TEMMUZ-AĞUSTOS 2023 / BİTKİSEL ÜRETİM

Araştırdı öğrendi şimdi aleovera üretiyor


Sema ÖZAY    

25.10.2023 


Antalya’nın Kumluca ilçesinde 25 yılı aşkın süredir serada sebze yetiştiren Hasan Devecioğlu, daha az yorulup daha fazla kazanacağı bir üretim yapma arayışının sonunda aleo vera yetiştiricisi oldu.

Hasan Devecioğlu Antalya’nın Kumluca ilçesinde yaşıyor. Seralarıyla tanınan ilçede devlet memuru olarak çalışmış, bir yandan da 25 yılı aşkın süredir ailesiyle birlikte turfanda sebze üreticiliği yapmış. Belirli bir yaşa gelince hem daha az yoracak hem de gelirini artıracak başka bir üretime yönelmek istemiş. Kendi çabalarıyla uzun zaman araştırmalar yapmış. Sayfa sayısına kadar ezbere bildiği kitaplar okumuş,  videolar izlemiş, görüşmeler yapmış ve sonunda aleo verada karar kılmış. Sebze serası artık aleo vera serası olmuş. Bitmemiş tabii, kendisi gibi aleo vera meraklılarına yapabildiği kadar rehberlik eden Devecioğlu bir yandan da ürünümü nasıl değerlendiririm, üretimden sonra nereye satabilirim derdine düşmüş. Bu konuda da epeyce yol almış. Onun insanı hayran eden sabırlı ve azimli mücadelesini kendi ağzından dinledik.
 
Sizi tanıyabilir miyiz? Aleo vera üretimine nasıl karar verdiniz?
 
1964 Kumluca doğumluyum. 25-30 yıldır hem çiftçilik yaptım hem memur olarak çalıştım. Kendimize ait 2,5 dönüm arazimiz vardı. Turfanda sebze üretimi yapıyorduk daha çok da domates üretimi diyebilirim. 2019 yılında emekli oldum. Yaşımın ilerlemesi nedeniyle bu işi bırakmam gerekiyor diye düşündüm. Daha az yorulacağım ve daha çok kazanacağım bir üretim yapmam lazım diye aklımdan hep geçiriyordum. Arkasından kovid salgını başladı. Dışarı çıkamaz olduk. Sebzecilik girdilerinde aşırı fiyat artışı bu dönemlere rastladı. Yaşadığımız durum karar vermemi kolaylaştırdı. Hasat sezonunun sonunda sebze üretimini bıraktım. Ne üretebilirim diye araştırmaya başladım. Mango, ejder meyvesi ve papayayı araştırdım. Uzunca süren bir dönem internet üzerinden araştırma yaptım.  Bu sırada aleo verayı da farkettim. Aleo vera hakkında Tarım ve Orman Bakanlığının yayınladığı 37 sayfalık bir kitap var. Bu konuda çok fazla kaynak da yok. Bir kitap daha var. Her ikisini de okudum. Araştırırken şunu gördüm; aleo vera birçok sektörde kullanılıyor, sağlığa faydalı, kullanım alanı geniş. Ve biz Türkiye olarak ihtiyacımızı yurt dışından alıyoruz. En çok ABD ve Çin’den alıyoruz. İşin içine girdikçe ilgim daha çok arttı. Okuyorum, araştırıyorum. Aleo vera’nın kaç çeşit olduğunu, nasıl yetiştirildiğini, net olarak nerelerde kullanıldığını öğrendim. Bunun fidanını nerede bulurum diye araştırmaya başladım. 

Fotoğraf Galerisi

ALEO VERA YETİŞTİRİCİLİĞİNİN ZAHMETİ AZ, MALİYETİ DÜŞÜK 
Başlama sürecini anlatır mısınız? Bu iş için başlangıçta ne kadar sermaye koydunuz ve fidanları nereden temin ettiniz?
 
