MART-NİSAN 2023 / ÖZEL HABER
Yenilenebilir enerji kullanımı ürün fiyatını düşürüyor
Yenilenebilir enerji kaynaklarının başında gelen güneş enerjisi ve jeotermal enerji son yıllarda tarımsal üretimin birçok alanında kullanılıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının tarım sektöründe kullanımı ile bir yandan enerji güvenliği sağlanırken diğer yandan sosyoekonomik gelişmelere katkı sağlanıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı bu ve benzer enerji kaynaklarının kullanımı konusunda üreticilere çeşitli destekler sunuyor. Bu sayımızda Tarım Reformu Genel Müdürlüğünden aldığımız bilgiler doğrultusunda tarımsal üretimde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konusunu işleyeceğiz.
Yenilenebilir kaynakların kullanımı, kaynaklarının sınırlı olması ve çevre problemleri nedeniyle, petrol ve kömüre dayalı geleneksel yöntemlerle elektrik enerjisi üretimine alternatif olarak gün geçtikçe önem kazanıyor. Yenilenebilir enerji kaynakları, rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji, su gücü ve benzeri biçimlerde karşımıza çıkıyor. Bunlar arasından rüzgâr ve güneş enerjisinin doğrudan elektrik enerjisine dönüştürülebilmesi daha pratik ve kolay olanı. Ülkemiz güneş, rüzgâr, jeotermal, biyokütle ve küçük hidroelektrik gibi yenilenebilir kaynaklar açısından oldukça zengin bir ülke. Tarımsal üretimden tüm tarımsal ürünlerin işlenmesi ve pazara arz edilmesine kadar geçen sürede (depolama, işleme, tasnifleme vb.) en önemli girdi maliyetini enerji oluşturuyor. Enerji maliyetlerinin düşürülmesi tarımsal ürün fiyatlarını doğrudan etkiliyor.
ÜLKEMİZ JEOTERMAL SERACILIKTA DÜNYA LİDERİ
Yenilenebilir enerji kaynakları, çevre kirliliğini azalttığı gibi yerli üretim olması sebebiyle de enerjide dışa bağımlılığı azaltıyor. Böylece sürdürülebilir kalkınmaya doğrudan hizmet ediyor. Jeotermal enerji kaynağı ve güneş enerji sistemleri seraların ısıtmasında, yerel, çevreci, yenilenebilir ve ısıtma maliyetinin düşüklüğüyle de avantaj sağlıyor. Ülkemiz jeotermal seracılıkta dünya lideri durumunda. Türkiye, jeotermal enerji kaynakları potansiyeli bakımından dünyada yedinci, Avrupa'da ise birinci sırada yer alıyor. Ülkemizde 30 bin dekar serayı ısıtacak jeotermal enerji potansiyeli mevcut olup hâlihazırda 5 bin 293 dekar sera jeotermal kaynakla ısıtılıyor. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü yenilenebilir enerji kaynaklarının tarımsal üretimde kullanımının yaygınlaşmasına yönelik destekleyici uygulamaları tüm faaliyetlerine ve projelerine dâhil ederek üreticileri destekliyor.
Günümüzde yaşanılan iklim değişikliği, giderek artan enerji maliyetleri gibi nedenlerle soğuk hava depolarından seralara, hayvancılıktan tarımsal sulama faaliyetlerine kadar pek çok tarımsal üretim faaliyetinde ve ürün işleme ünitelerinde güneş enerjisi sistemleri kullanılıyor. Üreticilerin ilk sırada yüzde 47 oranla seracılık projeleri, daha sonra tarımsal sulama, soğuk hava depoları, ürün işleme tesisleri ve hayvancılık faaliyetlerinde güneş enerjisi kullanımını tercih ettiği görülüyor.
Şebeke elektriğinin olmadığı bölgelerde özellikle göçer hayvancılık yapan yetiştiricilerin güneş enerjisi kullanımının arttığı da gözlemleniyor. Aynı zamanda üretimde ortak kullanımdaki enerji maliyetlerini düşürmek amacıyla tarımsal sulama, içme suyu, doğal arıtma gibi alt yapılarda güneş enerjisi kullanımını tercih edenlerin ekonomik ve sosyal açıdan refahını artırdığı bir gerçek.
