / RÖPORTAJ

Toprak analizi ile toprağınızı önce tanıyın sonra gübreleyin


Müge ÇEVİK    

23.11.2021 


Güvenilir gıda, sürdürülebilir tarım, sağlıklı çevre ve üretimde verimlilik için doğru gübreleme; doğru gübreleme için de toprak analizi yaptırmak çok önemli. Henüz ülkemizde istenilen düzeylerde olmasa da birçok çiftçi toprak analizi ile tarım yapmayı sürdürüyor. Bu önemli konunun detaylarını öğrenmek üzere Toprak, Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Mehmet Keçeci ile bir araya geldik.

Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Mehmet Keçeci, toprak analizi hakkında bilgi vererek, bu konudaki çalışma ve projelerini dergimize anlattı. Toprak analizinin toprakta bulunan bitki besin elementleri miktarlarının, topraktan uygun şekilde ekstrakte edilmesi ve bunların daha sonra uygun kimyasal yöntemlerle belirlenmesi olduğunu belirten Keçeci, “Bunu yaparken tabii hem toprağın fiziksel özelliklerini hem de kimyasal özelliklerini belirleyebiliyor ve bunlarla ilgili olarak da topraktaki özellikler konusunda fikir oluşturabiliyoruz. Toprak analizi farklı amaçlar için yapılıyor. Gübreleme amaçlı toprak analizlerimiz var, toprak kirlilik parametrelerini ölçerek topraktaki kirlilik düzeyini ölçtüğümüz, fiziksel özellikleri belirlediğimiz ayrı ayrı toprak analizleri mevcut” dedi. Toprak analizinin yoğun olarak gübreleme amaçlı yapıldığına işaret eden Keçeci, toprağın su tutma kapasitesi, pH, topraktaki kireç miktarları, organik madde miktarı, bitkilerin alabileceği formdaki fosfor ve potasyum miktarı, azot değerlerinin bu analizlerde ölçüldüğünü kaydetti.  
 
Sürdürülebilir tarım ve güvenilir gıda açısından toprak analizlerinin önemine de değinen Keçeci, “Bir kere topraklarımızın içeriğinde ne var ne yok onu bilmemiz lazım ki bitkinin alabileceği miktarı, eksik taraflarını oradan verebilelim. Böyle yaparak hem yer altı sularında hem de topraklarda bitki besin maddelerinin birikmesine neden olabilecek unsurları da ortadan kaldırabiliyoruz. Örnek verecek olursak, yeraltı sularına karışıp çok büyük etki yapan nitrat kirliliğinin önüne, bitkinin ihtiyacı kadar gübre kullanılmasıyla geçebiliriz. Gübreyi fazla verdiğiniz takdirde, yer altı sularının kirlenmesi ve bunların taşınarak belli yerlerde birikmesine sebebiyet verebiliyoruz. Bu anlamda kirlilik anlamında baktığımızda, sürdürülebilirlik açısından bu çok önemli. Aşırı şekilde gübre kullanılması -diğer unsurların da etkisiyle tabii- topraklarda çoraklaşmaya ve tuzlanmaya da sebebiyet verebilir. Bunu da ortadan kaldırabilmemiz için toprak analizlerine uygun bir yönetim tarzı uygulamamız gerekiyor. Yine aynı şekilde diğer gübreleme amaçlı uygulanan maddelerin birikim düzeylerini belirlemek, o birikim düzeylerine göre de topraklarda ıslah amaçlı çalışmalar yapmak da sürdürülebilirlik açısından önemli bir durum olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.  