İlçemizde 89-90 yıllarında çalışmış eski kaymakamız vardı.  Şimdi burada yakın komşumuz. Onun aleo vera yetiştirdiğini öğrendim. Kendisiyle görüştüm. Kaymakamımız o dönem aleo vera fidanlarını Amerika’dan getirmiş. Kaliforniya’da staj yaparken 1990 yılında 12 kök fidan getirmiş, 3 tanesi tutmuş. Bu üç fidandan diğerlerini çoğaltmış. “Aleo vera fidanı bizde var ama biz satamadık.  O yüzden söktüm attım. Ben bu yaprakları gübre yapacağım” dedi. Bildiğim kadarıyla 296 çeşit aleovera var. En iyisi sarı sabır dediğimiz cinsi. Bu fidanlar da sarı sabır denilen çeşittendi.
 
Attığı yeri gösterdi. Gittim eşimle sökülmüş fidanları arabaya yükledik alıp getirdik. Temizledik, dezenfekte ettik. Köklendirici sürdükten sonra da toprağa diktim. 350 civarında kök dikmiş olduk. Ürünü bundan çoğaltıp, dikmek isteyenlere fidan verdim. Şu anda benim bildiğim 19 dönümü Kumluca’da 2 dönüm Manavgat’ta olmak üzere 21 dönümde aleo vera dikim yapılmış yer var. 
 
Yaptığım araştırmaya göre aleo vera bitkisinin ömrü  8 ile 12 yıl arası sürüyor. Bizim diktiğimiz çeşidin yıllık 8-12 kilo arasında yaprak verimi var. Bir yılda verimlilik durumuna göre, 3 aydan az olmamak üzere, 3, 4 ve 6 ay arayla hasat yapılabiliyor. Getirisini ve giderini hesapladım. Yıllık getirisini en düşük sınırdan hesapladım.  Yılık giderini hesapladım. Gideri de çok fazla değil. Gıdada ve kozmetik sektöründe kullanıldığı için zirai ilaç kullanmıyoruz, çok az kimyasal gübre kullanıyoruz. İşçiliği çok az. Yazın haftada bir, kışın 10-15 günde bir sulama yapıyoruz. Onu da damla sulama ile yapıyoruz. Yani zahmeti az ve maliyeti düşük. Hasat zamanı yevmiye usulü işçi tutuyorum. Eşim de yardım ediyor.  İki kızım var, evlendiler. Genellikle tek çalışıyorum. 
 
Sebzeyi bıraktıktan sonra 2020 yılında 350 fidanla başladım. 2021 Nisan ayında seranın 2 dönümüne diktim. 5-6 ay sonra yavru vermeye başladı. Bu yavrulardan çoğaltma yapıyoruz. Yapraklardan işe yaramaz olanları, varillere koyup gübre yapıp tekrar bitkilere veriyorum. İlk zamanlar yarım kilo gübre verdim. Her zaman değil tabii ki belirli bir aralıkla verdim.  Çöl bitkisi olduğu için fazla isteği yok. Büyüyünce etrafımdaki insanların da çok ilgisini çekti. Manavgat’tan bir gazeteci arkadaş aleo veraları, serayı, beni falan çekip youtubeda yayınlamıştı. Oradan izleyenler olmuş, tv kanallarından görenler olmuş. Bugüne kadar seramı en az 500 kişi ziyaret etti. Ondan sonra meraklısı arttı. 
 
Sermaye konusuna gelince benim zaten seram vardı. Bir zamanlar domatesler para etmedi, işçilik ve diğer masrafları ekleyince kazancım düştü. Çok ucuza verdiğim zamanlar oldu. Sebzeden aleo veraya geçtiğim için ayrı bir yatırım yapmam gerekmedi. Fidanları da komşudan alınca neredeyse hiç para harcamadım. 

Fotoğraf Galerisi

EN ÇOK GIDA, KOZMETİK VE İLAÇ SEKTÖRÜNDE KULLANILIYOR
Aleo vera yetiştiriciliğine başlarken pazarlama konusunda araştırma yaptınız mı? Danışmanlık hizmeti  ya da eğitim aldınız mı? 
 
