TEMMUZ-AĞUSTOS 2018 / ÖNDER ÇİFTÇİ
On parmağında on marifet Nezaket Hanım
Ercan AKSOY
İbrahim BAĞCI
Bu neşeli ve kendilerini toprağa, üretmeye adamış aileyi Beypazarı’nda ziyaret ettik ve onlarla toprağı, tarımı, üretimi konuştuk.
Zaman zaman Anadolu’nun değişik yerlerindeki örnek çiftçilerimizi sizlerle buluşturuyoruz. Bu sayımızda da yine onlardan birisiyle sizleri tanıştırmak istedik. Ankara’nın Beypazarı ilçesinde yaşayan Nezaket Kaşak ve onun hayat arkadaşı, can yoldaşı Baki Kaşak. Bu neşeli ve kendilerini toprağa, üretmeye adamış aileyi Beypazarı’nda ziyaret ettik ve onlarla toprağı, tarımı, üretimi konuştuk.
Nezaket Kaşak... Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Kuyucak mahallesinden. Eşi Baki Kaşak’la hayatlarını her anlamda birleştirmişler. Evlendikleri günden beri baş başa verip toprakla, sebzeyle, meyveyle, hayvanlarla uğraşmışlar; geçimlerini sağlamak için gece gündüz demeden emek sarf etmişler. Hem üretmişler hem de ürettikleri ürünleri pazara götürüp satmışlar. Çocuklarını evlendirmişler, 12 torun sahibi olmuşlar ama hâlâ aynı yoğunlukta çalışmayı sürdürüyorlar. Devam etmelerinde biraz borçlarının olması da etkili ama asıl sebep bu işi çok sevmeleri, üretmekten topraktan vazgeçememeleri.
Tarımı, hayvancılığı o kadar içselleştirmişler o kadar hayatlarından, kendilerinden bir parça olarak görmüşler ki... Bir sabah koyunlardan biri yavrulamış. Nezaket Hanım bu haberi eşine “Kızın oldu gördün mü?” diyerek vermiş.
Annesi babası da çiftçi olan Nezaket Kaşak eşiyle evlendiği günden beri tarımın içinde olduğunu söylüyor. Bu süreçte işlerini de epeyce çeşitlendirmişler. 5 kızları ve 5 damatları arasında yalnızca bir kızları kendileri gibi tarımla uğraşıyormuş. “Onlar zor diyerek yapmak istemediler bu işi” diyor Nezaket Hanım ve Baki Bey, çocuklarının bu işlerden neden uzak kaldıklarını sorduğumuzda.
Nezaket Kaşak neler yetiştirdikleriyle ilgili “Havuç, kabak, domates, biber, patlıcan, bamya, fasulye, turp, yeşil soğan, patates kısaca burada yetişen her türlü ürünü ekiyoruz. Kışlık, yazlık; brokoli, beyaz lahana, karalahana hepsinden var. Her çeşidini ekiyoruz” diyor.
Sabahın çok erken saatlerinde uyanmalarıyla birlikte yoğun bir mesai başlıyor onlar için. Kahvaltının ardından önce hayvanlarıyla ilgileniyorlar sonra da gün içinde yapılacak işleri organize ediyorlar.
İşlerin çok olmasından dolayı işçi de çalıştırıyor Nezaket Hanım ve eşi. Bu işçilerin birazına kendilerinin kalacak yer verdiğini bazılarının ise kendi kalacak yerleri olduğunu söylüyor Nezaket Hanım. Baki Bey’in kardeşleri de yazın gelerek onlara yardımcı oluyorlar. “Bir kadın olarak bu işlerle uğraşmak zor ama ben çok şanslıyım. Dediğim gibi evimiz kalabalık, birbirimize yardımcı olmaya çalışıyoruz” diyor Nezaket Hanım.
