TEMMUZ-AĞUSTOS 2022 / ÖZEL HABER
Tarihi eserler çiftçilerle emin ellerde
Neslihan AKTAŞ
İbrahim BAĞCI
Anadolu toprakları binlerce yıllık tarihiyle atalarımızdan kalan miraslarla dolup taşıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı; ülkenin her karış toprağındaki binlerce tarihi esere sahip çıkmak için aralıksız çalışıyor. Yurt dışına kaçırılmış yüzlerce eserin de ülkemize dönmesini sağlayan kurum, vatandaşları bilinçlendirmek için de sahada faaliyetler yürütüyor. Çiftçileri “sessiz paydaşları” olarak tanımlayan Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, sorularımızı yanıtladı.
Anadolu’nun bereketli toprakları, üzerinde yaşayan medeniyetleri tarımla olduğu kadar tarihiyle de besliyor. Bu toprakların yüzyıllardır sakladığı hazineler gün yüzüne çıktığında onları özenle koruyup kültürümüze kazandıran bir kurum bulunuyor: Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı. Başkanlık yurdun dört bir yanındaki çalışmalarını çiftçilerle kol kola yürütmeye devam ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı tarihi eser kaçakçılığıyla mücadele ederken yanlış ellere geçen eserlerin yurt dışına çıkmasına engel oluyor. Kaçakçılıkla mücadeleye büyük önem veren Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un birimin kapsamının genişlemesini sağlamasıyla son yıllarda çalışmalar daha etkin hale geldi. Aynı zamanda müzeye eser teslim eden vatandaşları bir de ödül bekliyor.
Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı halkı bilinçlendirmek için de önemli çalışmalar yürütüyor. Köylerde vatandaşlarla yapılan sohbetlerde konunun ciddiyetini çiftçilere anlatan uzman personel okullarda da çocuklara yönelik etkinlikler düzenliyor.
Kültür varlıklarının korunmasında çiftçilere düşen görevleri anlatan Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, “Gelecek nesillere bu ülkenin mirasını el ele aktarmamız, ülkemizin bu tür eserlerin yağmalandığı bir yer değil de sahip çıkıldığı, önem verildiği bir yer olarak uluslararası seviyede de gösterilmesi açısından büyük önem arz ediyor” dedi.
Haber Görseli
Zeynep Boz Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı
ÇİFTÇİLERİMİZ BİZİM SESSİZ PAYDAŞLARIMIZ
Bulunan herhangi bir tarihi eseri devlete teslim etmenin çok kolay olduğunu belirten Boz, “Bunlara ‘kimsenin haberi yok, üç liraya beş liraya satayım, bana da kazanç olsun’ gözüyle bakmamak zorundayız. Böyle bir suçun terör ve uyuşturucu suçlarıyla da iç içe olacağını aklımızdan çıkarmamalıyız” uyarısında bulundu.
Bu konuda en büyük sorumluluğun çiftçilere düştüğünün altını çizen Daire Başkanı Boz, “Çiftçilerimiz bizim sessiz paydaşlarımız diyebiliriz. Bizler kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele ederken jandarma gibi, kolluk kuvvetleri gibi diğer kurumlarımızı sayıyoruz. Ancak çiftçilerimiz yerelde bize en büyük destekçiler. Onlar kanunlarımıza uygun hareket ettiklerinde de kültür varlıklarımızın korunmasına ilk elden birebir müdahale eden kişiler. Bir kültür varlığı bulduğumuz zaman bizim sorumluluğumuz devletimize bunu haber vermek. Bu sorumluluğumuzu yerine getirdiğimiz için devletimiz vatandaşımızın müzemize getirdiği eser için bir komisyon kurar. Bu komisyon üzerinden bir değerlendirme yapılarak kendisine bir teşekkür vesilesi olarak bir ödeme yapılır” diye konuştu.