ENERJİ MALİYETİNİ DÜŞÜRENE POZİTİF AYRIMCILIK
Tarımsal üretimde enerji maliyetlerini düşürmek, çevre ve iklim dostu yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını yaygınlaştırmak için yenilenebilir enerji santrallerinden elde edilecek enerjinin tarımsal işletmede kullanılması koşulu ile bu tesislerin izinlendirilmesinde de kolaylıklar sağlanıyor. Hatta bu konuda gerekli hassasiyet ve pozitif ayrımcılık da gösteriliyor.
GES’lerin (güneş enerji santralleri) tarım arazilerinde kurulması taleplerinde tamamen marjinal arazilerde izin veriliyor. GES kurmak isteyen yatırımcılar İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne müracaat ederek kurmak istediği tarım parselinin arazi sınıfını tespit ettiriyor. Marjinal olması durumunda GES kurmak için EPDK’ya müracaat edebiliyor. Sulama amaçlı GES kurulması taleplerinde 20 hektardan fazla arazisi olan çitçilerin ruhsatlı su kaynaklarının sulama kapasitesi doğrultusunda marjinal arazi dışında da GES kurulmasına izin verebiliyor. 20 hektar altında büyüklüğe sahip arazilerdeki GES’ler için mobil GES santralleri izin alınmaksızın kurulabiliyor.
Tarımsal amaçlı yapıların enerji ihtiyaçlarını karşılamaları için ÇATI GES uygulamasına da izin veriliyor. (Seralarda ÇATI GES uygulamasına izin verilmiyor.) Tarımsal yapıların ihtiyaç duyduğu enerjinin ÇATI GES uygulanmasından karşılanamadığı durumlarda yere marjinal arazilerde izin verilerek tarımsal yapının müştemilatı olarak kabul edilip izin veriliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, yenilenebilir enerji kaynaklarını Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP) kapsamına alarak kullanımının yaygınlaşması ve tarımsal üretimde maliyetlerin düşürülmesine katkıda bulunuyor. KKYDP kapsamında yer alan desteklemelerde, tebliğlerle belirlenen proje üst sınırlarındaki uygun görülen projelerin yüzde 50’si oranında hibe desteği veriliyor.
KKYDP kapsamındaki desteklemelerde 2006-2022 yılları arasında 300 projeye 136,9 milyon TL hibe desteği verilerek 277 milyon TL tutarında yatırım gerçekleştirildi. Hibe desteğinden yararlanan projelerden "Seracılık Projeleri" yüzde 47’lik bir oran ile ilk sırada bulunuyor.
IPARD Programı kapsamında, 5 MW kapasiteye kadar olan yenilenebilir enerji yatırımları ile güneş enerjisi olarak “Solar Fotovoltaik Güneş Enerjisi Sistemleri” ve “Konsantre Güneş Enerjisi” destekleniyor.
"Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yönelik Yatırımlar" tedbiri altında çiftlik faaliyetleri için biyogaz ve güneş enerjisi tesisleri yatırımları uygun harcama olarak kabul edilirken uygun harcama tutarı ve destek oranı limitleri başvuru yapılan alt tedbir bazında değerlendiriliyor.
"Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması ile İlgili Fiziki Varlıklara Yönelik Yatırımlar" kapsamında yer alan yenilenebilir enerji yatırımları için öz tüketim koşulu aranıyor. Uygun harcama tutarı ve destek oranı limitleri başvuru yapılan alt tedbir bazında ayrıca değerlendiriliyor. Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve İş Geliştirme tedbiri altında yer alan “Yenilenebilir Enerji Yatırımları” için bağlantı antlaşması olan yatırımlara da destek sağlanıyor.