Nezaket Hanım’ın adeta on parmağında on marifet. Ekmeye, dikmeye yeni şeyler denemeye meraklı olan Nezaket Kaşak aynı zamanda bir arı yetiştiricisi. Nezaket Hanım arıcılığa başlama öyküsünü şöyle anlatıyor: “Ben çok meraklıydım. Pazarcılık yapıyordum. Bir teyze geldi yanıma oturdu, bal satıyordu. Merakla sordum “Arıların var mı teyze” diye. “Var” dedi. Biraz konuştuktan sonra bana “Kızım sen çok meraklısın herhalde” dedi. Ben de “Olsa yaparım” diye karşılık verdim. O da “Ben sana vereyim” dedi. “Kaça vereceksin? Benim alacak param yok” dedim. “Sen de pazardasın ben de pazardayım. Ödersin on on, on beş on beş” dedi o da. Arıları almaya gittik, alıp araca bindik. Gelirken herkes beni arı sokuyor falan dedi. Eşimin de alerjisi varmış bana kızmaya başladı ve araçtan indi. Bu arada arıları da attık aşağıya. Sonra tekrar arıları alıp buraya getirdik ve ben üç sene bu arılara baktım. Baktım ama bir parmak bal yiyemedik. Ne zaman arının yanına gitsek arı sokuyordu bizi. Sonra tarım televizyonları çıkmıştı onları seyretmeye başladık. İlçe Tarım Müdürlüğü ve Halk Eğitim kurslar veriyordu, o kurslara gittim. Daha sonra kendimi geliştirdim, 60 tane arım oldu. Şu anda 3 kovan arım var. İlçe Tarım’a başvuruda bulundum, kurada çıkarsa inşallah beş altı tane de oradan gelecek. Bal yiyoruz, ürettiğimiz bal çok güzel. 2017 yılında hasta olmuştu arılarım, onları kaybettim. Tekrar başladım yani.”
Nezaket Hanım eşine her zaman yardımcı olduğunu, tarlaya traktörlerden birini eşinin, birisini de kendisinin götürdüğünü ve buğday arpa ne varsa birlikte ekip geldiklerini söylüyor.
Nezaket Hanım ve eşinin on beş tane de büyükbaş hayvanı var. Bunların dışında 5 tane de buzağıları bulunuyor. Bu hayvanlardan elde ettikleri süt, yoğurt, peynir ve tereyağını pazarda satıyorlar.
Hayvanlara önceleri kendileri bakıyorlarmış ama sağlık sorunlarının ortaya çıkması nedeniyle Afganistan’dan gelen bir gence emanet etmişler çok sevdikleri hayvanlarını.
Haber Görseli
İlçe Müdürü Yavuz Ekici: Kaşak çifti İlçe Müdürlüğü ile sürekli temas halinde
Nezaket Kaşak, Beypazarı İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Yavuz Ekici’ye teşekkür etmeyi de ihmal etmiyor: “İlçe müdürümüz Yavuz Bey’e çok teşekkür ediyorum. Beypazarı Beypazarı oldu o geleli, daha güzelleşti. Daha sıcakkanlı, çiftçilerle ilgileniyor. Her zaman hem telefonlaşıyoruz hem gidip çayını içiyoruz. Kendisi ziyaretimize geliyor. Tarlalara mühendislerini gönderiyor. Sahada çok dolaşıyor. Bu da bizi çok memnun ediyor.
” Kaşak çifti İlçe Müdürlüğü ile sürekli temas halinde. İlçe Müdürü Yavuz Ekici onlara yonca tohumu temin etmiş, şimdi onu ekecekler. Bakanlığın verdiği desteklerden de faydalanmaya çalışıyorlar. Örneğin beş yıl ödemeli olarak tarım makineleri desteğinden faydalanmışlar geçmiş yıllarda.
ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİNE DÂHİL 150 DÖNÜM ARAZİMİZ VAR
Nezaket Hanım’ın eşi Baki Bey ise içindeki tarım sevgisini şöyle dile getiriyor: “Üretmek, yetiştirmek çok güzel bir şey. Bu işi seviyorum. Çünkü ben çocukluğumdan beri bu işi, tarla işini yapıyorum. Kuru tarım, sulu tarım, hayvancılık bunlar dedemizden gelen şeyler. Babamdan sonra ben devam ettim. Güzel bir şey yetiştirmek, üretmek, pazara koyup satmak.”
Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) dâhil 150 dönüm arazi olduğunu söyleyen Baki Kaşak, babasından kalan ve ÇKS’ye kayıtlı olmayan alanla birlikte toplam 400 dönümlük bir alanı ektiklerini belirtiyor. Kendilerine ait 30 dönümlük arazinin dışında kalan kısmı akrabalarından ya da başkalarından kiralıyorlar. Ablaları sahip oldukları araziyi Baki Bey’e “Bizim malımız yerinde kalsın, köyde bir kapımız olsun da kirası kalsın” şeklinde vermişler.
Yıllardan beri devletin verdiği mazot ve gübre desteğinden yararlandıklarını belirten Baki Kaşak bu yıl desteklerdeki artışlardan da memnun olduklarını ifade ediyor.
Baki Bey eşi Nezaket Hanımı da öve öve bitiremiyor: “Hanım da çok sever bu çiftçilik işlerini; üretmeyi, yapmayı, işçiyle çalışmayı. Zaten tek başına yürümez bu iş, tek başına bu işi yürütemezsin evde destek olmadıktan sonra. Benim üç tane kız kardeşim var, yaz oldu mu üçü de gelir buraya. Onlar bize yardımcı olurlar. Küçük ablam pazardaki satışta bize yardımcıdır.”
SOFRAYA GELEN HER ŞEY ÇİFTÇİNİN ELİNDEN GEÇİYOR
Kaşak çifti tarımla, hayvancılıkla, üretimle ilgili de önemli mesajlar veriyor. Herkesin tükettiği, giydiği, gezdiği gibi iyi de çalışması, ülkeye üretimle katkı sağlaması gerektiğini vurgulayan Nezaket Kaşak “Ülkemiz ilerlesin, devletimiz milletimiz güçlü olsun. Bizim dileğimiz isteğimiz o” diyor.
Nezaket Hanım çiftçilerin asla unutulmaması gerektiğini ise şu sözleriyle vurguluyor: “Sofraya gelen her şey çiftçinin elinden geçiyor. Tereyağı, balı, sütü, yoğurdu, yumurtası her şeyi. Sofraya oturdukları zaman baktıkları zaman o çiftçiyi hatırlasınlar. Herkese teşekkür ediyorum”.
“NEZAKET HANIM ÇİFTÇİNİN GERÇEK YÜZÜDÜR”
Beypazarı İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Yavuz Ekici de Nezaket Hanım ve eşinin çalışmalarından çok memnun. Beypazarı’nda ağırlıklı olarak kadın çiftçilere önem verdiklerini söyleyen Ekici, tarlalarda çalışan bin 700 kişinin yüzde 99’unun kadın olduğunu belirtiyor. Nezaket Hanım’ın ilçe müdürlüğüne gelip birtakım taleplerde bulunduğunu ve bu şekilde tanıştıklarını dile getiren Ekici, o günden bugüne Kaşak ailesiyle birlikte başarılı işlere imza attıklarını ifade ediyor. İl Müdürü Yavuz Ekici Nezaket Hanım’ın Beypazarı’ndaki örnek çiftçilerin başında geldiğini söyleyerek şöyle devam ediyor: “ Nezaket Hanım’a baktığım zaman Anadolu kadınını görüyorum, Nezaket Hanıma baktığım zaman alın terini görüyorum, mütevazılığı görüyorum, efendiliği, fedakârlığı görüyorum. Yani çiftçinin gerçek yüzüdür Nezaket Hanım”.