Bu konuda bir kurumdan destek ya da eğitim almadım. Bizim ülkemizde bu bitkiyle ilgili çok bir çalışma yok. Çünkü aleo vera çöl bitkisi. Bizim ülkemizde yetiştirilmiyor ve ithal ediliyor. Bu bitkinin jeli ve ekstraktı  gıda, kozmetik ve ilaç sektöründe kullanılıyor. Araştırma yaparken gıdada kullanıldığını ve aleo vera ürünlerinin nereden alındığını öğrendim. Türkiye gıda sektöründe kullanmak üzere bunu Tayvan’dan bile almış, öyleyse biz neden yapmayalım diye düşündüm. Türkiye aleo vera ürünlerinden yüzde 30 jel ve yüzde 70 ekstrak alıyor. Ekstrakt yaprağın içindeki jelin kuru hali oluyor. Yine araştırmalarım sırasında ekstrakın kağıt sektöründe kullanıldığını ve jelin uçakların akülerinde kullanıldığını öğrendim aleo vera yetişiriciliği hakkında Tarım Bakanlığının yayınladığı bir kitap vardı. Bu bitkinin insan sağlığına faydasıyla ilgili 9 tane madde var.  Bu konuda başka yazılar okudum internetten. Çok okudum ve çok araştırdım.  Ülkemizde en çok kozmetik firması hangi bölgede, ürünümü kime satabilirim diye araştırma yaptım. Ama bir görüşme yapmadan üretime başladım.  
 
UZUN ARAŞTIRMALARDAN SONRA DOĞRU ADRESE ULAŞTI
Şu an ürettiğiniz aleo veraları nasıl pazarlıyorsunuz?
 
Üretime başladıktan sonra kişisel çabalarımla ve bu işe merakı olan birkaç kişinin desteğiyle çok yerle görüştüm. Geçen yıl eylül ayında evimden çıktım Aydın, İzmir, Bursa ve Balıkesir hattında birçok kozmetik firması ile görüşme yaptım. Çoğunluğu aleo vera ihtiyaçlarını yurt dışından alıyorlar, 3-5 yıllık sözleşmeler yapmışlar. Kendi yetiştirdiğim bitkileri ekstrak yapan birkaç yer buldum, yurt dışından gelenlerle arasında kıyaslama yapınca kalite farkı oluştu. Daha sonra Finike’de meyve kurutan bir tesis var, onlara ulaştık.  Çok yakınımızdaymış ama ben farkında değildim. Orada da ürettiğim yapraklardan ekstrakt yapmayı denedik. Tekrar değerlendirme yapıldı. Bu sefer yurt dışından gelen değerleri ve kaliteyi yakaladık. Kozmetik firmalarına bu ekstraktlardan ve jellerden numuneler gönderdim, hiçbirisi ürünlerinin kalitesi düşük demedi. Ancak bazı laboratuvar analizlerinin yapılması gerekiyordu. Türkiye’de bu analizler yapılıyor diye Ankara’ya geldim ama aleo veranın analizlerini yapacak kitlerin bazılarının yurt dışından alınması gerektiği söylenildi, yani Ankara’da yaptıramadım. 
 
Şu anda rahat satıyorum dersem yalan söylerim.  50 kilo yaprak 40 kilo jel, şeklinde parça parça satıyorum. Benim sözünü ettiğim 21 dekarlık alanda üretim yapan yetiştiricilerin yıllık üretimi şu an 100 ton, 2024 yılının Nisan ayından sonraysa 300 ton yaprak hasada gelmiş olacak. Zamanında hasat edilmemiş yapraklar kurumaya başlıyor, o zaman işe yaramaz hâle geliyor. Onları da gübre olarak değerlendiriyorum ancak bu işi sürdürebilmemiz için pazarlama sorununu çözmemiz lazım. Bu arada görüştüğüm iki yer var, gelip bakacaklar. Kısaca pazarlamada sıkıntılar var.

Fotoğraf Galerisi

Gelecek alıcıları beklerken tabii ben yine pazar aramaktan vazgeçmedim. Yeditepe, Ege, Dokuz Eylül gibi bir çok üniversite ile görüştüm. Araştırırken Konya Gıda ve Tarım Üniversitesine ulaştım. Bu üniversitenin SAGEM bölümü var. Bu sene Haziran ayında bu üniversiteye gittim, görüştüm. Türkiye’de aleo vera yetiştirildiğini bilmiyorlarmış, duyunca benimle çok ilgilendiler. Derdimi anlattım.
 