KAÇAKÇILIK YAPANA HAPİS CEZASI
Tarihi eser bulan her vatandaşın bunu devlete teslim etme zorunluluğu olduğunu belirten Daire Başkanı Boz, kaçakçılık yapanları da ciddi yaptırımların beklediğini vurguladı: “Bu konuda Kanunumuz son derece kati. Bir kültür varlığı buldunuz, haber vermediniz, bunu pazarlamaya çalıştınız. Satış işlemi gerçekleşsin gerçekleşmesin 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası gerektirir. Haber verme zorunluluğunu yerine getirmediğiniz için ayrıca bir hapis cezası söz konusu.”
SİT ALANLARINDA KONTROLLÜ TARIM YAPILABİLİYOR
Tarihi eserleri korumanın milli bir konu olduğunu kaydeden Boz, sit alanlarında tarım yapılmasının kapsamını da şu şekilde anlattı: “Tamamen yasak değil. Ancak belli kontroller ve belli kısıtlamalar seviyesinde yürüyor. Üç dereceli olarak koruma alanlarımız mevcut. Bunlardan 1 ve 2’de mevsimsel, geçici tarım mümkün. Özellikle höyük ve tümülüslerde toprağı sürmeyi gerektiren faaliyetlerde bulunmaları mümkün değil. Bizim için orda her bir tabakadan neyin çıkacağının anlamı var. İlgili ilin kurulu uygun gördükten sonra seracılık faaliyetleri yapabilirler. Var olan ağaçlardan ürün almak mümkün olabilir”.
KÖY SOHBETLERİNDE FARKINDALIK OLUŞTURULUYOR
Sahadaki eğitim çalışmalarına katıldığını dile getiren Boz süreci, “Kaçak kazıların yoğun olduğu antik kent gibi oluşumların yakınlarında bulunan köylerimize ziyaretlerde bulunuyoruz. Oradaki çiftçilerimizle buluşuyoruz. Onların ne yaşadıklarını da anlamaya çalışıyoruz. Buna da 'köy sohbetleri' adını verdik. Köy okullarındaki çocuklara kültür varlıklarının korunması amacıyla yayınlanmış olan kitaplarımızı dağıtıyoruz. 'Neden korumalıyız?' sorusunu anlatıyoruz” şeklinde ifade etti.
20 BİNDEN FAZLA KÜLTÜR VARLIĞI TEK BİR OPERASYONLA YAKALANDI
Tarihi eser kaçakçılığı ile ilgili yurt içi yakalanmalarda yılda 200 bine yakın eserin elde edilebildiğini belirten Zeynep Boz şöyle devam etti: “Özellikle İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı ile yine aynı şekilde Emniyet KOM Daire Başkanlığı, Jandarma KOM Daire Başkanlığı ve Gümrükler Muhafaza bu konuda son derece aktif çalışan birimler. Bu kurumların sayesinde yüksek yakalamalar mevcut. Örneğin, 2021 yılında gerçekleşen ve bizi çok mutlu eden Anadolu Operasyonu vardı. Bu operasyon sonucunda 20 binden fazla kültür varlığı tek bir operasyonla yakalandı. Bunun önemi, suçtan elde edilen gelirlere yönelik Türkiye’nin ilk operasyonu olmasıydı. Buradan elde edilen gelirler başka suçların finansmanı için kullanılabiliyor, bunların içinde terör dahi söz konusu. O yüzden ‘Tarlamda buldum, bunları vereyim 3-5 liraya bana da bir kazanç olsun’ gözüyle bakmamak zorundayız.”
KÜLTÜR VARLIĞI DEVLET MALI NİTELİĞİNDEDİR
Zeynep Boz, sahadaki paydaşları olarak tanımladıkları çiftçilere şu mesajı iletti: “Yaptıkları, ektikleri her fide her tohum için kişisel olarak sonsuz minnetimi sunmak isterim. Kültür varlığı devlet malı niteliğindedir. Bunu korumakla mükellef olan yer müzelerimiz. Mutlaka başvursunlar. Hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadan süreçleri sonuçlandırılacaktır. Onlar milli duygularla, ülkelerinin mirasına sahip çıkma duygusuyla hareket etsinler. Biz kendilerine katkılarından dolayı müteşekkiriz.”