Haber Görseli

TOPRAK ANALİZİ SIKLIKLA YAPILMALI 
 
Toprak analizinin hangi aralıklarla yapıldığı hakkında da bilgi veren Keçeci, bu süre belirlenirken, analizin hangi amaçla yapıldığının önemli olduğunu vurguladı. Keçeci, eğer analiz gübreleme amacıyla yapılıyorsa, bitki besin maddelerinin topraktaki değişimi ve birikimi sürekli değişeceğinden, toprak analizlerinin her ekim öncesinde yapılabileceğini kaydetti. Keçeci, “Bitkinin ne kadar kaldırdığını ve o toprakta ne kadar bulunduğunu tespit etmek açısından, fosforun, bitki besin maddelerinin analizi yapılabilir ama bunun yanında değişmeyen parametreler vardır. Toprak bünyesi analizi bunu çok sıklıkla yapmanıza gerek yok. Fiziksel analizler de buna dahil. Çok mesafe uzun tutarak 4-6 yılda bir yapılmasını gerektiren durumlar da söz konusu. Ama biliyorsunuz gübreleme ile çok sık tarım yapıldığı için bitki besin maddelerinin topraktaki, hem yıkanmaya bağlı olarak hem atmosferik özellikler olarak hem de toprak özelliklerine bağlı olarak ve ekilen bitkiye bağlı olarak bunlar değişim gösterecekleri için bitki besin maddelerinin analizini sıklıkla yapmakta fayda var” dedi. 
 
Çiftçilerin toprak analizi konusunda yeterince bilinci olup olmadıkları konusunda ise Keçeci şunları kaydetti: 
 
“Bununla ilgili çok geçmiş yıllarda gübre kullanım alışkanlıklarını çiftçilerimiz kazanabilmesi için gübre kullanmaları yönünde çok baskı yapıldı. Ama geldiğimiz dönem itibarıyla entansif tarımın çok yoğun olarak yapılması, artık tek üründen ziyade yılda 2-3 ürün birden üretilmiş olması toprak analizlerinin yapılması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu sadece çevreye olan etkilerinin belirlenmesi ve sıfıra indirilmesi, topraktaki ve bitkide oluşturacağı olumsuz etkilerin de ortadan kaldırılması adına, aslında toprak analizleri çok önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Çiftçilerimiz peki bunun ne kadar bilincinde? Çiftçilerimiz geçmiş yıllarda bu bilinci kazandırmak için Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü başta olmak üzere, TAGEM’e bağlı araştırma enstitülerinin çok yoğun çalışmaları oldu. Öncelikle verimlilik haritaları oluşturuldu. Oluşturulan verimlilik haritaları parametreleri içerisinde uygun miktarda gübrenin, uygun şekilde ve uygun zamanda atılmasıyla ilgili çiftçilerimize eğitim çalışmaları yapıldı. Geldiğimiz gün itibarıyla bu yeterli olarak karşımıza çıkıyor mu? Maalesef çıkmıyor.” 

Haber Görseli

Enstitü olarak, çiftçilere yönelik toprak analizi konusunda anket çalışmaları yaptıklarını ve bu konudaki bilincin çok düşük seviyelerde ortaya çıktığını belirten Keçeci, “Biz hala çiftçilerimizin, bilinçli çiftçiler dışında, topraklarımızdaki bu parametrelerin analizlerini hangi amaçla niçin neden yapıldığıyla, ne kadar bilinçli yaptıkları konusunda yeterli geri dönüşleri alamıyoruz. Bu konuyla ilgili eksiklerimiz var” dedi. Keçeci, desteklemelere rağmen yeteri kadar toprak analizi yapılmadığını belirterek, bu çerçevede enstitü olarak Türkiye topraklarının verimlilik parametrelerinin belirlenmesi ve potansiyel toksik element kapsamlarının belirlenmesi ile ilgili çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Keçeci, “Bununla ilgili Türkiye çapında 60 bine yakın toprak örneği alındı ve toprak örneklerinin analizleri bitti. Bu toprak analizlerinin güncellenmesi ve sayısının artırılarak topraklarımızdaki bu mekânsal yayılım ve uydu görüntüleri ve uzaktan algılama teknikleri kullanarak artık biz çiftçilerimize ne kadar gübre kullanabileceği konusunda çalışmayı başlattık. Bu çalışma bittiğinde belki çiftçilerimiz ne kadar gübreyi, ne zaman, nasıl atacağıyla ilgili bilgileri bu sistem üzerinden rahatlıkla alabilecekler” dedi.  
 