AVRUPA’NIN EN BÜYÜK JEOTERMAL ISITMALI SERA TDİOSB KURULUYOR
Jeotermal enerjinin tarımsal üretimde kullanılması amacıyla Jeotermal Isıtmalı Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgelerinin (TDİOSB) kurulmasına da destek sunuluyor. Buna bir örnek vermek gerekirse, İzmir ili Dikili ilçesinde 3 bin 029 dekar alanda kurulacak olan Avrupa’nın en büyük Jeotermal Isıtmalı Sera Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin altyapı inşaatının temeli atıldı. Dikili Jeotermal Isıtmalı Sera TDİOSB Projesi tamamlandığında toplam yatırım tutarı 5 milyar TL olacak. Projenin ülke ekonomisine yıllık 1,6 milyar TL katkı ve 3 bin 500 kişiye de istihdam sağlaması bekleniyor.
Dış finansmanlı Göksu Taşeli Havzası Kalkınma Projesi ve Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi kapsamında da proje sahasında ikamet eden üreticilerin hayat standartlarını iyileştirmeye yönelik köy bazlı içme suyu ve biyolojik arıtma, tarımsal sulama, soğuk hava depoları gibi altyapı tesislerinde güneş enerjisi sistemleri (GES) yatırımlarına ve çoban barınakları, göçer hayvancılık yapan yetiştiricilerin taşınabilir güneş enerjisi sistemlerine de destek sağlanıyor.
Ayrıca devlet destekli tarım sigortaları 2023 yılı uygulamalarına yüzde 50 sigorta prim desteğine ilave, yenilenebilir enerji kaynaklarını da dâhil ederek;
"Sera Sigortası"nda, jeotermal kaynağı kullandığı tespit edilen seralarda toplam poliçe primi üzerinden yüzde 5 oranında indirim, "Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası"nda da, yenilenebilir enerji kaynağı aktif biyogaz enerjisi üretimi yapan ve risk inceleme sonucuna göre kullandığı tespit edilen büyükbaş hayvancılık işletmeleri için yüzde 5 indirim uygulamasına gidilecek.
YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARI YÜZDE 50 İLA 80 ARASINDA DESTEKLENİYOR
Kırsal Kalkınmayı Destekleme Programı (KKYDP) kapsamında verilen desteklemelerde kooperatif ve aile işletmeleri aynı şekilde başvuru yapabiliyor. Başvuruların değerlendirilmesi aşamasında kooperatiflere, gençlere ve kadınlara ek puanlar verilmek suretiyle pozitif ayrımcılık yapılıyor. Tebliğlerle belirlenen proje üst sınırlarındaki (2023 yılı için 7 milyon TL’ye kadar) uygun görülenlere yüzde 50 oranında projelerden hibe desteği veriliyor. IPARD Programı ile Yenilenebilir Enerji Yatırımları için 5 bin ile 500 bin avro destek veriliyor. Bu yatırımlara verilen destek oranı ise yüzde 55-65 arasında. Başvuru sahibi bir üretici örgütü veya üretici örgütünün hâkim ortak olduğu bir tüzel kişilik ise destek oranı yüzde 65. Göksu Taşeli Havzası Kalkınma Projesi’nde, demonstrasyonlar yüzde 100 proje bütçesinden finanse edilirken; hibe uygulamalarında kadın ve genç yararlanıcılar yüzde 80, diğer yararlanıcılar yüzde 70 oranında destekleniyor. Altyapı yatırımları ise kamu eliyle yapılması halinde proje bütçesinden finanse edilirken çiftçi örgütleri eliyle yapılması halinde yüzde 80 oranında destek buluyor. Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi’nde, sabit ve taşınabilir GES yüzde 70 oranında, göçerlerin yaşam standartlarının iyileştirilmesi amacıyla güneş enerjisinden elektrik üreten sistemler yüzde 80 oranında destekleniyor.
Tarımsal üretimdeki girdi maliyetleri ne kadar düşerse, elde edilecek kârlılık o kadar artar. Güneş enerjisi, jeotermal enerji gibi çevreci ve daha ekonomik çözümlere yönelmek üreticilerin ve girişimcilerin maliyetlerinin ciddi oranda düşmesini sağlayacak buna bağlı olarak ürünlerin fiyatları da düşeceğinden tüketiciler daha uygun fiyatlarla ürünlerini temin edebilecekler.