Laboratuvar Müdürü Kürşat Işık bana çok yardımcı oldu. Hâlâ da yardımcı oluyorlar. “Senin ihtiyacın olan tüm analizler burada var” dedi. Sağ olsunlar bana rehberlik etti,  beni tanıdığı bir kozmetik firmasına götürdü. Kozmetik firmasının yetkilisi “bu iş böyle yürümez” dedi. Ürünü analiz ettireceksin, adına bireysel şirket kuracaksın, ürünün kimliği olacak, bakanlıktan patent alacaksın ondan sonra tescil yaptıracaksın dedi. Kozmetik firmasının üretim yerini gezdik.  Daha önce ben bunların kim olduğunu bilmeden jel göndermiştim. 6 ay önce gönderdiğim jelin bir kısmı duruyordu. Benim ürünümden memnun olduklarını ve hiçbir bozulma olmadığını söyledi. Sonra Müdür Kürşat Işık beni bir resmî kuruma götürdü, patent başvurusu yaptık, aynı zamanda tescil başvurusu yapacağız. Şirketimizi kurduk.  Diğer taraftan Türkiye’de yapılmadığını sandığım analizlerin İstanbul’da Nanolab adlı bir laboratuvarda yapılabildiğini öğrendim.  Oraya numuneler gönderdik, bir kısmının sonucu uygun olarak çıktı, bir kısmını bekliyorum. Ayrıca İstanbul ve İzmir Eczacılık Fakültelerinde  alovin testi yapılıyormuş. Bunları kozmetik firmasıyla görüşmemde öğrendim. Oraya da numune göndereceğiz. Patent ve analiz sonuçları tamamlanınca kozmetik firmasıyla tekrar görüşeceğiz. Bakalım fason üründe yaptırabiliriz dediler. İnşallah ürettiğim yaprakları değerlendirecekler. 
 
Her şeyde ilk olmanın zorluğunu yaşadım elbette. Öyle bir şey ki 8 ay sigorta yaptıramadım. Çünkü aleo vera Tarım ve Orman Bakanlığının bitki listesinde yok. Şu ana kadar üreten de olmamış. Başvurumun üzerinden 8 ay sonra, yetkililer serayı gezip gerçekten üretip üretmediğime bakarak sigorta yaptı. 
 
PAZARLAMA SORUNUNU BAKANLIĞIN YARDIMI İLE ÇÖZEBİLİRİZ
Aleo vera yetiştiriciliğine başladığınız için pişman oldunuz mu?
 
Asla pişman değilim. Ama bakanlığımızdan iki isteğim var: Birincisi bize aleo vera üretimini artıracak destek vermelerini istiyorum. İkincisi de Türkiye’nin ihtiyacını öncelikle yurt içinden karşılanması konusunda, Bakanlığımızın  bize yardımcı olmasını istiyorum. Türkiye’ye ithal eden distribütörler içeriden ürün alınsın istemiyorlar. Ancak, Bakanlığımızın yardımı ile biz kendi ürünümüzü pazarlayabiliriz. Sebze üretiminden çok daha kârlı. İş gücü az, gübre az, ilaç az, su az, daha az ısıtıyoruz. Çünkü aleo vera bitkisi -4 derece sıcaklığa kadar dayanır. Domatesin çiçekleri +2’de bile zarar görür. Sebzede sürekli işçiniz olmak zorunda. Aleo verada damla sulama yapıyorsunuz, bir de yüzde 50 güneş görmesini sağlayacak bir gölge atıyorsunuz o kadar. Hasadı hızlandırdığım zaman sebzeden daha fazla kazanacağımdan eminim. Ayda 7-8 ton yaprak satsam bile daha az çalışarak daha fazla kazanabileceğim ve daha çok mutlu olacağım. Bir emekli olarak bu işi başaracağım.

aleovera Hasan Devecioğlu