KASIM-ARALIK 2022 / HAYVANCILIK
Geçmişten günümüze Şavak koyunu
Türkiye yerli koyun ırklarından Akkaraman koyun ırkının bir tipi olan ve Erzincan ile çevresinde önemli potansiyele sahip olan Şavak Akkaraman koyunu sürülerinde süt verimi Türkiye’nin diğer bölgelerinde yetiştirilen Akkaraman sürülerinden yüksek. 2011 yılından beri TAGEM koordinatörlüğünde yürütülen 4 projenin proje liderliği görevini yürüten Dr. Serdar Yağcı, proje ile ilgili bilgileri dergimiz okurları için paylaştı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) koordinatörlüğünde yürütülen Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Ülkesel Projesi, 2005 yılında başlatılmıştır. Yaklaşık 17 yıldır yürütülen bu ana proje; 60 farklı ilde, 178 farklı alt proje ile uygulanmaktadır. Farklı alt projelerle farklı bölgelerde hayvan yetiştiriciliğine önemli katkılar sağlayan bu projelerden 4 tanesi Erzincan ilinde 124 yetiştirici ile toplam 25 bin 200 baş anaç Şavak Akkaraman koyununda uygulanmaktadır. Erzincan’da ilk olarak 2011 yılında başlatılan alt proje ile yörede Şavak aşireti tarafından yüzyıllardır yetiştirilmekte olan Şavak Akkaraman koyunlarında bu hedefler gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.
Haber Görseli
Dr. Serdar Yağcı Küçükbaş Hayvancılık Araştırmalar Koordinatörü-Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
Türkiye yerli koyun ırklarından Akkaraman koyun ırkının bir tipi olan ve Erzincan ili ile çevresinde önemli potansiyele sahip olan Şavak Akkaraman koyunu adını; Erzincan, Elazığ, Tunceli (Dersim) ve Munzur Vadisini içine alan bölgede yaşayan Şavak Aşiretinden almaktadır. Şavak Aşireti; geçmişten günümüze koyun yetiştiriciliği ile hayatını devam ettiren bir aile olup, yetiştiriciliğini yaptığı koyunları yaşadığı coğrafyaya ve iklim şartlarına uygun ve daha fazla süt elde edebileceği seviyeye ulaştırabilmek için geleneksel yöntemlerle yıllardır süre gelen çalışmalarda bulunmuştur. Öncelikle kendi sürülerinde en iyi damızlıkları seçmeye çalışarak ve bölgesine yakın çevrelerden damızlık koçlar getirerek sürülerinde kullanmışlardır. Bölge yetiştiricisinin günümüze kadar gelen bu süre zarfında uyguladığı yetiştiricilik sistemi sayesinde coğrafyaya adapte olmuş ve süt verimi yönünden de azımsanmayacak düzeyde olan bir koyun popülasyonu ortaya çıkmıştır. Şavak Akkaraman koyununun genel itibarıyla Akkaraman ve Kangal Akkaraman koyununa göre daha ufak cüsseli ve daha narin bir vücut yapısına sahip olduğu gözlemlenmiştir. Yapağı örtüleri daha uzun ve parlak olmakla birlikte yüzlerinde, basma olarak ifade edilen lekelerin oranının daha fazla olduğu bilinmektedir.
ŞAVAK TULUM PEYNİRİ
Şavak Akkaraman koyunu yetiştiriciliği yapan aileler süt üretimi yönünde yetiştiricilik yapmaları sebebiyle, sürülerindeki hayvanları daha uzun süre sağmaya gayret etmektedirler. Nispeten kısa tutulan emiştirme döneminden hemen sonra başladıkları sağımı, çok az miktarlarda süt alsalar dahi ekim ayı ortalarına kadar sürdürmeye özen göstermektedirler. Bu nedenle Şavak Akkaraman koyunu sürülerinde süt veriminin Türkiye’nin diğer bölgelerinde yetiştirilen Akkaraman sürülerinden genellikle yüksek olduğu bilinmektedir. Sağılan sütün büyük bir çoğunluğu peynir yapımında kullanılmaktadır ve bu peynir “Şavak Tulum Peyniri” olarak adlandırılmıştır. Üretilen peynirden oldukça iyi düzeyde gelir elde edilmektedir. Bölgenin, tulum peynirinin merkezi olma konumundan dolayı tulum peynirinin üretimi büyük önem arz etmektedir.