Çiftçilere seslenen ve neden toprak analizi yaptırmaları gerektiğini anlatan Keçeci, “Toprak analizi yaptırmalısınız çünkü; bir kişi hastalandığı zaman doktora gidiyor, ilk yaptıkları şey kan tahlili oluyor. Çünkü kanında bulunan değerlere göre ilaç yazılıyor ve oradaki hastalık teşhisleri yapılabiliyor, dolayısıyla tedaviyi bu şekilde yapabiliyorsunuz, doktorların tavsiyesi noktasında. Toprak analizi yaptırmalısınız çünkü topraklarınızda neyin ne olduğunu bilmeniz lazım.  Toprak analizi yaptırmalısınız, bunu bildikten sonra ne kadar gübreyi, nasıl, ne şekilde uygulayacağınız noktasında size reçete verilmesi lazım.” şeklinde konuştu.  

Haber Görseli

KIŞ AYLARINDA KULLANILACAK GÜBRELER
 
Kış aylarında hangi gübrelerin kullanılması gerektiği konusunda da bilgi veren Keçeci, “Kış mevsimi gelince yağışın daha bol olduğu, toprak sıcaklığının düştüğü bir döneme giriyoruz. Orta Anadolu Bölgesi’nde kışlık buğday ekiminin yoğun yapıldığı bir dönem. Bu dönem içerisinde uygulayacağınız gübrenin topraktan yağışlarla gitmesini engellememiz lazım. Bunun için de özellikle nitratlı gübrelerin kullanımının tavsiye edilmemesi lazım. Çünkü nitratlı gübrelerin toprakta tutunmaları zayıftır. Dolayısıyla yağışa bağlı olarak yıkanıp ortamdan uzaklaşması çok kolay olacağı için bitkinin bundan faydalanması pek mümkün olmayacaktır. Bununla ilgili daha çok taban gübresi içerisinde amonyum içerikli azot gübreleri tercih etmek ve bunu da önermek gerekir” diye konuştu.  
 
TOPRAK ANALİZİ YAPTIRMA SEVİYESİ DÜŞÜK
 
Toprak analizi ile ilgili devlet desteklerine de değinen Keçeci, “Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü vasıtasıyla gübre destekleri veriliyor. Dolayısıyla her yıl gübre desteği olarak da oraya bir ödenek ayrılıyor. Daha önce çiftçi tarafından toprak analizi yaptırma şartı vardı. Şu andaki yöntem de laboratuvarlara destek olarak veriliyor. Laboratuvarlar da yaptıkları analizler doğrultusunda, ne kadar toprak analizi yapıldıysa, bununla ilgili ödeneklerin bakanlık tarafından desteklenmesi söz konusu. Bu rakam ve ayrılan bütçe ve yapılan işleme baktığınız zaman çok düşük seviyelerde kaldığını görüyoruz. Yani laboratuvar koşulları içinde bunun çok yaygın yapıldığını söylemek şu anda zor görünüyor” diye konuştu. 
 
Keçeci, toprak analizinin çiftçi için maliyetinin sorulması üzerine de şunları kaydetti: “Şu anda sadece gübreleme amaçlı yaptığımız Paket 1 programı içindeki analizler için 110 TL civarında bir fiyat talep ediyoruz. Bu da zaten maliyetlerimizi ancak karşılıyor. Bunun öneminin bilincinde olan bir kişi için zaten bu çok fazla bir meblağ teşkil etmiyor. Ama çok yüksek bulan çiftçilerimiz de mevcut. Bunu bildiğimiz için zaten son 3 yılda çok fazla bir fiyat artışı da olmuyor. Biz de toplantılarda daha çok çiftçinin bu analizleri yaptırabilmesi adına fiyatların artırılmaması gerektiğini söylüyoruz. Çok fazla bir artış olmuyor. Yüzde 1, 2 veya 3 civarlarında bir artış oluyor. ” 
 
Toprak analiz desteğinin artık çiftçiye değil laboratuvarlara verildiğine dikkat çeken Keçeci, “ Daha önceki uygulamalarda toprak analizi yaptıran çiftçiye bu destek veriliyordu. Ama uygulamadaki yapılan bazı olumsuzluklardan dolayı toprak analiz desteği analiz yapan laboratuvarlara veriliyor. ÇKS sistemi içinde bu destek veriliyor. Bu da bir kazanç. Şu anda yanılmıyorsam 40-50 TL civarında bir ücret ödeniyor; bu ücret de azımsanacak bir destek değil. Yani 100 lira veriyorsunuz ama bunun yarısını devlet sübvanse ettiği için yaptırılabilecek bir durum söz konusu” dedi. 
 
