Dünya üzerinde 6 bin civarında kertenkele çeşidi olduğu varsayılmaktadır. Bunların çoğu da genelde 4 ayaklıdır. Varan cinsi olan Çöl Varanları, çöl ve çölümsü kurak bölgelerde yaşamaktadır. Kuzey Afrika, Güneybatı Asya, Orta Asya (Hazar Gölü doğusu, İran ve Kazakistan) gibi çöl veya çöle yakın coğrafyalarda yaşamlarını sürdürmektedirler. Günümüzde yaşayan Varanların tamamı Varanus cinsi altında toplanmaktadır. Varanus griseus türünün alt türü olan Varanus griseus griseus ülkemizde yaşayan tek varan türüdür (Ülkemizde 30’a yakın kertenkele türü yaşadığı bilinmektedir). Türkçe adı, Dev Kertenkele, Çöl Varanı iken İngilizce adı da Desert Monitor’dür. Yöresel olarak ise timsah, canavar gibi adlarla anılmaktadır.
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ'NİN BELLİ BİR KISMINDA YAŞAMAKTADIR
Yapılan literatür çalışmalarında türün ülkemizin güney sınırında yayılmış olduğu ve Ceylanpınar, Birecik (Şanlıurfa), Silopi (Şırnak) ve Devegeçidi’nde (Diyarbakır) çok sınırlı alanlarda dağılış gösterdiği gözlenmektedir. Deniz seviyesinden bin 500 metre yüksekliğe kadar türün yayılış gösterdiği bilinmektedir. Çöl Varanı hemen hemen tüm mevcut mikro habitatları, taşlık ve çakıl alanlar dâhil olmak üzere kum tepelerini, insan alanlarının yakınında, tuzlu bataklıklar ve tuzlu suları kullanabilirler. Kayaların yarık, oyuk ve çatlaklarına da gizlenebilirler. Ağaç ve çalılara tırmanabilirler ayrıca kazıcı özellikleri de vardır.
Çöl Varanı, çok güçlü pençelerini kullanarak, içine girecek kadar büyük, yassı kubbeli bir oyuk açarak toprağa girer. Sıcak havalarda, özellikle temmuz ve ağustos aylarında, aşırı sıcaklardan kaçınmak için yerin üç metre altına kadar inebilirler. Yaz aylarında yüzde 20 - 30 oranında bitki örtüsü bulunan bölgelerde sıkça görülürken, sonbaharda ağırlıklı olarak yüzde 40 - 50 oranında bitki örtüsü olan alanları kullanmaktadırlar.
BOYU 1 METREYİ GEÇİYOR
Çöl Varanı (V. griseus) büyüklüğü ile ayırt edilen bir hayvandır. Boyu 1 metreyi (130 cm) geçmektedir. Renklenme habitata göre farklılık gösterebilmektedir. Sırt tarafı sarımsı-turuncumsu gri renktedir. Boyun kısmı vücuda oranla oldukça uzundur. Ağzı güçlü dişlere ve uzun bölünmüş bir dile sahiptir. Yani dilleri yılandili gibi uzun ve çatallıdır, dilleri ile koku alma görevini de yerine getirirler. Kendilerini tehlikede hissettiklerinde karşısındaki hayvanı korkutma amaçlı boyun keselerini şişirebilirler.
Yeni dişler eskilerin arasında gelişir ve zamanla öne doğru kayarak eski dişin yerini alır. Burun delikleri üst çenenin ön tarafında değil daha geride göze daha yakındır. Sırt ve kuyruk üzerinde koyu renkli enine şeritler bulunur. Desen özellikle yavru ve yarı erişkin bireylerde çok daha belirgindir. Vücudun geri kalanına göre daha uzun olan kuyrukları vardır.
Üremeye hazırlık dönemi nisan ayından haziran ayının başına kadar sürebilmekte ve çiftleşme yaklaşık 10 gün sürmektedir. Üreme döneminde yumurtaları toprak içinde açtıkları çukurlara gömerler. Bir dişi 10-25 arasında yumurta bırakabilmektedir. Yumurtlama sırasında toprak sıcaklığı 25.5°C ila 32.5°C arasında değişmektedir. Yavrular yumurtadan eylül ayında çıkar. Havaların soğumasıyla birlikte kış dönemi boyunca kış uykusunda vakit geçirmektedirler.
TÜRÜN YAKALANMASI, ÖLDÜRÜLMESİ VE ZARAR VERİLMESİ KESİNLİKLE YASAK
Besin zincirinde önemli bir yeri olan çöl varanı avlarını genellikle parçalayarak yer. Erişkinler her türlü leşle beslenebilirler. Küçük memeliler, kuşlar, kurbağalar, kertenkeleler ve bunların yumurtaları temel besinlerini oluşturur. Özellikle yavrular çekirge ve örümcekle de beslenir. Ayrıca kendi türünden bireyleri de yiyebilmektedirler. Kuyruklarının desteği ile yükselerek bu sayede bazen daha büyük hayvanlara dahi saldırabildikleri görülmüştür. Kuyruklarını adeta bir kırbaç gibi kullanmaktadırlar. Çöl varanları avlarını yakalamaya çalışırken küçük çalılar veya ağaçlara da çıkabilirler. Ayrıca iyi birer yüzücüdürler. Dillerini avlarını kokularından bulmak için kullanırlar.
Türün yakalanması, öldürülmesi ve zarar verilmesi kesinlikle yasaktır. Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Çöl Varanı tür Koruma Eylem Planı yapılmış olup, izleme çalışmaları devam etmektedir. Türkiye’nin bozkır ekosistemlerinin en doğal alanlarından birisi olan ve birçok endemik hayvan türüne barınma sağlayan Şanlıurfa Birecik Bozkırları, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası da ilan edilerek türün korunmasına katkı sağlanmaktadır.