ŞAVAK KOYUNU “ERZİNCAN İLİ HALK ELİNDE ISLAHI PROJESİ” KAPSAMINDA YER ALIYOR
Daha önce de bahse konu edildiği üzere; Şavak aşireti tarafından yetiştiriciliği yapılan Şavak Akkaraman Koyunu TAGEM koordinatörlüğünde “Erzincan İli Halk Elinde Islahı Projesi” kapsamında yer almaktadır ki bu projenin Erzincan ilinde temelleri 2011 yılında bir alt proje ile atılmış, daha sonra 2012, 2016 ve 2017 yıllarında birer alt projenin de eklenmesiyle hâlihazırda toplam 4 alt proje şeklinde uygulanmaktadır. Projelerde toplamda 124 yetiştirici elinde 25 bin 200 baş anaç hayvan materyali bulunmaktadır. Bugüne kadar proje gerekliliklerini yerine getiren yetiştiricilere toplamda 11 milyon 275 bin 370 TL destekleme ödemesi yapılmıştır. Bu projeler, ülke hayvancılığına önemli katkısı yanındaki potansiyellerine ek olarak Erzincan ili özelinde değerlendirildiğinde ilin ekonomisine kazanımlar sağlamıştır. Sonraki süreçlerde de proje gerekliliklerinin yerine getirilmesi durumunda bu kazanımların devam edeceği söylenebilir.
ŞAVAK AKKARAMAN KOYUNUNUN ÖZELLİKLERİ
Projeler kapsamında yapılan Şavak Akkaraman koyunu sürülerinde süt veriminin Türkiye’nin diğer bölgelerinde yetiştirilen Akkaraman sürülerinden genellikle yüksek olduğu bilinmektedir. Sağılan sütün büyük bir çoğunluğu peynir yapımında kullanılmaktadır ve bu peynir “Şavak Tulum Peyniri” olarak adlandırılmıştır. çalışmalar ile Şavak tulum peynirinin ham maddesi olan sütü üreten Şavak Akkaraman koyunlarının morfolojik ve fizyolojik özellikleri belirlenmiştir ki; döl verimi, süt verimi, meme ölçüleri, canlı ağırlıkları, yapağı özellikleri, kuzu büyüme özellikleri ve vücut ölçüleri gibi özelliklere ait ayrıntılı bilgiler kayıt altına alınmıştır. Elde edilen verilere göre ergin Şavak Akkaraman koyunlarının canlı ağırlıkları 50.69±0.58 kilogram, koçların ise 76.71±1.35 kilogram olarak tespit edilmiştir. Şavak Akkaraman koyunlarında döl verimi özellikleri olarak ele alınan kuzulama oranı 0.94±0.01, kuzularının sütten kesime kadar yaşama gücü ise yüzde 92±1 olarak bulunmuştur.
Şavak Akkaraman koyunlarında ele alınan süt verim özelliklerinden laktasyon ve emiştirme süreleri ortalamaları 205.78±2.03 ve 61.78±2.03 gün, koyunların sağımda kaldıkları süre ise yaklaşık 144 gündür. Şavak Akkaraman koyunlarının toplam sağılan süt verimi 88.77±3.53 kilogram, günlük ortalama süt verimi ise 616.45±2.51 gram’dır.
Şavak Akkaraman koyunlarında kirli yapağı ağırlığı 2.72±0.14 kg olarak tespit edilmiştir. Yapağı incelik değeri ortalama 30.50±0.54 olarak hesaplanmıştır.
Şavak Akkaraman koyunu, Akkaraman ve varyetelerinden; vücut ölçüleri, canlı ağırlıklar, süt verim özellikleri ve bazı diğer özellikler bakımından farklılıklar göstermiştir. Türkiye’nin yerli genetik kaynağı olan bu popülasyonda ortaya çıkan varyasyondan yararlanılmalıdır. Ayrıca, yetiştiricilerin süt verimi yönünden uyguladıkları farklı bir yetiştirme sistemi olarak; doğum sonrasından koç katım dönemine kadar sürekli sağma gayreti, popülasyonun diğer özellikler bakımından da etkilendiğini göstermektedir. Yetiştiriciler, bu sağım geleneği sayesinde, hem kuzu üretiminden hem de tulum peyniri üretiminden oldukça önemli düzeyde gelir elde etmektedirler. Bu sağım alışkanlığının diğer Akkaraman ve varyeteleri yetiştiriciliği yapan yetiştiricilere yaygınlaştırılması durumunda ekonomik olarak önemli katkılar sağlayabileceği düşünülmektedir.
Yoğun emekle oldukça zor şartlarda gerçekleştirilen yetiştiricilik faaliyetleri bağlamında bahse konu edilen kazanımlardan bağımsız olarak bazı sorunların da olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda, yetiştiricilerin öncelikli sorunlarından biri olan yayla-mera problemine çözümler getirilmesinde daha fazla geç kalınmamalıdır. Yetiştiricilerin, her yıl yayla-mera değiştirmek zorunda kalmadan, uzun süreli olarak gidecekleri yaylalarının belirlenmesi/işaret edilmesi ve bu yönde daha verimli politikaların geliştirilmesi ile Türkiye küçükbaş hayvancılığına önemli katkılar sağlanabileceği düşünülmektedir. Bu ve farklı konular bağlamında Tarım ve Orman Bakanlığı gerekli çalışmaları sürdürmektedir.