HEDEF GÜBRE VE PESTİSİT KULLANIMINI AZALTMAK
 
Çiftçileri toprak analizi konusunda daha da bilinçlendirmek ve analiz sayısını artırmak için yaptıkları faaliyetlere de değinen Keçeçi, şöyle konuştu:
 
“Son zamanlarda biliyorsunuz yeşil mutabakat artık Türkiye’nin de içine dahil olduğu bir durum söz konusu. Bu mutabakata dahil olan ülkeler içinde bulundukları coğrafyada pestisit kullanımını yüzde 50, gübre kullanımını da yüzde 50 civarında azaltma yoluna gidiyor. Bu kapsam içinde yine bakanlığımız geçmiş dönemlerde biliyorsunuz EC yönetmeliğine göre gübre yönetimini sağlıyorlardı. Şimdi Avrupa Birliği’nin kabul etmiş olduğu CE yönetmeliğine 2022 içinde bir geçiş söz konusu. Bu da şunu gösteriyor. Artık bizim kendi toprağımızı, gübremizi çok iyi yönetmemiz lazım. Bununla ilgili hem mevzuat anlamında hem de teknik anlamında yenilikler yapmamız veya iyileştirmeler noktasında çalışmalar yapmamız gerekiyor.  Bu konuyla ilgili biz Toprak gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü olarak FAO ile birlikte bir proje hazırladık. Projenin adı da Toprak ve Gübre Sisteminin Yönetiminin İyileştirilmesi. Bu kapsamda neler yaptık? Öncelikle mevcut durumu ortaya koyduk. Yani Türkiye’de şu anda mevzuat anlamında neler yapıldı, yapılıyor bunu ortaya koymaya çalıştık. Çeşitli projelerle şimdiye kadar yapılan bütün çalışmalar ortaya kondu. Bu çalışmaların ne kadarını uygulamaya aktardık, bunları belirledik. Bunlarla ilgili raporlarımızı oluşturduk, bunları yetkili mercilere ileteceğiz. Bunun haricinde bir çalıştay yaptık ve bundan sonraki dönemde neler yapabiliriz bunu ortaya koymaya çalıştık. Biliyorsunuz uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri ile ilgili teknikleri bu amaç için, en iyi şekilde ve nasıl kullanabiliriz noktasında da kafa yorduk. Bu veri analizleri ile bunların bir şekilde haritalanmalarını nasıl yapabiliriz, oluşturduğumuz haritalara bağlı olarak gübre teknikleriyle ve gübre üretilmesi noktasında nasıl bir ilişki kurabiliriz bunlarla ilgili çalıştayda tartıştık.”
 
Keçeci, ekim ayında da gübre ve gübreleme önerilerinin nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili il müdürlükleri ve TAGEM enstitülerindeki ilgili çalışanlara yönelik bir eğitim programı düzenlediklerini belirterek, şimdi de toprak analizlerinin Enstitü bünyesinde hazırlanan Toprak Bilgi Sistemine aktarılması, verilerin sürdürülebilir olması, verilerin kullanılabilir olması, gübre kullanım teknikleri ve gübreyi yönetmek konularında bir eğitim programı planladıklarını söyledi. Keçeci, “Belki bundan sonra yapılacak olan hem çiftçi açısından hem de bu işin içerisinde bulunan kişilerin bilgisine sunabileceğimiz çok önemli bilgiler oluşturabileceğiz, yayınlayabileceğiz ve büyük bir kazanım olacaktır mutlaka. Hedefimiz bu.” şeklinde konuştu. 
 
Sadece kimyevi gübrelerin değil, mikrobiyal gübrelerin de aktif olarak kullanılması gerektiğini belirten Keçeci, mikrobiyal gübrelerin kullanılması sayesinde hem topraktaki organik madde miktarının artacağını, hem de topraktaki mikroorganizma popülasyonunun gelişeceğini ve bu popülasyonun uygulanacak gübre miktarını azaltacağını söyledi.

toprak, analiz, gübre, çiftçi